Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

Katiller, Dolandırıcılar, Hırsızlar Aramızda Dolaşıyor…

Gözyaşı, kan, acı, açlık, yoksulluk, işsizlik, zulüm yıllardan beri sürüp gelmektedir… Dert, çile, sıkıntı azalacağı yerde, her geçen gün biraz daha artmaktadır… Hak, hukuk ihlalleri artık herkesin gözünün önünde yapılmaktadır. Anayasa paspas gibi çiğnenmektedir. Bir güç gösterisi devrededir. Düşüncelerini bildirenler, haber yapan gazeteciler içeri atılırken; tecavüzcüler, dolandırıcılar, hırsızlar, uyuşturucu tacirleri “adli kontrolle” serbest bırakılmaktadır. Buradan şu sonuca varmaktayız: Bugün artık, muhalif haber yapan, gerçekleri yazan gazeteciler bu eylemleri ile sınırsız suç işlemekte; ama tacizciler, tecavüzcüler, dolandırıcılar, katiller onlar kadar suçlu olmadıkları için yasadan yararlanıp, özgür kalmaktadırlar. Yıllardan beri sürüp gelen bu tutum ve tavır nedeniyle, taciz, tecavüz, hırsızlık, gasp, uyuşturuculuk olaylarında büyük bir artış yaşanmıştır. Hapishanelerde yer kalmamıştır. Bu artış bazı suçlarda tamı tamamına yüzde 1400’lere, 1500’lere ulaşmıştır. Nasıl bir ülke haline getirildi sevgili vatanımız? Nasıl bir ülke haline dönüştürüldü? İnsanlarımız katilerden, hırsızlardan, tecavüzcülerden, gaspçılardan korkup sokağa çıkamamaktadır… Üstümüze yağmur gibi kurşun yağmakta, elleri sopalı adamlarla sarıldı dört bir yanımız… Otobüslerde, yollarda, evlerde can güvenliğimiz kalmadı… Her yerde kin, nefret, korku… Kan, şiddet, gözyaşı, gasp, soygun günlük olaylardan oldu. Bacak kadar çocuklara, genç kızlara, kadınlara tecavüzler, tacizler zirveye ulaştı… Ülke yobaz, cahil, kara düşünceli insanlarla dolup taştı. İnsanlar bölündüler, parçalandılar, düşman kamplara ayrıldılar. Kurumlar, yandaşlar, Ortaçağ kalıntısı fesli, sarıklı, takkeli insanlarla dolduruldu…  Atamızın kapattığı tarikatlar, tekkeler çekirgeler, ayrık otları gibi sardı dört bir yanımızı. Cemaatlerde, tarikatlarda tecavüz olayları yaşanıyor durmadan… O dönemin aileden ve sosyal politikalardan sorumlu bakanı, “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz…” diye yanıt vermişti. Bu kin, nefret, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük ortamı o kadar büyüdü, o kadar genişledi ki sevgi, saygı, şefkat yerini acımasızlığa, duygusuzluğa, kabalığa bıraktı… İnsanlarımız masum hayvanlara bile saldırmaya, şiddet uygulamaya başladılar… Kendi halinde, sessiz sedasız yatan kedileri alıp duvarlara çarpanları gördük. Geçmiş yıllarda ekilen rüzgârlar, günümüzde fırtınaya dönüştü ve çevremizde bazı sapık insanlar, ne zaman patlayacağı belli olmayan serseri mayınlar gibi dolaşıyorlar…  
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2024 - Salı

Katiller, Dolandırıcılar, Hırsızlar Aramızda Dolaşıyor…

Gözyaşı, kan, acı, açlık, yoksulluk, işsizlik, zulüm yıllardan beri sürüp gelmektedir…

Dert, çile, sıkıntı azalacağı yerde, her geçen gün biraz daha artmaktadır…

Hak, hukuk ihlalleri artık herkesin gözünün önünde yapılmaktadır. Anayasa paspas gibi çiğnenmektedir. Bir güç gösterisi devrededir.

Düşüncelerini bildirenler, haber yapan gazeteciler içeri atılırken; tecavüzcüler, dolandırıcılar, hırsızlar, uyuşturucu tacirleri “adli kontrolle” serbest bırakılmaktadır.

Buradan şu sonuca varmaktayız: Bugün artık, muhalif haber yapan, gerçekleri yazan gazeteciler bu eylemleri ile sınırsız suç işlemekte; ama tacizciler, tecavüzcüler, dolandırıcılar, katiller onlar kadar suçlu olmadıkları için yasadan yararlanıp, özgür kalmaktadırlar.

Yıllardan beri sürüp gelen bu tutum ve tavır nedeniyle, taciz, tecavüz, hırsızlık, gasp, uyuşturuculuk olaylarında büyük bir artış yaşanmıştır. Hapishanelerde yer kalmamıştır.

Bu artış bazı suçlarda tamı tamamına yüzde 1400’lere, 1500’lere ulaşmıştır.

Nasıl bir ülke haline getirildi sevgili vatanımız? Nasıl bir ülke haline dönüştürüldü?

İnsanlarımız katilerden, hırsızlardan, tecavüzcülerden, gaspçılardan korkup sokağa çıkamamaktadır… Üstümüze yağmur gibi kurşun yağmakta, elleri sopalı adamlarla sarıldı dört bir yanımız…

Otobüslerde, yollarda, evlerde can güvenliğimiz kalmadı… Her yerde kin, nefret, korku…

Kan, şiddet, gözyaşı, gasp, soygun günlük olaylardan oldu.

Bacak kadar çocuklara, genç kızlara, kadınlara tecavüzler, tacizler zirveye ulaştı…

Ülke yobaz, cahil, kara düşünceli insanlarla dolup taştı.

İnsanlar bölündüler, parçalandılar, düşman kamplara ayrıldılar.

Kurumlar, yandaşlar, Ortaçağ kalıntısı fesli, sarıklı, takkeli insanlarla dolduruldu… 

Atamızın kapattığı tarikatlar, tekkeler çekirgeler, ayrık otları gibi sardı dört bir yanımızı.

Cemaatlerde, tarikatlarda tecavüz olayları yaşanıyor durmadan…

O dönemin aileden ve sosyal politikalardan sorumlu bakanı, “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz…” diye yanıt vermişti.

Bu kin, nefret, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük ortamı o kadar büyüdü, o kadar genişledi ki sevgi, saygı, şefkat yerini acımasızlığa, duygusuzluğa, kabalığa bıraktı…

İnsanlarımız masum hayvanlara bile saldırmaya, şiddet uygulamaya başladılar…

Kendi halinde, sessiz sedasız yatan kedileri alıp duvarlara çarpanları gördük.

Geçmiş yıllarda ekilen rüzgârlar, günümüzde fırtınaya dönüştü ve çevremizde bazı sapık insanlar, ne zaman patlayacağı belli olmayan serseri mayınlar gibi dolaşıyorlar…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.