Londra Mektupları - Ahmet Rıfat Ökçü - E.Büyükelçi
Köşe Yazarı
Londra Mektupları - Ahmet Rıfat Ökçü - E.Büyükelçi
 

Londra Mektupları - Enflasyon

Haziran ayı  başında yaz tatili için Türkiye’ye geldim. İstanbul’da kaldığım bir hafta- on gün boyunca fiyatları gördüğümde aklım uçtu. Daha  sonra Bodrum’a geçtiğimde bu kez fiyatlar beni şoka uğrattı . Bunları anlatmadan önce sizlere İngiltere’deki enflasyon ve fiyat artışlarından bahsetmek istiyorum. Birleşik Krallık’ta  yıllık enflasyon senelerdir % 0.5 ila % 1.5 arasında dolaşıp durur, nadiren % 2’ye çıkar. Faiz oranları da bu rakamlara mümasil seyreder. Ne kadar paranız olursa olsun alacağınız mevduat faizi bankadın bankaya biraz farklılıklar gösterse de en fazla % 2- 2.5 olur; çoğu kez bunun altında kalır, hatta “eksi faiz” durumları da  kimi zaman söz konusu olabilir. Alınan kredi faizleri, mortgage faizleri ise yine finansal kuruluştan finansal kuruluşa farklılıklar gösterse de, süreye, miktara, geri ödeme koşullarına bağlı olsa da yine o seviyelerde veya biraz üstündedir. Bir başka ifade  ile, eğer ekonomi öğretisinde böyle bir formül varsa bu  denklem Birleşik Krallık için “faiz sebep, enflasyon netice” söylemi için geçerli olmuştur…….yahut şimdiye kadar geçerli olmuştu. Bugün ülkenin içine düştüğü durum ve bundan kurtulmak için aldığı tedbirler ya bu ülke ekonomistlerinin bu işi bilmediğini, ya da bu formülün geçerliliği olmadığını ortaya koymaktadır. …………………….. HAMBURGER İLE DURUMUN FARKINA VARDIM. Geçen sonbaharda Türkiye’de uzun bir yaz tatilinden sonra Londra’ya döndüğümde evde yiyecek bir şey olmadığından oturduğum yere yakın Amerikan orijinli bir hamburger firmasının şubesine gittim. Her zaman yediğim hamburgerlerden ısmarladım ama iş para ödemeye gelince her zaman ödediğim fiyattan daha yüksek bir hesap pusulası ile karşılaştım. Yıllardır 99 peni’ye yediğim hamburgerin fiyatı 1.19 Sterline çıkarılmıştı.  Sebebini sorduğumda  kasadaki Uzakdoğulu kız sanki Ay’dan gelmişim gibi suratıma baktıktan sonra kelimeyi bile doğru düzgün telaffuz edemeyerek “enflasyon Sir, anladınız mı” cevabını verdi. “Birleşik Krallık” ve “Enflasyon”….yıllardır  birbirleriyle pek ilişkisi bulunmayan iki sözcük. Sonraki günler biraz araştırdığımda  resmin bütünü ortaya çıktı….ve bu resim geçen aylar boyunca daha da kötüleşerek bugünlere ulaştı. İngiltere’de 40 yıldır, 50 yıldır görülmemiş fiyat artışları ve enflasyon yaşanıyor. Genel enflasyon, geçtiğimiz ay biraz azalmış olsa da hala %10un üstünde,% 11 civarında. Şimdi bu rakamları duyunca gülüyorsunuz değil mi ? “Bizler neler gördük, neler yaşıyoruz” diyorsunuz değil mi ?  “Bu rakamlar Hükümetlerin bilmem kaç yıl sonra ulaşmayı hedeflediği (ütopik) düzeyler” diyorsunuz, değil mi? İngilizlerin asıl belini büken temel gıda fiyatlarındaki artışlar. Yıl başında % 17 olan temel gıda fiyat artışları, ilerleyen aylarda % 19’u, hatta bir ara % 21!i aştıysa da  Mayıs ayında azalmaya başladı ve tekrar %17’ye indi. Düşük ve orta gelirli İngilizler büyük sıkıntılar  içine düştüler, alışverişlerini azalttılar, sosyal yardımlara başvuranların sayısı hızla yükseldi. Enflasyon, enerji fiyatlarını da yükselttiği için  kiliseler, bazı üniversiteler, müzeler, kütüphaneler kaloriferlerini kapattılar (Camiler ne yaptı bilmiyorum). Isınma sistemlerini kısan yaşlı bakım evlerinde hayatını kaybedenler oldu. Bu duruma yardımcı olabilmek için Hükumet ailelere yılda 250 sterlinlik enerji yardımında bulunmaya karar verdi….devede kulak misali. Çalışanlar, artan enflasyon ile biraz olsun baş edebilmek için zam isteğinde bulundular ve istekleri gerçekleşene değin sırayla grevlere giriştiler: demiryolu çalışanları, otobüs personeli, metrocular,  havaalanı görevlileri, postane memurları, öğretmenler, ambulans şoförleri, hemşire ve hastabakıcılar, genç doktorlar, itfaiyeciler…velhasıl hemen tüm çalışan kesimler. Bu meslek grupları kısa sürelerle ama biri biterken diğeri yerini alacak  şekilde grevler yapıyorlardı. Neticede hayat felce uğramaya başladı. İngilizler bu işleri bilmediklerinden grevcilerin üstüne polis  yollayıp dövdürmediler, tutuklatmadılar, mahkemeye vermediler, lokavt yapmadılar. Ya ne yaptılar….onlarla görüşmeyi, pazarlık etmeyi yeğlediler. Grevci  grupların ve onları temsil eden (ve rengi “sarı” olmayan) sendikaların çoğu maaşlara sadece % 5 zam istiyor, hükümet ise % 3’ün üstüne çıkamıyordu. Hükümet bazı grupların isteğini kabul ederken bazıları da Hükümetin önerisine razı oldular. Bir kısmı ile ortada bir yerde buluşuldu. Pandemi sonrasında bir de bu fiyat artışları ile karşılaşan bazı iş yerleri, işletmeler, kuruluşlar, şirketler kapılarına kilit vurmak zorunda kaldılar.. Bunların sayıları binlerle ifade edilebilir hale geldi. Ayakta kalmaya çalışan restoranlar, kafeler, barlar, pub’lar fiyatlarını % 18  arttırmak zorunda kaldılar. Bu defa da müşteri sayısı azaldı. Bu durumda Hükümet ne yaptı dersiniz ? Enflasyonu indirmek için faizleri arttırdı…… Yahu bu İngiliz ekonomistler bu işi hiç bilmiyorlar anlaşılan. Hani “faiz neden, enflasyon sonuç”tu ?…… Yılbaşından Mayıs  ayına kadar, her seferinde % 0.25 olmak üzere faiz 12 kez arttırıldı ve % 4.50 ye yükseltildi. Ben Londra’dan ayrıldığımdan beri belki daha da arttırılmıştır. Vallâhi İngiliz ekonomistler bu  işten hiç anlamıyorlar diyeceğim ama enflasyon düşmeye başladı, iyi mi ? BİRLEŞİK KRALLIK’TA ASGARİ ÜCRET Birleşik Krallık’ta asgari ücret saat başı çalışma ücreti olarak tesbit ediliyor. Lakin sistem o kadar da basit değil. Asgari Ücret , (kadın, erkek, üçüncü cins ayırımı yapılmaksızın) farklı  yaş grupları için farklı farklı saptanıyor. Saat başı ücret: - 16-17  yaş grubundakiler  için 5.28 Sterlin -  18-20 yaş grubundakiler için 7.49 Sterlin -  21-22 yaş grubundakiler için 10.18 Sterlin -  23 yaş ve üstündekiler için 10.42  Sterlin İşin mahiyetine ve zorluğuna göre bu rakamlar. %10 civarında arttırılabiliyor. Diyelim ki siz 23 yaş üstündesiniz ve haftada 5 gün, toplam 40 saat çalışıyorsunuz (Bu azami çalışma süresidir, isteseniz de daha fazla çalışamazsınız).  Alacağınız haftalık ücret toplamı 416.80 Sterlin ediyor. Bunu 4.3 ile çarparsanız aylık maaşınızı buluyorsunuz :  1 792.24 Sterlin.bugünkü kurdan 33.5 il çarparsanız TL karşılığını bulursunuz. Birleşik Krallık’ta Gıda Fiyatlarındaki Artış Nedenleri Birleşik Krallık G-7 içinde gıda fiyat artışının en yüksek görüldüğü ülke oldu. Bir çok AB ülkesini de geride bıraktı. Ülkemizdeki gıda fiyat artışları ile ortak noktaları var mı değerlendirmesini yapabilmeniz amacıyla İngiltere’deki  gıda fiyat artışlarının sebeplerini kısaca izaha çalışacağım. (Her hangi bir öncelik sırası olmaksızın, aklıma geldiğince): - Savaşta açık açık Ukrayna’yı destekledikleri için Rusya’dan gübre ithal edemediler. - Tarım işçisi eksikliği nedeniyle hasat yapamadılar. Bazı ürünler tarlada kaldı (Brexit). - Yine Brexit nedeniyle kamyon şoförü bulamadılar. - Avrupa ve Kuzey Afrika’da olağandışı soğuk ve kuraklık nedeniyle fiyatlar artınca ithalat yapamadılar. Bu ve benzer sebeplerle arz düştü. Bir ara süpermarketlerde ben de çoğu dışardan ithal edilen meyva , sebze bulamaz oldum. İçerde yetiştirilen  havuç, patates, brokoli soğan, taze soğan, pırasa, ıspanak ve ona benzer bir bitki olan “kale” dışında sebze ve elma haricinde meyve yoktu. Hatta yumurta bile bulunamıyordu. Halkın %96’sı gıda fiyat artışlarından olumsuz etkilenmişti. % 44 daha az alışveriş yapmaya başladı. Ya şimdi ? Öncelikle ısınma konusu ortadan (şimdilik) kalktığı için enflasyonda düşme görüldü. Sonra dışardan ithal imkanları düzeldi. Ama en önemlisi Hükümetin enflasyon ile mücadele çalışmalarının yavaş da olsa etkisini göstermeye başlaması kötüye gidişi yavaşlattı, durdurdu, hatta bir nebze de olsa geri çevirmeyi başardı. Hatta ve hatta, İngiliz Sterlini , Nijerya Naira’sı gibi ekonomisi dandik bazı ülkelerin milli para birimleri karşısında  değer kazanma süratini  arttırmaya başladı. İngiltere’nin ekonomik durumu hakkında bu kadar bilgi yeter sanırım. Bir dahaki yazımda Türkiye’de gördüklerimi, yaşadıklarımı paylaşmaya çalışacağım. O zamana kadar sevgiyle kalınız.  
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2023 - Cumartesi

Londra Mektupları - Enflasyon

Haziran ayı  başında yaz tatili için Türkiye’ye geldim. İstanbul’da kaldığım bir hafta- on gün boyunca fiyatları gördüğümde aklım uçtu. Daha  sonra Bodrum’a geçtiğimde bu kez fiyatlar beni şoka uğrattı .

Bunları anlatmadan önce sizlere İngiltere’deki enflasyon ve fiyat artışlarından bahsetmek istiyorum.

Birleşik Krallık’ta  yıllık enflasyon senelerdir % 0.5 ila % 1.5 arasında dolaşıp durur, nadiren % 2’ye çıkar. Faiz oranları da bu rakamlara mümasil seyreder. Ne kadar paranız olursa olsun alacağınız mevduat faizi bankadın bankaya biraz farklılıklar gösterse de en fazla % 2- 2.5 olur; çoğu kez bunun altında kalır, hatta “eksi faiz” durumları da  kimi zaman söz konusu olabilir. Alınan kredi faizleri, mortgage faizleri ise yine finansal kuruluştan finansal kuruluşa farklılıklar gösterse de, süreye, miktara, geri ödeme koşullarına bağlı olsa da yine o seviyelerde veya biraz üstündedir.

Bir başka ifade  ile, eğer ekonomi öğretisinde böyle bir formül varsa bu  denklem Birleşik Krallık için “faiz sebep, enflasyon netice” söylemi için geçerli olmuştur…….yahut şimdiye kadar geçerli olmuştu.

Bugün ülkenin içine düştüğü durum ve bundan kurtulmak için aldığı tedbirler ya bu ülke ekonomistlerinin bu işi bilmediğini, ya da bu formülün geçerliliği olmadığını ortaya koymaktadır.

……………………..

HAMBURGER İLE DURUMUN FARKINA VARDIM.

Geçen sonbaharda Türkiye’de uzun bir yaz tatilinden sonra Londra’ya döndüğümde evde yiyecek bir şey olmadığından oturduğum yere yakın Amerikan orijinli bir hamburger firmasının şubesine gittim. Her zaman yediğim hamburgerlerden ısmarladım ama iş para ödemeye gelince her zaman ödediğim fiyattan daha yüksek bir hesap pusulası ile karşılaştım. Yıllardır 99 peni’ye yediğim hamburgerin fiyatı 1.19 Sterline çıkarılmıştı.  Sebebini sorduğumda  kasadaki Uzakdoğulu kız sanki Ay’dan gelmişim gibi suratıma baktıktan sonra kelimeyi bile doğru düzgün telaffuz edemeyerek “enflasyon Sir, anladınız mı” cevabını verdi.

“Birleşik Krallık” ve “Enflasyon”….yıllardır  birbirleriyle pek ilişkisi bulunmayan iki sözcük. Sonraki günler biraz araştırdığımda  resmin bütünü ortaya çıktı….ve bu resim geçen aylar boyunca daha da kötüleşerek bugünlere ulaştı.

İngiltere’de 40 yıldır, 50 yıldır görülmemiş fiyat artışları ve enflasyon yaşanıyor. Genel enflasyon, geçtiğimiz ay biraz azalmış olsa da hala %10un üstünde,% 11 civarında.

Şimdi bu rakamları duyunca gülüyorsunuz değil mi ? “Bizler neler gördük, neler yaşıyoruz” diyorsunuz değil mi ?  “Bu rakamlar Hükümetlerin bilmem kaç yıl sonra ulaşmayı hedeflediği (ütopik) düzeyler” diyorsunuz, değil mi?

İngilizlerin asıl belini büken temel gıda fiyatlarındaki artışlar. Yıl başında % 17 olan temel gıda fiyat artışları, ilerleyen aylarda % 19’u, hatta bir ara % 21!i aştıysa da  Mayıs ayında azalmaya başladı ve tekrar %17’ye indi.

Düşük ve orta gelirli İngilizler büyük sıkıntılar  içine düştüler, alışverişlerini azalttılar, sosyal yardımlara başvuranların sayısı hızla yükseldi.

Enflasyon, enerji fiyatlarını da yükselttiği için  kiliseler, bazı üniversiteler, müzeler, kütüphaneler kaloriferlerini kapattılar (Camiler ne yaptı bilmiyorum). Isınma sistemlerini kısan yaşlı bakım evlerinde hayatını kaybedenler oldu.

Bu duruma yardımcı olabilmek için Hükumet ailelere yılda 250 sterlinlik enerji yardımında bulunmaya karar verdi….devede kulak misali.

Çalışanlar, artan enflasyon ile biraz olsun baş edebilmek için zam isteğinde bulundular ve istekleri gerçekleşene değin sırayla grevlere giriştiler: demiryolu çalışanları, otobüs personeli, metrocular,  havaalanı görevlileri, postane memurları, öğretmenler, ambulans şoförleri, hemşire ve hastabakıcılar, genç doktorlar, itfaiyeciler…velhasıl hemen tüm çalışan kesimler. Bu meslek grupları kısa sürelerle ama biri biterken diğeri yerini alacak  şekilde grevler yapıyorlardı. Neticede hayat felce uğramaya başladı.

İngilizler bu işleri bilmediklerinden grevcilerin üstüne polis  yollayıp dövdürmediler, tutuklatmadılar, mahkemeye vermediler, lokavt yapmadılar. Ya ne yaptılar….onlarla görüşmeyi, pazarlık etmeyi yeğlediler. Grevci  grupların ve onları temsil eden (ve rengi “sarı” olmayan) sendikaların çoğu maaşlara sadece % 5 zam istiyor, hükümet ise % 3’ün üstüne çıkamıyordu. Hükümet bazı grupların isteğini kabul ederken bazıları da Hükümetin önerisine razı oldular. Bir kısmı ile ortada bir yerde buluşuldu.

Pandemi sonrasında bir de bu fiyat artışları ile karşılaşan bazı iş yerleri, işletmeler, kuruluşlar, şirketler kapılarına kilit vurmak zorunda kaldılar.. Bunların sayıları binlerle ifade edilebilir hale geldi.

Ayakta kalmaya çalışan restoranlar, kafeler, barlar, pub’lar fiyatlarını % 18  arttırmak zorunda kaldılar. Bu defa da müşteri sayısı azaldı.

Bu durumda Hükümet ne yaptı dersiniz ?

Enflasyonu indirmek için faizleri arttırdı……

Yahu bu İngiliz ekonomistler bu işi hiç bilmiyorlar anlaşılan. Hani “faiz neden, enflasyon sonuç”tu ?……

Yılbaşından Mayıs  ayına kadar, her seferinde % 0.25 olmak üzere faiz 12 kez arttırıldı ve % 4.50 ye yükseltildi. Ben Londra’dan ayrıldığımdan beri belki daha da arttırılmıştır.

Vallâhi İngiliz ekonomistler bu  işten hiç anlamıyorlar diyeceğim ama enflasyon düşmeye başladı, iyi mi ?

BİRLEŞİK KRALLIK’TA ASGARİ ÜCRET

Birleşik Krallık’ta asgari ücret saat başı çalışma ücreti olarak tesbit ediliyor. Lakin sistem o kadar da basit değil. Asgari Ücret , (kadın, erkek, üçüncü cins ayırımı yapılmaksızın) farklı  yaş grupları için farklı farklı saptanıyor.

Saat başı ücret:

- 16-17  yaş grubundakiler  için 5.28 Sterlin

-  18-20 yaş grubundakiler için 7.49 Sterlin

-  21-22 yaş grubundakiler için 10.18 Sterlin

-  23 yaş ve üstündekiler için 10.42  Sterlin

İşin mahiyetine ve zorluğuna göre bu rakamlar. %10 civarında arttırılabiliyor.

Diyelim ki siz 23 yaş üstündesiniz ve haftada 5 gün, toplam 40 saat çalışıyorsunuz (Bu azami çalışma süresidir, isteseniz de daha fazla çalışamazsınız).  Alacağınız haftalık ücret toplamı 416.80 Sterlin ediyor. Bunu 4.3 ile çarparsanız aylık maaşınızı buluyorsunuz : 

1 792.24 Sterlin.bugünkü kurdan 33.5 il çarparsanız TL karşılığını bulursunuz.

Birleşik Krallık’ta Gıda Fiyatlarındaki Artış Nedenleri

Birleşik Krallık G-7 içinde gıda fiyat artışının en yüksek görüldüğü ülke oldu. Bir çok AB ülkesini de geride bıraktı.

Ülkemizdeki gıda fiyat artışları ile ortak noktaları var mı değerlendirmesini yapabilmeniz amacıyla İngiltere’deki  gıda fiyat artışlarının sebeplerini kısaca izaha çalışacağım.

(Her hangi bir öncelik sırası olmaksızın, aklıma geldiğince):

- Savaşta açık açık Ukrayna’yı destekledikleri için Rusya’dan gübre ithal edemediler.

- Tarım işçisi eksikliği nedeniyle hasat yapamadılar. Bazı ürünler tarlada kaldı (Brexit).

- Yine Brexit nedeniyle kamyon şoförü bulamadılar.

- Avrupa ve Kuzey Afrika’da olağandışı soğuk ve kuraklık nedeniyle fiyatlar artınca ithalat yapamadılar.

Bu ve benzer sebeplerle arz düştü.

Bir ara süpermarketlerde ben de çoğu dışardan ithal edilen meyva , sebze bulamaz oldum. İçerde yetiştirilen  havuç, patates, brokoli soğan, taze soğan, pırasa, ıspanak ve ona benzer bir bitki olan “kale” dışında sebze ve elma haricinde meyve yoktu. Hatta yumurta bile bulunamıyordu.

Halkın %96’sı gıda fiyat artışlarından olumsuz etkilenmişti. % 44 daha az alışveriş yapmaya başladı.

Ya şimdi ?

Öncelikle ısınma konusu ortadan (şimdilik) kalktığı için enflasyonda düşme görüldü.

Sonra dışardan ithal imkanları düzeldi.

Ama en önemlisi Hükümetin enflasyon ile mücadele çalışmalarının yavaş da olsa etkisini göstermeye başlaması kötüye gidişi yavaşlattı, durdurdu, hatta bir nebze de olsa geri çevirmeyi başardı.

Hatta ve hatta, İngiliz Sterlini , Nijerya Naira’sı gibi ekonomisi dandik bazı ülkelerin milli para birimleri karşısında  değer kazanma süratini  arttırmaya başladı.

İngiltere’nin ekonomik durumu hakkında bu kadar bilgi yeter sanırım. Bir dahaki yazımda Türkiye’de gördüklerimi, yaşadıklarımı paylaşmaya çalışacağım.

O zamana kadar sevgiyle kalınız.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.