Hayır, yoktur…
Çocukken sokakta oyunlar oynardık. Kürt arkadaşlarımız da vardı. Kavgamız dövüşümüz hiç olmazdı. Dedemin de Kürt Tepe denilen bir semtte evi vardı. Herkes kardeş kardeş geçinirdi…
Sonra okula başladık. İlkokulu, ortaokulu, liseyi, üniversiteyi bitirdik. Oralarda da yine Kürt arkadaşlarımız vardı. Ne onlar bizim Türk olmamızdan ne de biz onların Kürt olmalarından şikâyetçiydik, rahatsızdık…
Gaziantep’te, babamın bulgur fabrikasında onlarca işçi çalışırdı. Türk’le Kürt Kardeş gibi yaşardı. Hele içlerinde Seyido adlı bir Kürt işçi vardı ki doğruluk, dürüstlük, mertlik örneği idi. Bir gazetede onun öyküsünü de yazmıştım.
Kürt – Türk düşmanlığı PKK terör örgütü kurulduktan sonra ortaya çıktı… Nice canlar heba edildi.
Kürt sorununu yaratanlar bu sorundan nemalananlar, yani çıkar elde edenler ve emperyalistlerdir.
Sömürgeci devletler, bu yöntemle ülkeleri parçalayarak, ulusların yeraltı ve yerüstü zenginliklerini talan etmek istiyorlar. Bu plan, Suriye’de ve Irak’ta tamamlandı. Sıra geldi İran’a ve Türkiye’ye…
Yani BOP PLANI tıkır tıkır işliyor…
Amerikan emperyalizmi Suriye’deki, Irak’taki ve İran’daki Kürt teröristlere babasının hayrına silah vermiyor. Onun tek hedefi var; bu ülkeleri devletçiklere bölerek, oralarda hâkimiyet kurmak…
“Yedi düvele” karşı savaşırken kimse “Ben Kürdüm, ben Türk’üm” demedi. Emperyalistleri yurttan kovmak için canları pahasına savaştılar.
Şimdi Türkiye’de Kürt sorunu vardır diyenlere soruyorum:
Bu ülkede hangi Kürt çocuğunun okuması engellendi. Hangi Kürt esnafının dükkân açmasına izin verilmedi? Hangi Kürt Doktoru ve öğretmeni Kürt olduğu için çalıştırılmadı?
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet meclisinde Kürt milletvekilleri yok mu? Kürsüye çıkıp konuşmuyorlar mı? Haklarını aramıyorlar mı? Kürt oldukları için onların milletvekili olmalarını engelleyen bir yasa var mı?
Ama bir taraftan da onlar utanmadan nimetlerinden faydalandıkları Cumhuriyeti kötülüyorlar.
Yani kısaca diyebiliriz ki Kürt sorununu çıkaranlar sultanlar gibi yaşayan bir avuç terörist yönetici ve emperyalizmdir... Ülkemizde Sevr haritasını yeniden gündeme getirenlerdir…
50 bin vatandaşımız bu yolda nasıl can vermişse ve anaların yüreği yanmışsa; Kürt anaları da can veren yavrularına ağlamaktadırlar.
Ama bu çarpışmalardan nemalanan bir avuç terörist lider bu yavruları ateş hattına sürmektedir. Akıtılan kan ve gözyaşı onların umurunda bile değildir. Çünkü ağababaları öyle istemektedir.
Yeri gelmişken şunu da vurgulayalım: Bizim emir aldığımız tek kişi vardır: O da Atatürk’tür. Bakın ne diyor? "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" (1930)
“Türk bayrağı bir etnik unsuru değil tüm unsurları ile Türk Milletini temsil eder.” Nokta. Gerisi boş laftır. Herkes aklını başına toplasın…