Londra Mektupları - Ahmet Rıfat Ökçün - E.Büyükelçi
Köşe Yazarı
Londra Mektupları - Ahmet Rıfat Ökçün - E.Büyükelçi
 

Mermerden Çıkan Diplomatik Skandal

“Ekmeğini taştan çıkaranlar”ı  görmüştüm ama “mermerden diplomatik skandal çıkarılmasını” hiç duymamıştım. Bakın bu skandal nasıl oluştu, hemen anlatayım. Yunanistan Başbakanı Miçotakis 3 günlük bir ziyaret için 25 Kasım 2023’te Londra’ya gitti. Yapacağı temaslar arasında pek tabii ki Birleşik Krallık  Başbakanı Rishi  Sunak ile görüşmesi de programlanmıştı. Ayrıntıları açıklanmamış olsa da görüşmede elbetteki ikili ilişkiler yanı sıra bölgesel sorunlar, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin çatışması ele alınacaktı. Söz konusu görüşme öncesinde Miçotakis BBC’nin yaptığı röportajda  hiç beklenmedik  şekilde “Elgin Mermerleri” nin Yunanistan’a iade edilmesi gerektiğini dile getirdi ve Sunak  ile bu konuyu görüşeceğini ima etti. Bundan rahatsızlık duyan Birleşik Krallık Başbakanı Sunak da Miçotakis ile yapacağı programlanmış görüşmeyi pattadanak  iptal etti. Miçotkis altta kalır mı,? O da yazılı bir açıklama ile iptalden dolayı asıl kendisinin rahatsızlık duyduğunu belirtti. Sınıra, sanki nispet yapıyormuşçasına gidip Muhalefet  Lideri İşçi Partisi Başkanı Keir Starmer ile görüştü. Ok yaydan çıkmıştı artık, sazı eline alan Sunak da ikili ve bölgesel konular yanı sıra yasa dışı göçle mücadele, iklim değişikliği, küresel ısınma, kuraklık gibi geleceğe yönelik konuların ele alınması yerine “Elgin Mermerleri”nden söz eden Yunanistan Başbakanını “tribünlere oynamak”la suçladı ve bunun uygunsuz bir davranış olduğunu söyledi., Haydaaa…..”Mermerler”in çıkardığı diplomatik skandala bakar mısınız ? ……………….. Peki, iki Avrupa ülkesi arasında diplomatik skandal yaşanmasına, ilişkilerin gerginleşmesine  sebep olan “Elgin Mermerleri” konusuna hep birlikte göz atalım mı, ne dersiniz? ……………… İskoçya’nın kuzeyinde yer alan Elgin Bölgesinin Lordu Thomas Beruce  19. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğunun başkentine, yani İstanbul’a İngiltere Büyükelçisi olarak atanmıştı. Tarihe, arkeolojiye meraklı, çıkarını pek bilen, uyanık, kurnaz  bir adamdı. O tarihlerde Yunanistan bağımsızlığını  henüz kazanmamıştı ve Osmanlı yönetimi altındaydı. Bölgenin Osmanlı askeri yöneticileri MÖ 5.asırda inşa edilmiş  Atina Akropol’ündeki Athenea mabedini  (Parthenon) cephane deposu olarak kullanmaktaydılar. Bir Venedik savaş gemisi top atışıyla cephaneliği havaya uçururken  Akropol’ünü de harabe haline, bugünkü durumuna  getirdi. Durumdan yararlanmak isteyen Lord Elgin. Sultan 2 Mahmud’a başvurarak Akropol’ün alınlığında yer alan frizlerin ve heykellerin resimlerini çizdirmek, rölevelerini çıkartmak, onarımlarını yaptırmak  için izin istedi. O tarihlerde 2. Mahmud’un değil başını kaşıyacak  nefes alacak  zamanı yoktu. Nizamı Cedid ordusunu kuran amcası 3. Selim’in  Kabakçı Mustafa başını çektiği  yeniçerilerin isyanı sonunda öldürülmesi, kendisinin canının zor kurtarmış olması, Hanedanın ekber erkeği sıfatı ile tahta geçen abisi 4. Mustafa’nın Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa tarafından tahttan indirilip kendisinin padişah  ilan edilmesi, bu defa  kendisinin abisi 4. Mustafa’yı öldürmesi, devamlı isyan eden Yeniçeri Ocağını kaldırıp Sekbanı Cedid Ordusunu kurması, Navarin yenilgisi, Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşanın  isyanı, Sırp ayaklanması…….iki arada bir deredeyken bir de kalkmış bilmem neredeki, bilmem nelerin  resmini çizdirmek isteyen İngiliz, sefiri ile mi uğraşacaktı… Verdi izni, Sefiri başından defetti. Lord Elgin de alelacele gidip Atina Akropol’ünün alınlığındaki frizlerden, heykellerden sökebildiği kadarını söktürdü, sandıklara koydurdu, Atina limanında kiraladığı gemiye yükletti ve….. ………İngiltere’ye sevketti…. Daha doğrusu çalıp götürdü. Zira Padişahın verdiği izin harap olan bazı eserlerin resimlerinin çizilmesi, rölevelerinin çıkarılması, onarılması içindi. “Al da götür” denilmemişti. İşin tüm masraflarını cebinden karşılayan Lord Elgin bir kaç yıl sonra çalıp götürdüklerini iyi bir kar ile British Museum’a sattı. Eserler, o gün bugündür “Elgin Mermerleri” adıyla British Museum’da, özel bir salonda sergileniyor. Yunanistan uzun süredir bu eserlerin iadesini istiyor. İngiltere ise  vermemekte direniyor. ………………… Bu hususta uluslararası bir düzenleme var mı? Olmaz olur mu….UNESCO’nun “Üçüncü Dünya Ülkelerinden Yağmalanan Eserlerin Asıl Sahibi Ülkelere İadesi Konvansiyonu “ var. Ama….. Birleşik Krallık dahil bir çok Avrupa ülkesi bu konvansiyonu imzalamıyorlar. Nasıl imzalasınlar ki….imzayı attıklarında müzelerinde neredeyse hiç eser kalmayacak. Dolayısı ile Yunanistan’ın “Elgin Mermerleri”ni geri alabilmek  için başvurabileceği bir hukuki düzenleme  mevcut değil. Laf aramızda, anılan UNESCO Konvansiyonunu Tükiye de imzalamadı. Sebebi aşikar; bizim müzelerimizde de  bir zamanlar kendi yönetimimizde olan Ortadoğu Bölgesinden getirilmiş olan bir çok eser var. Şimdi diyeceksiniz ki, “arada sırada değerli Kültür Bakanlarımız, falan ülkeden geri getirilen tarihi eserlerle basında, boy boy çekilmiş resimlerle yar alıyor……bu nasıl oluyor ?” “Yetmez ama evet” diyeceğimiz bu başarılı eylemler yaptığımız ikili anlaşmalarla gerçekleştiriliyor. “”Eee, o zaman Yunanistan da Birleşik Krallıkla böyle bir anlaşma yapsın”….demesi kolay da gel sen Londra’yı razı et bakalım. Bu kanal bir açılırsa İngiltere Müzeleri “tam takır, kuru bakır” hale döner. En önce biz de İngilizlerin Bodrum’dan çalıp götürdükleri, Dünyanın 7 Harikasından biri olan Moseleum başta olmak üzere bir çok  eserimizi geri isteriz. İngilizler diyorlar ki “Herkesin ortak olduğu Dünya Kültür Mirası eserlerini en iyi biz koruruz, biz sergileriz”. Geçenlerde British Museum’dan bazı eserlerin çalındığı ortaya çıkmış olsa dahi “sergileme” hususunda haklı olabilecekleri düşünülebilir. Bir kere Birleşik Krallık’taki  müzelere giriş bedava. İkincisi bu müzeleri her yıl, dünyanın her yanından gelen milyonlarca kişi geziyor.  Geçen yıl sadece British Museum’u ziyaret eden sayısı 4 milyonun üzerinde olmuş. Londra’daki diğer müzelerle birlikte bu rakam 20 milyona yaklaşıyor. Milyonlarca insan farklı ülkelere seyahat etme durumunda kalmadan, bir çok değişik kültüre ait eserleri toplu halde görebiliyor Ezcümle,içinden çok kolay çıkılabilir bir durum söz konusu değil. ………………….. Atina Akropol’ünden apartılan frizler toplam 80 metre. 50 metresini yürütememiş Lord Elgin. Bunlar hala orijinal yerlerinde. Artık nasıl olmuşsa, nasıl yolunu bulmuşsa, bir bloğu da Paris’teki Louvre Müzesinde sergileniyor.Yunanlıların Fransa’ya bu hususta bir başvuruda bulunduklarını duymadım. Vardır bir bildikleri herhalde. ……………….. 43 yılımı verdiğim Dışişleri mesleğimde bir Başbakanın ülkesine gelmiş bir başka ülke Başbakanı ile yapacağı programlanmış görüşmeyi, gerçekleşmesine saatler kala iptal ettiğini hiç görmemiştim, işitmemiştim. “Mermerden” çıkan diplomatik skandala bakar mısınız? Vay be Lord Elgin , 200 küsur yıl önce öyle bir iş yapmışsın ki etkileri hala ülkeleri kaşı karşıya getirebiliyor, birbirine düşürebiliyor.                  
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2023 - Cumartesi

Mermerden Çıkan Diplomatik Skandal

“Ekmeğini taştan çıkaranlar”ı  görmüştüm ama “mermerden diplomatik skandal çıkarılmasını” hiç duymamıştım.

Bakın bu skandal nasıl oluştu, hemen anlatayım.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis 3 günlük bir ziyaret için 25 Kasım 2023’te Londra’ya gitti. Yapacağı temaslar arasında pek tabii ki Birleşik Krallık  Başbakanı Rishi  Sunak ile görüşmesi de programlanmıştı. Ayrıntıları açıklanmamış olsa da görüşmede elbetteki ikili ilişkiler yanı sıra bölgesel sorunlar, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin çatışması ele alınacaktı.

Söz konusu görüşme öncesinde Miçotakis BBC’nin yaptığı röportajda  hiç beklenmedik  şekilde “Elgin Mermerleri” nin Yunanistan’a iade edilmesi gerektiğini dile getirdi ve Sunak  ile bu konuyu görüşeceğini ima etti.

Bundan rahatsızlık duyan Birleşik Krallık Başbakanı Sunak da Miçotakis ile yapacağı programlanmış görüşmeyi pattadanak  iptal etti.

Miçotkis altta kalır mı,? O da yazılı bir açıklama ile iptalden dolayı asıl kendisinin rahatsızlık duyduğunu belirtti. Sınıra, sanki nispet yapıyormuşçasına gidip Muhalefet  Lideri İşçi Partisi Başkanı Keir Starmer ile görüştü.

Ok yaydan çıkmıştı artık, sazı eline alan Sunak da ikili ve bölgesel konular yanı sıra yasa dışı göçle mücadele, iklim değişikliği, küresel ısınma, kuraklık gibi geleceğe yönelik konuların ele alınması yerine “Elgin Mermerleri”nden söz eden Yunanistan Başbakanını “tribünlere oynamak”la suçladı ve bunun uygunsuz bir davranış olduğunu söyledi.,

Haydaaa…..”Mermerler”in çıkardığı diplomatik skandala bakar mısınız ?

………………..

Peki, iki Avrupa ülkesi arasında diplomatik skandal yaşanmasına, ilişkilerin gerginleşmesine  sebep olan “Elgin Mermerleri” konusuna hep birlikte göz atalım mı, ne dersiniz?

………………

İskoçya’nın kuzeyinde yer alan Elgin Bölgesinin Lordu Thomas Beruce  19. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğunun başkentine, yani İstanbul’a İngiltere Büyükelçisi olarak atanmıştı. Tarihe, arkeolojiye meraklı, çıkarını pek bilen, uyanık, kurnaz  bir adamdı.

O tarihlerde Yunanistan bağımsızlığını  henüz kazanmamıştı ve Osmanlı yönetimi altındaydı. Bölgenin Osmanlı askeri yöneticileri MÖ 5.asırda inşa edilmiş  Atina Akropol’ündeki Athenea mabedini  (Parthenon) cephane deposu olarak kullanmaktaydılar.

Bir Venedik savaş gemisi top atışıyla cephaneliği havaya uçururken  Akropol’ünü de harabe haline, bugünkü durumuna  getirdi.

Durumdan yararlanmak isteyen Lord Elgin. Sultan 2 Mahmud’a başvurarak Akropol’ün alınlığında yer alan frizlerin ve heykellerin resimlerini çizdirmek, rölevelerini çıkartmak, onarımlarını yaptırmak  için izin istedi.

O tarihlerde 2. Mahmud’un değil başını kaşıyacak  nefes alacak  zamanı yoktu. Nizamı Cedid ordusunu kuran amcası 3. Selim’in  Kabakçı Mustafa başını çektiği  yeniçerilerin isyanı sonunda öldürülmesi, kendisinin canının zor kurtarmış olması, Hanedanın ekber erkeği sıfatı ile tahta geçen abisi 4. Mustafa’nın Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa tarafından tahttan indirilip kendisinin padişah  ilan edilmesi, bu defa  kendisinin abisi 4. Mustafa’yı öldürmesi, devamlı isyan eden Yeniçeri Ocağını kaldırıp Sekbanı Cedid Ordusunu kurması, Navarin yenilgisi, Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşanın  isyanı, Sırp ayaklanması…….iki arada bir deredeyken bir de kalkmış bilmem neredeki, bilmem nelerin  resmini çizdirmek isteyen İngiliz, sefiri ile mi uğraşacaktı…

Verdi izni, Sefiri başından defetti.

Lord Elgin de alelacele gidip Atina Akropol’ünün alınlığındaki frizlerden, heykellerden sökebildiği kadarını söktürdü, sandıklara koydurdu, Atina limanında kiraladığı gemiye yükletti ve…..

………İngiltere’ye sevketti….

Daha doğrusu çalıp götürdü.

Zira Padişahın verdiği izin harap olan bazı eserlerin resimlerinin çizilmesi, rölevelerinin çıkarılması, onarılması içindi. “Al da götür” denilmemişti.

İşin tüm masraflarını cebinden karşılayan Lord Elgin bir kaç yıl sonra çalıp götürdüklerini iyi bir kar ile British Museum’a sattı.

Eserler, o gün bugündür “Elgin Mermerleri” adıyla British Museum’da, özel bir salonda sergileniyor.

Yunanistan uzun süredir bu eserlerin iadesini istiyor. İngiltere ise  vermemekte direniyor.

…………………

Bu hususta uluslararası bir düzenleme var mı?

Olmaz olur mu….UNESCO’nun “Üçüncü Dünya Ülkelerinden Yağmalanan Eserlerin Asıl Sahibi Ülkelere İadesi Konvansiyonu “ var.

Ama…..

Birleşik Krallık dahil bir çok Avrupa ülkesi bu konvansiyonu imzalamıyorlar. Nasıl imzalasınlar ki….imzayı attıklarında müzelerinde neredeyse hiç eser kalmayacak.

Dolayısı ile Yunanistan’ın “Elgin Mermerleri”ni geri alabilmek  için başvurabileceği bir hukuki düzenleme  mevcut değil.

Laf aramızda, anılan UNESCO Konvansiyonunu Tükiye de imzalamadı. Sebebi aşikar; bizim müzelerimizde de  bir zamanlar kendi yönetimimizde olan Ortadoğu Bölgesinden getirilmiş olan bir çok eser var.

Şimdi diyeceksiniz ki, “arada sırada değerli Kültür Bakanlarımız, falan ülkeden geri getirilen tarihi eserlerle basında, boy boy çekilmiş resimlerle yar alıyor……bu nasıl oluyor ?”

“Yetmez ama evet” diyeceğimiz bu başarılı eylemler yaptığımız ikili anlaşmalarla gerçekleştiriliyor.

“”Eee, o zaman Yunanistan da Birleşik Krallıkla böyle bir anlaşma yapsın”….demesi kolay da gel sen Londra’yı razı et bakalım. Bu kanal bir açılırsa İngiltere Müzeleri “tam takır, kuru bakır” hale döner. En önce biz de İngilizlerin Bodrum’dan çalıp götürdükleri, Dünyanın 7 Harikasından biri olan Moseleum başta olmak üzere bir çok  eserimizi geri isteriz.

İngilizler diyorlar ki “Herkesin ortak olduğu Dünya Kültür Mirası eserlerini en iyi biz koruruz, biz sergileriz”. Geçenlerde British Museum’dan bazı eserlerin çalındığı ortaya çıkmış olsa dahi “sergileme” hususunda haklı olabilecekleri düşünülebilir. Bir kere Birleşik Krallık’taki  müzelere giriş bedava. İkincisi bu müzeleri her yıl, dünyanın her yanından gelen milyonlarca kişi geziyor.  Geçen yıl sadece British Museum’u ziyaret eden sayısı 4 milyonun üzerinde olmuş. Londra’daki diğer müzelerle birlikte bu rakam 20 milyona yaklaşıyor. Milyonlarca insan farklı ülkelere seyahat etme durumunda kalmadan, bir çok değişik kültüre ait eserleri toplu halde görebiliyor

Ezcümle,içinden çok kolay çıkılabilir bir durum söz konusu değil.

…………………..

Atina Akropol’ünden apartılan frizler toplam 80 metre. 50 metresini yürütememiş Lord Elgin. Bunlar hala orijinal yerlerinde. Artık nasıl olmuşsa, nasıl yolunu bulmuşsa, bir bloğu da Paris’teki Louvre Müzesinde sergileniyor.Yunanlıların Fransa’ya bu hususta bir başvuruda bulunduklarını duymadım. Vardır bir bildikleri herhalde.

………………..

43 yılımı verdiğim Dışişleri mesleğimde bir Başbakanın ülkesine gelmiş bir başka ülke Başbakanı ile yapacağı programlanmış görüşmeyi, gerçekleşmesine saatler kala iptal ettiğini hiç görmemiştim, işitmemiştim.

“Mermerden” çıkan diplomatik skandala bakar mısınız?

Vay be Lord Elgin , 200 küsur yıl önce öyle bir iş yapmışsın ki etkileri hala ülkeleri kaşı karşıya getirebiliyor, birbirine düşürebiliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.