Hakikat bir ilim gibi sabit olmuştur ki, lider olmak sanatkârlık gibi, yaradılıştan bazı vasıflara sahip olmayı icap eder. İnsan bir kürsüde gayet güzel konuşabilir, nutuklar çekebilir, büyük işler başaracağını vaat edebilir, ama sadece bu sözleri ile lider olamaz. Liderlik için en mühim vasıflardan biri ileri görüş sahibi olmaktır. İslâm dini Allah’tan korkmayan insana bir nevi altıncı his olan ileriyi görüşün nasip olmayacağını kabul eder.
Psikolog (Patridge) liderler için:
-“İleriyi görüş sahibi olmak zekâ kadar mühimdir, zira ne zekâlar vardır ki, ışığı kendi sahasından ileri gidemez.” der. Atatürk bu bakımdan batı edebiyatına geçmiş bir liderdir. İngiliz Kıralı kendisini Dolmabahçe Sarayı’nda ziyarete geldiği zaman, ileriyi görüş kabiliyetine hayranlığını açıkça söylemiştir.
Dünyanın en büyük liderlerinden biri de Hindistan Başkanı Nehru olmuştur.
Türk gazetecileri Nehru'yu ziyaret ettikleri zaman, oturduğu odasının basitliğine, giydiği ceketin kol ağızlarının tamir edilmiş olmasına ve son derece tevazuuna bakarak, tarihte zaferden zafere koşmuş, İslamiyet’i bütün dünyaya yaymış olduğu halde millet malı bir tek mumu yakmaktan çekinen Hz. Ömer’ i hatırlamışlar.
Hele Hindistan gibi dünyanın en muhteşem saraylarının bulunduğu yerde Nehru’nun oturduğu basit hükümet binasını gördükleri zaman, her bakımdan muhtaç Anadolu’ya, bir tezatlar abidesi gibi bakan şahane mermerlerle döşeli, her konforu havi, bir günde binlerle masrafla dönen Ankara Meclis Binasını düşünerek içleri sızlamıştır.
Hindistan, yeni kurulan Afrika devletleriyle ekonomik alanda sıkı bağlar kurmak ve teknik alanda da iş birliği yapmak için programlar hazırlamaktadır.
Bu da Hindistan’ın ileriki ticarî alandaki menfaati için çok mühimdir, zira Afrika tabii zenginlikleri henüz işlenmemiş bir hazine gibidir. İleriki yılların ticaretini düşünen milletlere bakarak, memleket işlerinin,” Şu parti dedi ki , bu parti dedi ki “ şeklinde (dedim- dedi) halinden ileriye gidememesi karşısında ağlayıp saçınızı başınızı yolmaz mısınız?..