Muzaffer Ayhan KARA-Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Muzaffer Ayhan KARA-Araştırmacı Yazar
 

Steinmeire’in iki kanatlı ziyareti

31 Mart’ta ortaya çıkan oy haritası, kırmızıya boyanan Türkiye, Almanya’nın da çok ilgisini çekti. Zaten Steinmeire, Yavaş’la görüşmesinde bunu teyit eden şu sözleri sarf etti: “Sadece bu heyettekiler değil, tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Almanya’da seçimler ilgiyle izlendi.” Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeire üç günlük bir ziyaret için Türkiye’deydi. İlk gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’taydı. Tabii bu gibi ziyaretler aylar öncesinden planlanır. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce planlandığı kesin. 31 Mart seçim sonuçları 2020 Eylülü’nde yapılan Almanya seçim sonuçlarına benzedi. O zaman anketler Almanya’da SPD’yi yüzde 15 civarında gösteriyordu. Oysa SPD anketleri yanıltarak yüzde 25 oy aldı ve seçimden birinci parti çıkarak trafik lambası koalisyonunu kurdu. Şansölye sosyal demokrat partiden oldu. Hükümeti SPD kurdu. 31 Mart’ta da Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ittifakına Mansur Yavaş etkisi de eklenince CHP biraz da genel seçim havasında geçen yerel seçimde hem belediye sayısı bazında hem de oy bazında birinci parti çıktı. 47 yıl sonra CHP yüzde 38 oyla birinci parti çıktı. 1977’de Ecevit’in CHP’sine o zaman DEM benzeri bir parti olmadığı için o kesim de oy verdiği halde yüzde 41 küsur oy verilmişti. Bu ayrıntıyı dikkate aldığımızda aslında Özel’in Ecevit’in 1977’deki, İnönü’nin 57’deki oyunu egale ettiğini rahatlıkla not edebiliriz. CHP’nin seçim zaferi ziyaretin öznesini ikiye çıkardı İşte 31 Mart’ta ortaya çıkan oy haritası, kırmızıya boyanan Türkiye, Almanya’nın da çok ilgisini çekti. Zaten Steinmeire, Yavaş’la görüşmesinde bunu teyit eden şu sözleri sarf etti: “Sadece bu heyettekiler değil, tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Almanya’da seçimler ilgiyle izlendi.” Haliyle, Steinmeire, Türkiye ziyaretini uzatarak iki kanatlı hale getirdi. Erdoğan’dan önce CHP’nin seçim zaferinin mimarları Özel, Erdoğan ve Yavaş’la da bir araya geldi. 31 Mart sonrası oluşan iklimi koklamak istedi. Yoksa Steinmeire’in ziyareti bir çalışma günü olarak yoğun geçer ve noktalanırdı. Önceki akşam Steinmeire’in ziyaretini MKHABERTV’de Gizem Fidan’ın moderatörlüğündeki Yakın Plan’da ayrıntılı olarak değerlendirdik. Burada da birkaç noktaya değineceğim. Steinmeire’in İstanbul’daki ziyaretine dönerli görüntüler damga vurdu. Evet, Steinmeire güçlü bir PR örneği verdi. İmamoğlu ile birlikte Türklerin çok sevdiği dönerle poz vererek… Döner, artık Almanya’da da yatırım ve tüketim unsuru. Bildiğim bir Türk yatırımcı fabrikasına her gün tonlarca döner hazırlatıyor ve Almanya’da tam 300 noktaya her gün servis ediliyor bu döner. Yani Türkiye’de her köşe başında kokusuyla insanları çeken döner orada da hemen yerde yenebilir durumda. Yukarıda da belirttiğim gibi Steinmeire’in Türkiye ziyaretinin karakteristik özelliği, ziyaretin seçim sonuçlarıyla birlikte iki kanatlı hale getirilmesiydi. Alman Cumhurbaşkanı 31 Mart seçim sonuçları başka türlü olsaydı, yani iktidarın memnun olduğu bir tablo ortaya çıksaydı muhtemelen ziyareti bir günle sınırlı tutup sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecekti. Demek ki, Almanya ülkemizdeki siyasi gelişmeleri sanki “geliyor gelmekte olan…” şeklinde okuyor. Bir iktidar değişikliğini ilk genel seçimde mümkün görüyor. Steinmeire’in “Özel” görüşmesi de bunu teyit ediyor. Bir saate yakın süren Steinmeire-Özel görüşmesinin heyetler halinde yapılması da anlamlı. Adres Alman Büyükelçiliği’ydi ve Alman Cumhurbaşkanı’nın karşısında Almanca konuşan bir CHP Genel Başkanı vardı. Özel, Bornova Anadolu Lisesi’nde iyi Almanca öğrenen birisi. Haliyle Almanya için Almanca konuşan bir liderle muhatap olmak anlamlıdır. Tabii Alman Cumhurbaşkanının sosyal demokratları da ziyaret etmesindeki ikinci bir etken de seçim sonuçları kadar olmasa da, Almanya’da da SPD’nin başat olduğu bir koalisyon hükümetinin olması. Sonuçta, uzun yıllar Almanya-Türkiye ilişkileri Merkel-Erdoğan ilişkisi gibiydi. Şimdi artık bu tablo değişecek gözüküyor. Erdoğan’dan sıcak karşılama, Steinmeier’den demokrasi ve Avrupa vurgusu Steinmeire’i mevkidaşı ev sahibi Erdoğan da sıcak karşıladı. Erdoğan, mevkidaşını ana giriş kapısında karşıladı. Resmi tören sırasında 21 pare top atışı duyuldu. Milli Marşlar sonrasında Steinmeire de tören kıtasını Türkçe “Merhaba asker” diye selamladı. Bu arada Almanya Cumhurbaşkanının Anıtkabir’i ziyaret ettiğinde özel deftere yazdığı şu cümle dikkat çekti: “Mustafa Kemal Atatürk’e derin saygılarımı sunmaktan büyük onur duyuyorum. Onun Avrupa’ya bakışı, Almanya ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki 100 yıllık derin dostluğun temelini atmıştır.” Türk-Alman ilişkileri Osmanlı’da başlayıp günümüze güçlenerek uzanan fakat yer yer dalgalı bir ilişki. Almanya, AB’nin göbeğindeki bir ülke Fransa ile birlikte. Türkiye’nin ithalat ve ihracatının, ticaretinin neredeyse yarısı Almanya ile. Ayrıca orada 4 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yaşıyor. Üçüncü kuşaktan dördüncü kuşağa giden Türkler artık Almanya’da her noktada etkin. Bilimde, sanatta, ticarette, sporda Türkler var. İş gücünde de, esnaf boyutunda da. İş dünyasında artık Türk işverenler de az değil. DW’nin sorusuyla gelen itiraf Erdoğan-Stenmeire arasında ele alınan başlıca başlıklar ise ticaret hacminin artırılması, ağırlaşan vize sorunu, savunma alanındaki sıkıntılar, ırkçılık, Gazze meselesi ve terörle mücadelede işbirliği… Steinmeire’in temel vurgusu, “Türkiye ile vazgeçilmez ortaklarız” oldu. “Biz birbirimiz için vazgeçilmez ortaklarız” dedi fakat Türkiye’nin yüzünü Avrupa’ya dönmesi ve demokrasi vurgusunu da ihmal etmedi. İki cumhurbaşkanının ortak basın toplantısında DW muhabirinin İsrail’le ilişkiler sorusuna Erdoğan’ın yanıtı ise bir turnusol kağıdı oldu Gazze meselesine ilişkin. Erdoğan, “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti.” Tabii bu soruyu bir Türk gazetesi soramazdı! Sonuçta, Steinmeire’in Türkiye ziyaretinde akılda en çok kalan Özel, İmamoğlu ve Yavaş buluşmalarıydı. Erdoğan-Steinmeire buluşması bile onca törensel atmosfere karşın gölgede kaldı.    
Ekleme Tarihi: 27 Nisan 2024 - Cumartesi

Steinmeire’in iki kanatlı ziyareti

31 Mart’ta ortaya çıkan oy haritası, kırmızıya boyanan Türkiye, Almanya’nın da çok ilgisini çekti. Zaten Steinmeire, Yavaş’la görüşmesinde bunu teyit eden şu sözleri sarf etti: “Sadece bu heyettekiler değil, tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Almanya’da seçimler ilgiyle izlendi.”

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeire üç günlük bir ziyaret için Türkiye’deydi. İlk gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’taydı. Tabii bu gibi ziyaretler aylar öncesinden planlanır. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce planlandığı kesin. 31 Mart seçim sonuçları 2020 Eylülü’nde yapılan Almanya seçim sonuçlarına benzedi. O zaman anketler Almanya’da SPD’yi yüzde 15 civarında gösteriyordu. Oysa SPD anketleri yanıltarak yüzde 25 oy aldı ve seçimden birinci parti çıkarak trafik lambası koalisyonunu kurdu. Şansölye sosyal demokrat partiden oldu. Hükümeti SPD kurdu. 31 Mart’ta da Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ittifakına Mansur Yavaş etkisi de eklenince CHP biraz da genel seçim havasında geçen yerel seçimde hem belediye sayısı bazında hem de oy bazında birinci parti çıktı. 47 yıl sonra CHP yüzde 38 oyla birinci parti çıktı. 1977’de Ecevit’in CHP’sine o zaman DEM benzeri bir parti olmadığı için o kesim de oy verdiği halde yüzde 41 küsur oy verilmişti. Bu ayrıntıyı dikkate aldığımızda aslında Özel’in Ecevit’in 1977’deki, İnönü’nin 57’deki oyunu egale ettiğini rahatlıkla not edebiliriz.

CHP’nin seçim zaferi ziyaretin öznesini ikiye çıkardı

İşte 31 Mart’ta ortaya çıkan oy haritası, kırmızıya boyanan Türkiye, Almanya’nın da çok ilgisini çekti. Zaten Steinmeire, Yavaş’la görüşmesinde bunu teyit eden şu sözleri sarf etti: “Sadece bu heyettekiler değil, tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Almanya’da seçimler ilgiyle izlendi.”

Haliyle, Steinmeire, Türkiye ziyaretini uzatarak iki kanatlı hale getirdi. Erdoğan’dan önce CHP’nin seçim zaferinin mimarları Özel, Erdoğan ve Yavaş’la da bir araya geldi. 31 Mart sonrası oluşan iklimi koklamak istedi. Yoksa Steinmeire’in ziyareti bir çalışma günü olarak yoğun geçer ve noktalanırdı.

Önceki akşam Steinmeire’in ziyaretini MKHABERTV’de Gizem Fidan’ın moderatörlüğündeki Yakın Plan’da ayrıntılı olarak değerlendirdik. Burada da birkaç noktaya değineceğim.

Steinmeire’in İstanbul’daki ziyaretine dönerli görüntüler damga vurdu. Evet, Steinmeire güçlü bir PR örneği verdi. İmamoğlu ile birlikte Türklerin çok sevdiği dönerle poz vererek… Döner, artık Almanya’da da yatırım ve tüketim unsuru. Bildiğim bir Türk yatırımcı fabrikasına her gün tonlarca döner hazırlatıyor ve Almanya’da tam 300 noktaya her gün servis ediliyor bu döner. Yani Türkiye’de her köşe başında kokusuyla insanları çeken döner orada da hemen yerde yenebilir durumda.

Yukarıda da belirttiğim gibi Steinmeire’in Türkiye ziyaretinin karakteristik özelliği, ziyaretin seçim sonuçlarıyla birlikte iki kanatlı hale getirilmesiydi. Alman Cumhurbaşkanı 31 Mart seçim sonuçları başka türlü olsaydı, yani iktidarın memnun olduğu bir tablo ortaya çıksaydı muhtemelen ziyareti bir günle sınırlı tutup sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecekti. Demek ki, Almanya ülkemizdeki siyasi gelişmeleri sanki “geliyor gelmekte olan…” şeklinde okuyor. Bir iktidar değişikliğini ilk genel seçimde mümkün görüyor. Steinmeire’in “Özel” görüşmesi de bunu teyit ediyor. Bir saate yakın süren Steinmeire-Özel görüşmesinin heyetler halinde yapılması da anlamlı. Adres Alman Büyükelçiliği’ydi ve Alman Cumhurbaşkanı’nın karşısında Almanca konuşan bir CHP Genel Başkanı vardı. Özel, Bornova Anadolu Lisesi’nde iyi Almanca öğrenen birisi. Haliyle Almanya için Almanca konuşan bir liderle muhatap olmak anlamlıdır. Tabii Alman Cumhurbaşkanının sosyal demokratları da ziyaret etmesindeki ikinci bir etken de seçim sonuçları kadar olmasa da, Almanya’da da SPD’nin başat olduğu bir koalisyon hükümetinin olması. Sonuçta, uzun yıllar Almanya-Türkiye ilişkileri Merkel-Erdoğan ilişkisi gibiydi. Şimdi artık bu tablo değişecek gözüküyor.

Erdoğan’dan sıcak karşılama, Steinmeier’den demokrasi ve Avrupa vurgusu

Steinmeire’i mevkidaşı ev sahibi Erdoğan da sıcak karşıladı. Erdoğan, mevkidaşını ana giriş kapısında karşıladı. Resmi tören sırasında 21 pare top atışı duyuldu. Milli Marşlar sonrasında Steinmeire de tören kıtasını Türkçe “Merhaba asker” diye selamladı. Bu arada Almanya Cumhurbaşkanının Anıtkabir’i ziyaret ettiğinde özel deftere yazdığı şu cümle dikkat çekti: “Mustafa Kemal Atatürk’e derin saygılarımı sunmaktan büyük onur duyuyorum. Onun Avrupa’ya bakışı, Almanya ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki 100 yıllık derin dostluğun temelini atmıştır.”

Türk-Alman ilişkileri Osmanlı’da başlayıp günümüze güçlenerek uzanan fakat yer yer dalgalı bir ilişki. Almanya, AB’nin göbeğindeki bir ülke Fransa ile birlikte. Türkiye’nin ithalat ve ihracatının, ticaretinin neredeyse yarısı Almanya ile. Ayrıca orada 4 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yaşıyor. Üçüncü kuşaktan dördüncü kuşağa giden Türkler artık Almanya’da her noktada etkin. Bilimde, sanatta, ticarette, sporda Türkler var. İş gücünde de, esnaf boyutunda da. İş dünyasında artık Türk işverenler de az değil.

DW’nin sorusuyla gelen itiraf

Erdoğan-Stenmeire arasında ele alınan başlıca başlıklar ise ticaret hacminin artırılması, ağırlaşan vize sorunu, savunma alanındaki sıkıntılar, ırkçılık, Gazze meselesi ve terörle mücadelede işbirliği… Steinmeire’in temel vurgusu, “Türkiye ile vazgeçilmez ortaklarız” oldu. “Biz birbirimiz için vazgeçilmez ortaklarız” dedi fakat Türkiye’nin yüzünü Avrupa’ya dönmesi ve demokrasi vurgusunu da ihmal etmedi. İki cumhurbaşkanının ortak basın toplantısında DW muhabirinin İsrail’le ilişkiler sorusuna Erdoğan’ın yanıtı ise bir turnusol kağıdı oldu Gazze meselesine ilişkin. Erdoğan, “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti.” Tabii bu soruyu bir Türk gazetesi soramazdı!

Sonuçta, Steinmeire’in Türkiye ziyaretinde akılda en çok kalan Özel, İmamoğlu ve Yavaş buluşmalarıydı. Erdoğan-Steinmeire buluşması bile onca törensel atmosfere karşın gölgede kaldı.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.