Merve KABAKUŞ FİLİZCAN/ Yazar-Şair
Köşe Yazarı
Merve KABAKUŞ FİLİZCAN/ Yazar-Şair
 

“Zorluklar Hayatın Kıyısı Değil, Kalbiymiş Meğer”

Nightbirde, gerçek adıyla Jane Marczewski. Bir ömrün içine sığdırılmış acılarla, sahnede dimdik duran biri. Kendisine altı ay ömür biçildiğinde bile şarkı söyleyen, umutla konuşan, gülümseyen biri. O video, izlenip geçilecek bir şey değil. O video, yaşama cesaretinin görüntüsü. Adeta bir kısa film sahnesi gibi... Sonuna kadar izleyin ve yazıyı öyle okuyun. İnanın, çok daha farklı hissedeceksiniz… “You can't wait until life isn't hard anymore before you decide to be happy.” (Mutlu olmaya karar vermek için, hayatın kolaylaşmasını bekleyemezsin.) Zorluklardan kaçınarak yaşanabileceğine inandırıldık. Hayatın “düzenli”, “kolay” ve “konforlu” olduğunda güzel olacağına dair sessiz bir telkinle büyüdük. Ama her şeyin yolunda olduğu o “bir gün” hiç gelmedi. Çünkü hayat, çoğu zaman tam da zorlukların ortasında nefes aldırıyor. Meğer ne çok beklemişiz… Bir şeyler yoluna girsin diye, kalbimiz hafiflesin diye, içimiz güvende hissetsin diye. Oysa yoluna giren hiçbir şey bizi tam olarak tamamlamadı. Çünkü hayat, asla tam olmuyor. Ve belki de tam olması da gerekmiyor. Çoğu zaman her şey dağınıkken başlıyor içimizde gerçek olan… Bir gün öğrendik ki: Zorluklar kenarda bekleyen sınavlar değilmiş. Zorluklar, hayatın kıyısında değilmiş. Zorluklar, hayatın kalbiymiş meğer. Çünkü insan, en çok orada kendini duyuyor. Orada büyüyor, orada direniyor, orada anlam kazanıyor. Jane’in hikâyesi bunu açıkça gösteriyor. Vücudu hasta olsa da, o ruhunu parlatmayı seçti. Tüm dünya onun acısını konuşurken o, umutla fısıldadı: “Her şey yolunda değil, ama ben iyiyim.” İşte bu, bir zaferdir. Acıyla, kayıpla, belirsizlikle el sıkışarak yürümektir gerçek cesaret. Zorluklardan kaçınmak değil; zorlukla birlikte yaşamayı öğrenmek… Hayatı, eksiksiz olduğunda değil, eksikliğiyle de sevebilmek… İşte insan orada başlıyor hayata. Orada tanıyor kendini, sınırlarını, gücünü. Bir şeye sahip olmadan da minnet duyabilmek… Bir şey eksikken de huzuru bulabilmek… İyileşmeden de umutla kalabilmek… Bunlar, hayatın kenarından değil; tam ortasından geçenlerin meziyeti. Ve belki de en gerçek insanlık, tam da burada saklı: Kırılmışken bile başkasına sarılabilmekte. Gücünün yarısı kalmışken bile, bir başkasına cesaret fısıldayabilmekte. Belki de güçlü olmak, her şeyin üstesinden gelmek değil; bazen sadece ayakta kalmayı seçmek ve sadece devam etmektir. Hayatın güzelliği kusursuzlukta değil, kırıklardadır. Ve her kırık, içinden ışık sızan bir pencere olabilir. Eğer görmek için yüreğimiz açıksa… Evet, zor. Ama hayatın kalbi orada atıyor. Ve o kalp hâlâ atıyorsa… Bu yazı, güçlü olmayı seçmek zorunda kalan herkese yazıldı. Gözyaşlarını içine akıtanlara… “İyi misin?” sorusuna “iyiyim” diyebilenlere… Hep ayakta kalmak zorunda hissedenlere… Belki şu an her şey yolunda değil. Ama sen buradasın. Ve bu… başlı başına bir umut demek. Belki onun sesiyle, kendine ait olan bir gücü yeniden duyarsın. Ve unutma… Hayatta yenilip yenilmemek değil asıl mesele. Bazen yenilebilirsin. Ama önemli olan, yenilip yenilmeyeceğini düşünmeden, yaşadığın o anların keyfini çıkarabilmek. Kendine şefkatle bakmak. Çünkü seni senden daha iyi anlayan ya da seni senden daha iyi koruyan biri yok bu hayatta. Kendinin gölgesi değil, kalkanı ol. Ama hayattan keyif almaktan, gülümsemekten, umut etmekten vazgeçme. İzle ve Dinle: Nightbirde - "It's OK": https://www.youtube.com/watch?v=CZJvBfoHDk0    
Ekleme Tarihi: 11 April 2025 - Friday

“Zorluklar Hayatın Kıyısı Değil, Kalbiymiş Meğer”

Nightbirde, gerçek adıyla Jane Marczewski.

Bir ömrün içine sığdırılmış acılarla, sahnede dimdik duran biri.
Kendisine altı ay ömür biçildiğinde bile şarkı söyleyen, umutla konuşan, gülümseyen biri.
O video, izlenip geçilecek bir şey değil. O video, yaşama cesaretinin görüntüsü.

Adeta bir kısa film sahnesi gibi...
Sonuna kadar izleyin ve yazıyı öyle okuyun.
İnanın, çok daha farklı hissedeceksiniz…

“You can't wait until life isn't hard anymore before you decide to be happy.”
(Mutlu olmaya karar vermek için, hayatın kolaylaşmasını bekleyemezsin.)

Zorluklardan kaçınarak yaşanabileceğine inandırıldık. Hayatın “düzenli”, “kolay” ve “konforlu” olduğunda güzel olacağına dair sessiz bir telkinle büyüdük. Ama her şeyin yolunda olduğu o “bir gün” hiç gelmedi. Çünkü hayat, çoğu zaman tam da zorlukların ortasında nefes aldırıyor.

Meğer ne çok beklemişiz…
Bir şeyler yoluna girsin diye, kalbimiz hafiflesin diye, içimiz güvende hissetsin diye. Oysa yoluna giren hiçbir şey bizi tam olarak tamamlamadı. Çünkü hayat, asla tam olmuyor. Ve belki de tam olması da gerekmiyor.

Çoğu zaman her şey dağınıkken başlıyor içimizde gerçek olan…

Bir gün öğrendik ki:
Zorluklar kenarda bekleyen sınavlar değilmiş.
Zorluklar, hayatın kıyısında değilmiş.
Zorluklar, hayatın kalbiymiş meğer.

Çünkü insan, en çok orada kendini duyuyor.
Orada büyüyor, orada direniyor, orada anlam kazanıyor.

Jane’in hikâyesi bunu açıkça gösteriyor.
Vücudu hasta olsa da, o ruhunu parlatmayı seçti.
Tüm dünya onun acısını konuşurken o, umutla fısıldadı:
“Her şey yolunda değil, ama ben iyiyim.”

İşte bu, bir zaferdir.
Acıyla, kayıpla, belirsizlikle el sıkışarak yürümektir gerçek cesaret.
Zorluklardan kaçınmak değil; zorlukla birlikte yaşamayı öğrenmek…
Hayatı, eksiksiz olduğunda değil, eksikliğiyle de sevebilmek…

İşte insan orada başlıyor hayata. Orada tanıyor kendini, sınırlarını, gücünü. Bir şeye sahip olmadan da minnet duyabilmek… Bir şey eksikken de huzuru bulabilmek… İyileşmeden de umutla kalabilmek… Bunlar, hayatın kenarından değil; tam ortasından geçenlerin meziyeti. Ve belki de en gerçek insanlık, tam da burada saklı: Kırılmışken bile başkasına sarılabilmekte. Gücünün yarısı kalmışken bile, bir başkasına cesaret fısıldayabilmekte.

Belki de güçlü olmak, her şeyin üstesinden gelmek değil;
bazen sadece ayakta kalmayı seçmek ve sadece devam etmektir.

Hayatın güzelliği kusursuzlukta değil, kırıklardadır.
Ve her kırık, içinden ışık sızan bir pencere olabilir.
Eğer görmek için yüreğimiz açıksa…

Evet, zor.
Ama hayatın kalbi orada atıyor.
Ve o kalp hâlâ atıyorsa…

Bu yazı, güçlü olmayı seçmek zorunda kalan herkese yazıldı.
Gözyaşlarını içine akıtanlara…
“İyi misin?” sorusuna “iyiyim” diyebilenlere…
Hep ayakta kalmak zorunda hissedenlere…

Belki şu an her şey yolunda değil.
Ama sen buradasın.
Ve bu… başlı başına bir umut demek.

Belki onun sesiyle, kendine ait olan bir gücü yeniden duyarsın.

Ve unutma…
Hayatta yenilip yenilmemek değil asıl mesele.
Bazen yenilebilirsin.
Ama önemli olan, yenilip yenilmeyeceğini düşünmeden,
yaşadığın o anların keyfini çıkarabilmek.
Kendine şefkatle bakmak.
Çünkü seni senden daha iyi anlayan ya da
seni senden daha iyi koruyan biri yok bu hayatta.

Kendinin gölgesi değil, kalkanı ol.
Ama hayattan keyif almaktan,
gülümsemekten, umut etmekten vazgeçme.

İzle ve Dinle: Nightbirde - "It's OK": https://www.youtube.com/watch?v=CZJvBfoHDk0

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
YASİN DEMİR
(11.04.2025 10:50 - #2874)
çok güzel bir yazı olmuş videoyu izledikten sonra tekrar okudum çok etkilendim elinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
enes b.
(11.04.2025 15:15 - #2876)
elinize sağlık hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.