Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Yer Verir misiniz ?

Teknolojik imkânların insanlığı esaretine alması çok sıkıntılı bir durum, diye düşünüyorum. Ellerinde telefonlarla caddelerde, sokaklarda dolaşan (gelecekten kaygılı) bunalımlı, depresif, selam verseniz almayacak, dokunsanız patlayacak, mutsuz insanları görmek üzücü olduğu kadar düşündürücü değil mi? Özellikle büyük şehirlerde sağlıklı insana rastlamak neredeyse mucize! Hoşgörü ve empati yerlerde sürünüyor. Herkesin acelesi, bir önceliği var. Dolayısıyla, kimse kendinden başkasına yaşam hakkı tanımıyor. Kızılay’da EGO otobüsü bekliyorum. Biraz ileride görme engelli bir vatandaş, koluna girmiş genç bir adam. Engelli vatandaşın otobüse binmesi için yardımcı olmaya çalışıyor. Henüz otobüsün durağa yanaşmasını bekleme sabrını bile gösteremeyen vatandaşlar arasında, bir itiş kakış başlıyor. İtekleyen itekleyene. Bu tez canlılığı, telaşı anlamak mümkün değil. Et yığınına dönüyor otobüs. Kimi belediyeye sitem ediyor, kimi yer kavgasına başlıyor. Şoför, birer adım daha atın iki kişi kaldı, diye ahaliyi uyarıyor. Nere ilerleyelim, diye itiraz ediyor yolculardan biri. “Kendi bindi ya”, diğeri ne yaparsa yapsın umurunda bile değil. Yardımsever genç adam engelli vatandaş için oturacak yer ricasında bulunuyor! Lütfen bir yer verir misiniz? Herkes birbirine bakıyor, birileri gözlerini sağa-sola kaçırıyor, oturan diğerleri duymazlıktan geliyor. Kimse üstüne almıyor. İzliyorum havayı, vicdanlı bir vatandaş yok. Gözleri telefonda sosyal medyayı didikliyor, ya da kulaklık kulağında müzik dinliyor. Duymak bir yana, dünya yansa umurlarında değil. Genç adam bir kez daha ricada bulunuyor. Arkadaşlar lütfen yer verir misiniz? Hala çıt yok kimseden! Duruma otobüs şoförü müdahale ediyor: Engelli koltuklarında oturanlara sesleniyor. Lütfen engelli koltuklarından kalkar mısınız? Yok, efendim yine tık yok. Şoför, engelli, hamile koltuklarından kalkmazsanız hareket etmeyeceğim, diyor. Ama ne fayda! Kimse kalkmayınca seksen yaşlarında bir hanımefendi kalkıyor, engelli vatandaşa yer veriyor. Ve sorun kısmen çözülüyor. Şoför bu duruma çok sinirleniyor; Engelli koltuğunda oturan vurdumduymaz elli yaşlarında bir şahsa! Ayıp değil mi beyefendi neden kalkmıyorsun? O koltuklar, engelli, hamile ve yaşlı vatandaşlara tahsislidir. Anneniz yaşında bir hanım yerini veriyor, siz kalkmıyorsunuz? Utanmazlıkta mastır yapmış anlaşılan muhterem vatandaş! “Bana ne kardeşim oda engelli olmasaydı”, diyor. Arsız ve utanmaz insan müsveddesi.   Yuh artık. İnsanlığın bittiği yerdeyiz! Şoför, engelliler, hamilelere ayrılmış koltukları terk etmezseniz, Polis çağıracağım, diyor. Sonrası otobüste bir sessizlik oluyor. Sonra, vatandaştan homurdanmalar başlıyor, suçlular koltukları terk ediyor. Nihayet koltuk kavgası sorunu çözülüyor, otobüs hareket ediyor. Klasik Türk toplumu psikolojisi! “Bana değmeyen bin yaşasın” cümlesinde ifade edildiği gibi. Şoförün polis tehdidi gerçekleşseydi, karakol, ifade falan filan derken evlere geç kalınacaktı, dizileri kaçacaktı v.s. Dolayısıyla, sorun kendimize dokununcaya kadar, hiçbir şeye tepki göstermiyoruz ne yazık ki?
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2024 - Salı

Yer Verir misiniz ?

Teknolojik imkânların insanlığı esaretine alması çok sıkıntılı bir durum, diye düşünüyorum. Ellerinde telefonlarla caddelerde, sokaklarda dolaşan (gelecekten kaygılı) bunalımlı, depresif, selam verseniz almayacak, dokunsanız patlayacak, mutsuz insanları görmek üzücü olduğu kadar düşündürücü değil mi?

Özellikle büyük şehirlerde sağlıklı insana rastlamak neredeyse mucize! Hoşgörü ve empati yerlerde sürünüyor. Herkesin acelesi, bir önceliği var. Dolayısıyla, kimse kendinden başkasına yaşam hakkı tanımıyor.

Kızılay’da EGO otobüsü bekliyorum. Biraz ileride görme engelli bir vatandaş, koluna girmiş genç bir adam. Engelli vatandaşın otobüse binmesi için yardımcı olmaya çalışıyor. Henüz otobüsün durağa yanaşmasını bekleme sabrını bile gösteremeyen vatandaşlar arasında, bir itiş kakış başlıyor. İtekleyen itekleyene. Bu tez canlılığı, telaşı anlamak mümkün değil.

Et yığınına dönüyor otobüs. Kimi belediyeye sitem ediyor, kimi yer kavgasına başlıyor.

Şoför, birer adım daha atın iki kişi kaldı, diye ahaliyi uyarıyor.

Nere ilerleyelim, diye itiraz ediyor yolculardan biri. “Kendi bindi ya”, diğeri ne yaparsa yapsın umurunda bile değil.

Yardımsever genç adam engelli vatandaş için oturacak yer ricasında bulunuyor!

Lütfen bir yer verir misiniz?

Herkes birbirine bakıyor, birileri gözlerini sağa-sola kaçırıyor, oturan diğerleri duymazlıktan geliyor. Kimse üstüne almıyor. İzliyorum havayı, vicdanlı bir vatandaş yok. Gözleri telefonda sosyal medyayı didikliyor, ya da kulaklık kulağında müzik dinliyor. Duymak bir yana, dünya yansa umurlarında değil.

Genç adam bir kez daha ricada bulunuyor.

Arkadaşlar lütfen yer verir misiniz?

Hala çıt yok kimseden!

Duruma otobüs şoförü müdahale ediyor:

Engelli koltuklarında oturanlara sesleniyor. Lütfen engelli koltuklarından kalkar mısınız? Yok, efendim yine tık yok. Şoför, engelli, hamile koltuklarından kalkmazsanız hareket etmeyeceğim, diyor. Ama ne fayda!

Kimse kalkmayınca seksen yaşlarında bir hanımefendi kalkıyor, engelli vatandaşa yer veriyor. Ve sorun kısmen çözülüyor.

Şoför bu duruma çok sinirleniyor;

Engelli koltuğunda oturan vurdumduymaz elli yaşlarında bir şahsa! Ayıp değil mi beyefendi neden kalkmıyorsun? O koltuklar, engelli, hamile ve yaşlı vatandaşlara tahsislidir. Anneniz yaşında bir hanım yerini veriyor, siz kalkmıyorsunuz?

Utanmazlıkta mastır yapmış anlaşılan muhterem vatandaş!

“Bana ne kardeşim oda engelli olmasaydı”, diyor. Arsız ve utanmaz insan müsveddesi.  

Yuh artık. İnsanlığın bittiği yerdeyiz!

Şoför, engelliler, hamilelere ayrılmış koltukları terk etmezseniz, Polis çağıracağım, diyor. Sonrası otobüste bir sessizlik oluyor.

Sonra, vatandaştan homurdanmalar başlıyor, suçlular koltukları terk ediyor. Nihayet koltuk kavgası sorunu çözülüyor, otobüs hareket ediyor.

Klasik Türk toplumu psikolojisi! “Bana değmeyen bin yaşasın” cümlesinde ifade edildiği gibi. Şoförün polis tehdidi gerçekleşseydi, karakol, ifade falan filan derken evlere geç kalınacaktı, dizileri kaçacaktı v.s.

Dolayısıyla, sorun kendimize dokununcaya kadar, hiçbir şeye tepki göstermiyoruz ne yazık ki?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (17)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Müslüm Ateş
(07.05.2024 13:16 - #1157)
Eğitim ve ahlak herşeyin başı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mesut ÖZDEMİR
(07.05.2024 14:19 - #1159)
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Veli Başar
(07.05.2024 14:20 - #1161)
Hamdiciğim eline yüreğine sağlık.Metropollerde toplum psikolojisini ve ruh halini o kadar güzel ifade etmişsin ki çok beğendim. Sağlıklı güzel günler diliyorum…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İnci
(07.05.2024 15:39 - #1163)
Ankara da otobüslerde yaşlılara yer verilir derdim övgüyle İzmir de öğrenciyken arkadaşlarıma. Aradan geçen 30 yılda teknolojide ileri insanlıkta geri gittiğimizin bariz bir göstergesi olan bu farkındalık bana çok dokundu. Teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Çiğdem Karakuş
(07.05.2024 16:55 - #1165)
Ne kadar doğru.. tepkisiz bir toplum olduk maalesef.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yeter özsoy
(07.05.2024 17:17 - #1167)
Hamdi bey insamlarımızın toplum ilişkilerinde çok zayıf olduğu ve saygısızlığın hat safada olduğu bir konuyu ele almışımız çok teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fidan Okyar sarıer
(07.05.2024 17:42 - #1169)
Bu kadar bozulduk gerçekten vay vay
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Büşra Aydın
(07.05.2024 17:58 - #1171)
Hayat mücadelesi içinde birçok etkiyle fazlaca yozlaştı toplumumuz maalesef bu örneklerden sadece bir tanesi. Elinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Dursun Akbaba
(07.05.2024 19:35 - #1173)
Hamdi kardeşim ortamın durumunu çok iyi yorumlamışsınız Ama bizim gençliğimizde olan kültür saygı terbiye ne yazık ki yok artık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mine Dağlı
(07.05.2024 19:38 - #1175)
Şoförü kutlarim.Cesaretliymis.Her an canindan olabilirdi.Ve belki de hâlâ tehlike geçmedi.Bilemiyoruz...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa mete
(07.05.2024 19:45 - #1176)
Canım hocam benim herşey bizden sonra bitti bizim dönemle hiç ilgisi yok yeni jenerasyon gençler vurdum duymazlar sosyal ilişkileride yok ne varsa onlar için sosyal medya oda öğretici degil malesef. Kalemine yüreğine sağlık saygılar sunarım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal
(07.05.2024 20:56 - #1177)
Mükemmel
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
F. Berker
(08.05.2024 09:46 - #1178)
Eline sağlık kardeşim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Venüs
(08.05.2024 11:06 - #1180)
Çok acı ama bir o kadar da gerçekleri anlatan bu yazıya nasıl yorum yapılabilir ki? Ağlanacak hale geldik ..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İrfan Hasözbek
(08.05.2024 16:10 - #1181)
Eğitim şart
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fitnat Ayşe
(15.05.2024 21:25 - #1217)
Çok önceleri bu saygıları yer vermeleri görür şahit olurduk şimdi ne engelli ne hamile yaşlı umurlarında olmuyan nesiller çoğaldı hele bide çocuk oturuyor annesi kucagına alıp ta yaşlı birinin oturmasını umursamayanlara bizzat şahit oldum iyi akşamlar başarılarınızın devamını diliyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meftun Sonakın
(17.05.2024 22:41 - #1221)
Malesef toplum geri gitti z kuşağından ümitli olanlar 19 seçiminde onlarında bir işe yaramadığını gördü karşılaştırma kabiliyetleri yok
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.