İktidardaki AK Parti’nin, ve yürütmenin başındaki Erdoğan’ın mızrağı çuvala sığmıyor. İsrail ile ticareti kesme adı altında üçüncü ülkeler üzerinden dolaylı ticari atraksiyonları sürdürdüğünün kokusu çıktı. “Tek millet iki devlet” olduğumuz Azerbaycan ile bile ‘papaz’ olmayı başaran iktidarın ağzındaki bakla İsrail-Azerbaycan ilişkileri ama bunu dışa vuramıyor. Oysa Bakü’den alacağı ders “ulusal çıkarlar”. Ancak bu dersi kim alacak? ‘Darbeci’ Sisi’yi tükürdüğünü yalayarak uçağının merdivenlerinde karşılayıp yine uçağının merdivenlerinde uğurlayan Erdoğan mı? İmkansız!
OLACAK İŞ DEĞİL!
Bakın güya Gazze için İsrail’e meydan okuyan Erdoğan yönetimi 4 Eylül Sivas Kongresi’nin yıldönümünü ve Zafer Haftası’nı da içine alan 1-5 Eylül arasında neye müsaade etti!..
24'üncü Özel Harekat Yetenekli Seferi Deniz Piyade Birimi’ni taşıyan Amerikan amfibik gemisi USS Wasp’ın ne yazık ki ABD yetkililerden öğrendiğimiz TCG Anadolu amfibi gemimiz ile Akdeniz’deki ortak tatbikatı sonrasında tam da Zafer Haftasına denk gelecek şekilde İzmir Limanı'na iktidar tarafından ziyaret toleransı gösterilmesini hayretle izledik, bunu şiddetle kınıyorum.
Bu gibi ziyaretler olabilir, ancak Yunan işgali sırasında Ege ve Akdeniz’deki erketelik yapan ABD ve İngiliz savaş gemileri söz konusu iken özellikle Zafer Haftası’nda bu ziyaretin iktidar tarafından tolere edilmesi asla kabul edilemez. Ki, 1-5 Eylül tarihleri arasındaki ziyaret aynı zamanda 4 Eylül Sivas Kongresi'nin 105. yıldönümüne denk getirilmiştir. Sivas'ta ABD mandayı ileri sürmüş, Kongre Başkanı Mustafa Kemal Paşa ve delegasyonunun tercihi ise "Ya İstiklal Ya Ölüm!" olmuştur.
USS Wasp'ın ziyareti diplomatik, askeri ve ulusal gurur ve moral açısından tam bir skandaldır. Kendi kalemize gol atmak diye buna denir. Düşünün; İsrail'in korunması doğrultusunda Doğu Akdeniz’deki misyonu için dolaşan savaş gemisini siz tutup nerede ve hangi momentumda misafir ediyorsunuz?
Söz konusu geminin ziyaret talebi iletildiğinde ileri sürülecek bahane mi yoktu başka bir tarihe aldırmak için ziyareti? Alsancak Limanı’nın herhangi bir nedenle bu ziyarete müsait olmadığı bildirilebilirdi rahatlıkla. Tabii bu kışkırtıcı ve talihsiz tolerans karşısında bazı duyarlı reaksiyonlar da kaçınılmazdı ve yaşandı. CHP’nin konuyla ilgili genel başkan yardımcısından en azından zamanlama ile ilgili bir tepki bekledim ama sosyal medyasında gördüğüm pekçok konudaki tepkisini bu konuda maalesef göremedim. Bunu da kulaklara küpe olması için not edeyim.
Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı aratmayan zat bu konuda becerikli değil, ulusal duyarlılıklardan yeterince nasiplenmemiş ama 30 Ağustos için sosyal medyasında attığı mesajda Atatürk’ü anmamayı çok iyi becermiş doğrusu!
Atatürk’ün adını anmaktan 30 Ağustos’ta imtina eden ama Zafer Haftası’nda rolü İsrail’i korumak olan Amerikan amfbi gemisini Alsancak Limanı’nda ağırlayan bir Dışişleri Bakanı Atatürk Türkiyesi’ne hiç ama hiç yakışmıyor!
İZMİRLİLERİN MALUM ZEVATA YANITI
Bu zevata en güzel yanıtı 9 Eylül’de hem Kurtuluş törenlerinde halk hem de akşamki Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nda oynanan Türkiye-İzlanda Avrupa Uluslar Kupası B Ligi maçında tribünleri dolduran futbolseverler verdi. Gün boyu ve maç süresince İzmir caddeleri, Kültürpark, Cumhuriyet Meydanı ve Göztepe Gürsel Aksel Stadı “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” sloganlarıyla, İzmir ve Gençlik Marşı ile inledi.