Nevin Balta-Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Nevin Balta-Araştırmacı Yazar
 

Hürriyet ve İstiklal Vaizi Mehmet Âkif Ersoy

İstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihli toplantısında kabul edildi. İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılını kutladığımız bugünlerde bu muazzam şiiri yazan millî şairimiz sadece şiirleri, yazıları vaazlarıyla değil vatan sevgisi ile de gönüllerimizde yer etmiştir. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaş­ması ile Osmanlı Devleti’nin mağlubiyeti resmen kabul etmesinin ardından İtilaf Devletleri, Anadolu’ya işgale başladı. 15 Mayıs 1919’da İzmir, 16 Mart 1920’de İstanbul res­men işgal edildi. Âkif, Osmanlıyı İstanbulsuz bir Anadolu’ya hapsetmek için başlayan işgal döneminde vatan ve millet şuurunu geniş halk kesimlerinde uyandırmış, orduların toplanmasını sağlamıştı. Bayezid Cami, Fatih Cami, Süleymaniye Cami, Kastamonu Nasrullah Cami’nde, Balıkesir Zağanos Paşa Cami’nde, Ankara Hacı Bayram Cami’nde verdiği vaazlarla halkta büyük bir coşku yarattı.            Kurtuluş mücadelesini camilerde başlatan Âkif, konuşmalarıyla halkı, kardeşliğe, birliğe, vatan sevgisine davet etti. Balkan Harbi ardından, I. Dünya Harbi’nde vatan parçalarını teker teker elimizden koparılırken Âkif; söylevleri, yazıları ve şiirleriyle karşı çıktı, tek ses, tek yürek oldu. Savaş birçok cephede tüm hengâ­mesi ile devam ederken kalem ve kelam ehli bir aydın olarak hem savaşan askerlere mo­ral vermeye, hem de milletin şuur düzeyini yükselterek cepheye katkı sunmaya çalışıyordu.            İstiklal şairi, veterinerlik, Teşkilat-ı Mahsusa ve milletvekilliği gibi resmî kimliği ile tanıdığımız Âkif, mükemmel bir hatip ve vaizdi. Balkan Harbi’yle başla­dığı vaazları İstiklal harbiyle devam eden şairin İstanbul Bayezid, Fatih ve Süleymaniye Cami ile Kastamonu ve Balıkesir’de verdiği vaazlarına kısaca değinelim. Âkif, Bayezid Cami vaazında İslam âleminin başına gelen felaketlere sebepleri ile anlatır. İlahi emirlere uymanın faydalarından bahseder. Bugünkü musibetlerin ilk kaynağı olan kav­miyetçiliği terk ederek ittihat etmeyi tavsiye eder. Musibetlerin ikinci kaynağının çok ko­nuşma, az iş yapmak olduğu söyler. Fatih Cami vaazında toplumda bir hastalık gibi yayılan bidat ve ceha­lete dikkat çeker. Çalışmaksızın dua ile yetinilen tembellik halleri­nin yanlış olduğuna vurgu yapar. Balkan Savaşı’na değinerek ittihat talebini sık sık dile getirir. Âkif’in Cuma için toplanan büyük bir ce­maate verdiği bu vaaz halk üzerinde büyük bir tesir yaratmıştır. Süleymaniye Cami vaazında Müslümanın hem kendisine hem topluma karşı sorumlu olduğundan ve cihadın faziletinden bahsediyor. Dinî ve dünyevi kalkınmanın ilim vesile­siyle olacağına dikkat çekiyor. Balıkesir Zağanos Paşa Cami Vaazı, Âkif’in Anadolu’daki millî mücadeleye fiilen katıldığı­nı gösteren bir vaazdı. Âkif bu vaazında; ümitsizliğe asla kapılmamak gerektiğini, fırkacılık ve kavmiyetçiliğin haram olduğunu, birlik ve beraberliğin vatan müdafaası için hayati öneme sahip olduğu anlattı. Ayet ve hadislerden örneklerle halkın maneviyatını yük­selterek düşman işgaline karşı dire­niş konusunda gayretlendirdi. Kastamonu Nasrullah Cami vaazında kâfirlerden dost olamayacağını, müminin mümine dost olabileceğini anlattı. Ecnebilerin ektiği fitne tohumların­dan bahsetti. Sevr Anlaşması’nı kabul etmenin ölümle eş değer olduğunu ifade etti ve millî birliği korumak gerektiğini net bir üslupla dile getirdi. Halkın üzerinde büyük bir etki yaratan Nas­rullah Cami Vaazı, risale hâlinde basılarak bütün cami ve toplanma merkezlerinde okutulmuş ve Ana­dolu’da büyük tesir­ler uyandırmıştır. Akif,  vaazının halk üzerindeki inanılmaz etkisini gören Ankara hükûmetinin başka bölgelerde de vaaz verme talebini yerine getirerek Ankara, İnebolu, Çankırı, Konya, Eskişehir, Afyon ve Antalya gibi yerlerde va­azlar verdi. Fakat özellik­le Nasrullah Cami Vaazı sayesinde bilinçlenen halk; miting, protesto ve silahlı mücadele aracılığıyla savaşın ka­zanılmasında önemli rol oynadı.        Nasrullah Cami Vaazının asker üzerindeki olumlu etkisi ve halk üzerinde oluşturduğu heyecanı el-Cezire Cephesi Kumandanı Nihad Paşa’nın Âkif’e çektiği telgraftan anlamak mümkündür. Nihad Paşa, telgrafında “Nasrullah Camii şerifinde irad buyurduğunuz mev’izeyi havi mecmuanızın ancak bir nüshası elde edilebilmiştir. Diyarıbekirin cami-i kebirinde Cuma namazından sonra kıraat edilerek müminin-i hazıra envar-ı maneviyesinden hisseyab-ı tenevvür ve tefeyyüz olmuşlardır. Fakat bu is­tifade pek mahdut kalacağından cephe mıntıkasını teşkil eden Elaziz, Diyarıbekir, Bitlis, Van vilayetleri ile civar müstakil mutasarrıflıklar halkı da nasibedar edilmiş ve şe­refiyle hukuku doğudan doğruya zat-ı alinize ait olmak üzere Diyarıbekir vilayet matbaasında tab ve teksir edilerek bütün cepheye tevzi olunmuştur. Cenab-ı Hak mesai-i din ve vatan perveranenizi meşkûr eylemesi temennisiyle ihtiramatımı takdim eylerim. ”         Mehmet Akif’in, Nihad Paşa’nın bu telgrafına cevabı: “Diyarıbekir’de El-Cezire kumandanı Nihad Paşa hazretlerine hakk-ı acizanemdeki teveccühat-ı devletlerine ansamimi ’l-kalb teşekkürler ederim. Nasrullah kürsüsündeki mev’izenin o havalide ve o cephedeki bütün din­daşlarımıza tebliğine himmet ve de­lalet cidden sezavar-ı minnettir. Cenab-ı Hak pek kıymettar bir rüknü bulunduğumuz kahraman ordumuzu zaferden zafere isal ve Ümmet-i İs­lamiye’de belirmeye başlayan inti­bahı müzdad buyursun. Amin.”   İstiklal mücadelesinde Âkif’in şiirlerin, İstnbul ve Anadolu camilerindeki vaazları halkın birlik beraberlik şuuruyla hareket etmesinde, ordunun güçlenmesinde büyük yararlar sağlamıştır. Kur­tuluşun yegâne yolunun Anadolu’da millî manevi bir uyanış başlatmak olduğuna inanan Âkif’in işgal altında inleyen Anadolu topraklarını koruyan Atatürk ve silah arkadaşlarının, subayından erine tüm Mehmetçiklerin “iman dolu göğsüm gibi serhaddim var diyen” kurşunlarına büyük katkısı oldu.      
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2025 - Pazartesi

Hürriyet ve İstiklal Vaizi Mehmet Âkif Ersoy

İstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihli toplantısında kabul edildi. İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılını kutladığımız bugünlerde bu muazzam şiiri yazan millî şairimiz sadece şiirleri, yazıları vaazlarıyla değil vatan sevgisi ile de gönüllerimizde yer etmiştir.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaş­ması ile Osmanlı Devleti’nin mağlubiyeti resmen kabul etmesinin ardından İtilaf Devletleri, Anadolu’ya işgale başladı. 15 Mayıs 1919’da İzmir, 16 Mart 1920’de İstanbul res­men işgal edildi. Âkif, Osmanlıyı İstanbulsuz bir Anadolu’ya hapsetmek için başlayan işgal döneminde vatan ve millet şuurunu geniş halk kesimlerinde uyandırmış, orduların toplanmasını sağlamıştı. Bayezid Cami, Fatih Cami, Süleymaniye Cami, Kastamonu Nasrullah Cami’nde, Balıkesir Zağanos Paşa Cami’nde, Ankara Hacı Bayram Cami’nde verdiği vaazlarla halkta büyük bir coşku yarattı.

           Kurtuluş mücadelesini camilerde başlatan Âkif, konuşmalarıyla halkı, kardeşliğe, birliğe, vatan sevgisine davet etti. Balkan Harbi ardından, I. Dünya Harbi’nde vatan parçalarını teker teker elimizden koparılırken Âkif; söylevleri, yazıları ve şiirleriyle karşı çıktı, tek ses, tek yürek oldu. Savaş birçok cephede tüm hengâ­mesi ile devam ederken kalem ve kelam ehli bir aydın olarak hem savaşan askerlere mo­ral vermeye, hem de milletin şuur düzeyini yükselterek cepheye katkı sunmaya çalışıyordu.

           İstiklal şairi, veterinerlik, Teşkilat-ı Mahsusa ve milletvekilliği gibi resmî kimliği ile tanıdığımız Âkif, mükemmel bir hatip ve vaizdi. Balkan Harbi’yle başla­dığı vaazları İstiklal harbiyle devam eden şairin İstanbul Bayezid, Fatih ve Süleymaniye Cami ile Kastamonu ve Balıkesir’de verdiği vaazlarına kısaca değinelim.

Âkif, Bayezid Cami vaazında İslam âleminin başına gelen felaketlere sebepleri ile anlatır. İlahi emirlere uymanın faydalarından bahseder. Bugünkü musibetlerin ilk kaynağı olan kav­miyetçiliği terk ederek ittihat etmeyi tavsiye eder. Musibetlerin ikinci kaynağının çok ko­nuşma, az iş yapmak olduğu söyler.

Fatih Cami vaazında toplumda bir hastalık gibi yayılan bidat ve ceha­lete dikkat çeker. Çalışmaksızın dua ile yetinilen tembellik halleri­nin yanlış olduğuna vurgu yapar. Balkan Savaşı’na değinerek ittihat talebini sık sık dile getirir. Âkif’in Cuma için toplanan büyük bir ce­maate verdiği bu vaaz halk üzerinde büyük bir tesir yaratmıştır.

Süleymaniye Cami vaazında Müslümanın hem kendisine hem topluma karşı sorumlu olduğundan ve cihadın faziletinden bahsediyor. Dinî ve dünyevi kalkınmanın ilim vesile­siyle olacağına dikkat çekiyor.

Balıkesir Zağanos Paşa Cami Vaazı, Âkif’in Anadolu’daki millî mücadeleye fiilen katıldığı­nı gösteren bir vaazdı. Âkif bu vaazında; ümitsizliğe asla kapılmamak gerektiğini, fırkacılık ve kavmiyetçiliğin haram olduğunu, birlik ve beraberliğin vatan müdafaası için hayati öneme sahip olduğu anlattı. Ayet ve hadislerden örneklerle halkın maneviyatını yük­selterek düşman işgaline karşı dire­niş konusunda gayretlendirdi.

Kastamonu Nasrullah Cami vaazında kâfirlerden dost olamayacağını, müminin mümine dost olabileceğini anlattı. Ecnebilerin ektiği fitne tohumların­dan bahsetti. Sevr Anlaşması’nı kabul etmenin ölümle eş değer olduğunu ifade etti ve millî birliği korumak gerektiğini net bir üslupla dile getirdi. Halkın üzerinde büyük bir etki yaratan Nas­rullah Cami Vaazı, risale hâlinde basılarak bütün cami ve toplanma merkezlerinde okutulmuş ve Ana­dolu’da büyük tesir­ler uyandırmıştır. Akif,  vaazının halk üzerindeki inanılmaz etkisini gören Ankara hükûmetinin başka bölgelerde de vaaz verme talebini yerine getirerek Ankara, İnebolu, Çankırı, Konya, Eskişehir, Afyon ve Antalya gibi yerlerde va­azlar verdi. Fakat özellik­le Nasrullah Cami Vaazı sayesinde bilinçlenen halk; miting, protesto ve silahlı mücadele aracılığıyla savaşın ka­zanılmasında önemli rol oynadı.

       Nasrullah Cami Vaazının asker üzerindeki olumlu etkisi ve halk üzerinde oluşturduğu heyecanı el-Cezire Cephesi Kumandanı Nihad Paşa’nın Âkif’e çektiği telgraftan anlamak mümkündür. Nihad Paşa, telgrafında “Nasrullah Camii şerifinde irad buyurduğunuz mev’izeyi havi mecmuanızın ancak bir nüshası elde edilebilmiştir. Diyarıbekirin cami-i kebirinde Cuma namazından sonra kıraat edilerek müminin-i hazıra envar-ı maneviyesinden hisseyab-ı tenevvür ve tefeyyüz olmuşlardır. Fakat bu is­tifade pek mahdut kalacağından cephe mıntıkasını teşkil eden Elaziz, Diyarıbekir, Bitlis, Van vilayetleri ile civar müstakil mutasarrıflıklar halkı da nasibedar edilmiş ve şe­refiyle hukuku doğudan doğruya zat-ı alinize ait olmak üzere Diyarıbekir vilayet matbaasında tab ve teksir edilerek bütün cepheye tevzi olunmuştur. Cenab-ı Hak mesai-i din ve vatan perveranenizi meşkûr eylemesi temennisiyle ihtiramatımı takdim eylerim. ”

        Mehmet Akif’in, Nihad Paşa’nın bu telgrafına cevabı: “Diyarıbekir’de El-Cezire kumandanı Nihad Paşa hazretlerine hakk-ı acizanemdeki teveccühat-ı devletlerine ansamimi ’l-kalb teşekkürler ederim. Nasrullah kürsüsündeki mev’izenin o havalide ve o cephedeki bütün din­daşlarımıza tebliğine himmet ve de­lalet cidden sezavar-ı minnettir. Cenab-ı Hak pek kıymettar bir rüknü bulunduğumuz kahraman ordumuzu zaferden zafere isal ve Ümmet-i İs­lamiye’de belirmeye başlayan inti­bahı müzdad buyursun. Amin.”

 

İstiklal mücadelesinde Âkif’in şiirlerin, İstnbul ve Anadolu camilerindeki vaazları halkın birlik beraberlik şuuruyla hareket etmesinde, ordunun güçlenmesinde büyük yararlar sağlamıştır. Kur­tuluşun yegâne yolunun Anadolu’da millî manevi bir uyanış başlatmak olduğuna inanan Âkif’in işgal altında inleyen Anadolu topraklarını koruyan Atatürk ve silah arkadaşlarının, subayından erine tüm Mehmetçiklerin “iman dolu göğsüm gibi serhaddim var diyen” kurşunlarına büyük katkısı oldu.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.