Nevin Balta-Araştırmacı Yazar
Köşe Yazarı
Nevin Balta-Araştırmacı Yazar
 

Cumhuriyet'in İlk Anayasası

İstanbul’un 16 Mart 1920’de işgal edilmesi üzerine Osmanlı Meclis-i Mebusanı 18 Mart 1920 günü son toplantısını yaptı ve çalışmalarına ara verme kararı almıştı. Bu işgal nedeniyle Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de Heyet-i Temsiliye adına yayınladığı bir tamimle “salâhiyet- i fevkâladeyi haiz bir meclis”i Ankara’da toplantıya çağırmıştır. Kurulacak Meclis, bir “kurucu meclis” olacaktı. Büyük Millet Meclisi adı altında ilk defa 23 Nisan 1920 tarihinde toplanan Meclis, kuruluşundan 9 ay sonra, 20 Teşkilât-ı Esasîye Kanununu kabul etmiştir. 1921 Anayasası, 1924 Anayasası’nın ilkelerini belirlemiş, 85 numaralı ve kabul tarihi 20 Ocak 1921 olan 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan kısa ve “çerçeve anayasası” niteliğinde bir belgedir. Kanun, BMM tarafından 2/3 çoğunlukla değil, kanunlar gibi adî çoğunluk kuralına uyulmuştu. 1921 Anayasası kendi değiştirilişi için bir hüküm getirmemekteydi. 1908’de yeniden yürürlüğe giren Kânûn-ı Esâsî’yi geçersiz kılmamış, yeni anayasa, “eski anayasayı iptal eder” ilkesine göre, iki anayasanın farklı görüşleri temsil etmesi durumunda Teşkilât-ı Esasîye Kanunu hükümlerinin üstünlüğünü savunmuştur. Kânûn-ı Esâsî’deki “Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye” yerine “Devlet-i Aliyye-i Türkiye” tabiri kullanılmıştır. Teşkilât-ı Esasîye Kanunu’nun hükümleri şunlardır : Hükümet Sistemi : Meclis Hükûmeti : Yasama ve yürütme kuvvetlerinin Meclis’te toplandığı bir kuvvetler birliği hükûmet sitemidir. 1921 Anayasası neden “Meclis Hükûmeti Sistemi”ni benimsemiştir? Anayasa madde 2’de; “Yürütme kudreti ve yasama yetkisi milletin yegane ve hakiki temsilcisi olan BMM’de belirir ve toplanır” diyerek açıkça kuvvetler birliği ilkesini kabul etmektedir. Anayasa madde 3’te; “Türkiye Devleti, BMM tarafından idare olunur ve Hükûmeti, “BMM Hükûmeti” unvanını taşır” demektedir. Bu madde hükûmetin bölümlerinin (bakanlıkların) Meclis’in seçtiği vekiller aracılığıyla yönetileceğini, bu vekillere Meclis’in yön vereceğini ve gerektiğinde bu vekillerin Meclis tarafından görevden alınacağını öngörmektedir. Bu, “Meclis Hükûmeti” sisteminin tipik özelliklerindendir. Anayasada bir “devlet başkanlığı” makamı yoktur. Anayasa, devlet başkanının görev ve yetkilerini “Büyük Millet Meclisi Reisi”ne vermektedir. Anayasa uygulamasında bakanlar Meclis tarafından teker teker seçilmişlerdir. 1921 Anayasasında yargı düzenlenmemiştir. Yargı konusunda 1876 Kanun-u Esasî’nin hükümlerinin yürürlükte olduğu düşünülebilir. Ancak uygulamada yargı yetkisinin de Meclis’in elinde olduğu fikri hâkim olmuştur. Yargı Organının Durumu Bu dönemin olağanüstü koşullarının etkisi altında “İstiklâl Mahkemeleri” kurulmuştur. Bu mahkemelerin üyeleri Meclis tarafından kendi üyeleri arasından seçiliyordu. Bu mahkemelerin oluşum tarzı, “hâkimlerin bağımsızlığı” ilkesine tamamıyla aykırıydı.   Milletler arası andlaşma yapma yetkisi BMM’ye aittir. Anayasada “Adem-i merkeziyet ve “yerel yönetimler”e çok önem verildiği gözlemlenebilir. Saltanatın Kaldırılması: Osmanlı Saltanatı kaldırılmıştır. Bu konuda iki “Meclis Kararı” var. Bu “Meclis Kararı”yla Osmanlı İmparatorluğu’nun sona erdiği ve onun yerine Türkiye Hükûmeti’nin geçtiği ilân ediliyordu. Saltanat ve Hilafet makamları birbirinden ayrılıyor ve Saltanat 16 Mart 1920’den geçerli olmak üzere kaldırılıyor; Hilafet ise korumuyordu. Birinci Meclis’in Sonu BMM’nin 1 Nisan 1923 tarihli oturumunda seçimlerin yenilenmesi kararı alındı. Birinci Meclis son toplantısını 15 Nisan 1923’tarihinde yapmıştır. Bir daha da toplanmamıştır. İkinci Meclis seçimleri Haziran-Temmuz 1923’te yapılmıştır. İkinci Dönem Meclisi çalışmalarına 11 Ağustos 1923’te başlamıştır. Cumhuriyet’in ilânı: Cumhuriyet’in ilanı kanunu, bir anayasa değişikliği kanunudur. Kanun, 1921 Anayasası’nın 1’inci maddesine şu cümleyi ilave ediyordu : “Türkiye Devleti’nin şekli Hükûmeti, Cumhuriyettir.” Cumhuriyet ilân eden kanun ile 1921 Anayasasında önemli değişiklikler yapılmıştır. “Cumhurbaşkanlığı Makamı” oluşturulmuştur. (Madde 11). Cumhurbaşkanının TBMM tarafından kendi üyeleri arasından seçileceği öngörülmüştür. (Madde 10). Hükûmetin kuruluş usulü değiştirilmiş, Meclis Hükûmeti sisteminden uzaklaşılarak “parlamenter sisteme” yaklaşılmıştır. Hilâfetin Kaldırılması: 3 Mart 1924 tarih ve 431 Sayılı kanun ile Hilâfet kaldırılmıştır. Yine aynı kanun, Halifenin ve Hanedanın diğer mensuplarının sürgün edilmesini öngörmüştür. 1924 Anayasası ikinci dönem TBMM tarafından üçte iki çoğunlukla 20 Nisan 1924 günü kabul edildi. 1924 Anayasası (Madde : 104), 1876 Kanun-u Esasî’yi ve 1921 Anayasasını açıkça yürürlükten kaldırıyordu. Anayasanın üstünlüğü ilkesi” 1924 Anayasası’nın 103.üncü maddesinde açıkça ilân edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi yoktur.
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2024 - Salı

Cumhuriyet'in İlk Anayasası

İstanbul’un 16 Mart 1920’de işgal edilmesi üzerine Osmanlı Meclis-i Mebusanı 18 Mart

1920 günü son toplantısını yaptı ve çalışmalarına ara verme kararı almıştı. Bu işgal nedeniyle

Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de Heyet-i Temsiliye adına yayınladığı bir tamimle “salâhiyet-

i fevkâladeyi haiz bir meclis”i Ankara’da toplantıya çağırmıştır. Kurulacak Meclis, bir

“kurucu meclis” olacaktı. Büyük Millet Meclisi adı altında ilk defa 23 Nisan 1920 tarihinde

toplanan Meclis, kuruluşundan 9 ay sonra, 20 Teşkilât-ı Esasîye Kanununu kabul etmiştir.

1921 Anayasası, 1924 Anayasası’nın ilkelerini belirlemiş, 85 numaralı ve kabul tarihi 20

Ocak 1921 olan 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan kısa ve “çerçeve anayasası”

niteliğinde bir belgedir. Kanun, BMM tarafından 2/3 çoğunlukla değil, kanunlar gibi adî

çoğunluk kuralına uyulmuştu. 1921 Anayasası kendi değiştirilişi için bir hüküm

getirmemekteydi.

1908’de yeniden yürürlüğe giren Kânûn-ı Esâsî’yi geçersiz kılmamış, yeni anayasa, “eski

anayasayı iptal eder” ilkesine göre, iki anayasanın farklı görüşleri temsil etmesi durumunda

Teşkilât-ı Esasîye Kanunu hükümlerinin üstünlüğünü savunmuştur. Kânûn-ı Esâsî’deki

“Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye” yerine “Devlet-i Aliyye-i Türkiye” tabiri kullanılmıştır.

Teşkilât-ı Esasîye Kanunu’nun hükümleri şunlardır :

Hükümet Sistemi : Meclis Hükûmeti : Yasama ve yürütme kuvvetlerinin Meclis’te

toplandığı bir kuvvetler birliği hükûmet sitemidir.

1921 Anayasası neden “Meclis Hükûmeti Sistemi”ni benimsemiştir?

Anayasa madde 2’de; “Yürütme kudreti ve yasama yetkisi milletin yegane ve hakiki

temsilcisi olan BMM’de belirir ve toplanır” diyerek açıkça kuvvetler birliği ilkesini kabul

etmektedir.

Anayasa madde 3’te; “Türkiye Devleti, BMM tarafından idare olunur ve Hükûmeti,

“BMM Hükûmeti” unvanını taşır” demektedir. Bu madde hükûmetin bölümlerinin

(bakanlıkların) Meclis’in seçtiği vekiller aracılığıyla yönetileceğini, bu vekillere Meclis’in

yön vereceğini ve gerektiğinde bu vekillerin Meclis tarafından görevden alınacağını

öngörmektedir. Bu, “Meclis Hükûmeti” sisteminin tipik özelliklerindendir.

Anayasada bir “devlet başkanlığı” makamı yoktur. Anayasa, devlet başkanının görev ve

yetkilerini “Büyük Millet Meclisi Reisi”ne vermektedir. Anayasa uygulamasında bakanlar

Meclis tarafından teker teker seçilmişlerdir.

1921 Anayasasında yargı düzenlenmemiştir. Yargı konusunda 1876 Kanun-u Esasî’nin

hükümlerinin yürürlükte olduğu düşünülebilir. Ancak uygulamada yargı yetkisinin de

Meclis’in elinde olduğu fikri hâkim olmuştur.

Yargı Organının Durumu

Bu dönemin olağanüstü koşullarının etkisi altında “İstiklâl Mahkemeleri” kurulmuştur. Bu

mahkemelerin üyeleri Meclis tarafından kendi üyeleri arasından seçiliyordu. Bu

mahkemelerin oluşum tarzı, “hâkimlerin bağımsızlığı” ilkesine tamamıyla aykırıydı.

 

Milletler arası andlaşma yapma yetkisi BMM’ye aittir. Anayasada “Adem-i merkeziyet ve

“yerel yönetimler”e çok önem verildiği gözlemlenebilir.

Saltanatın Kaldırılması: Osmanlı Saltanatı kaldırılmıştır. Bu konuda iki “Meclis Kararı”

var. Bu “Meclis Kararı”yla Osmanlı İmparatorluğu’nun sona erdiği ve onun yerine Türkiye

Hükûmeti’nin geçtiği ilân ediliyordu. Saltanat ve Hilafet makamları birbirinden ayrılıyor ve

Saltanat 16 Mart 1920’den geçerli olmak üzere kaldırılıyor; Hilafet ise korumuyordu.

Birinci Meclis’in Sonu

BMM’nin 1 Nisan 1923 tarihli oturumunda seçimlerin yenilenmesi kararı alındı. Birinci

Meclis son toplantısını 15 Nisan 1923’tarihinde yapmıştır. Bir daha da toplanmamıştır. İkinci

Meclis seçimleri Haziran-Temmuz 1923’te yapılmıştır. İkinci Dönem Meclisi çalışmalarına

11 Ağustos 1923’te başlamıştır.

Cumhuriyet’in ilânı: Cumhuriyet’in ilanı kanunu, bir anayasa değişikliği kanunudur.

Kanun, 1921 Anayasası’nın 1’inci maddesine şu cümleyi ilave ediyordu :

“Türkiye Devleti’nin şekli Hükûmeti, Cumhuriyettir.”

Cumhuriyet ilân eden kanun ile 1921 Anayasasında önemli değişiklikler yapılmıştır.

“Cumhurbaşkanlığı Makamı” oluşturulmuştur. (Madde 11). Cumhurbaşkanının TBMM

tarafından kendi üyeleri arasından seçileceği öngörülmüştür. (Madde 10).

Hükûmetin kuruluş usulü değiştirilmiş, Meclis Hükûmeti sisteminden uzaklaşılarak

“parlamenter sisteme” yaklaşılmıştır.

Hilâfetin Kaldırılması: 3 Mart 1924 tarih ve 431 Sayılı kanun ile Hilâfet kaldırılmıştır.

Yine aynı kanun, Halifenin ve Hanedanın diğer mensuplarının sürgün edilmesini

öngörmüştür.

1924 Anayasası ikinci dönem TBMM tarafından üçte iki çoğunlukla 20 Nisan 1924 günü

kabul edildi. 1924 Anayasası (Madde : 104), 1876 Kanun-u Esasî’yi ve 1921 Anayasasını

açıkça yürürlükten kaldırıyordu. Anayasanın üstünlüğü ilkesi” 1924 Anayasası’nın 103.üncü

maddesinde açıkça ilân edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi yoktur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.