Şimdi Soyer de, aday gösterilmeyen bütün ilçe belediye başkanları da, bütün İzmirliler de gerçek bir İzmir duruşu gösterecek. Kırıklık, güceniklik İzmir'de 24 saat bile sürmez. Herkes CHP'nin 31 adayının etrafında kenetlenecek. Gerçek Gündem'in sadık okuru hatırlar; birkaç kez İzmir Büyükşehir ve önceden belli olan altı ilçe dışındaki ilçe belediye başkan adaylarının 29 Ocak'tan önce açıklanmayacağını, hatta 29 Ocak-2 Şubat arasında açıklanacağını yazılarımda not etmiştim. Nitekim CHP'nin Büyükşehir ve geri kalan 24 ilçe belediye başkan adayı önceki gece 20.00 civarında başlayan iki buçuk saatlik PM toplantısında açıklandı. İzmir'in 29'undan sonraya kalmamasının nedeni, İzmir'in adeta tel gibi gerilmesiydi. O yüzden önceki gece adayların açıklanması iyi oldu. Özel’den İzmir’e radikal dokunuş İzmir'de çok köklü bir değişim oldu. Hatta beklediğimden de fazla. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yanında mevcut 22 ilçe belediye başkanından 19'u yeniden aday gösterilmedi. Büyükşehir'e 56 kurultay delegesinden Özel'e desteğini ilk açıklayan isim olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay aday gösterildi. Mevcut başkanlardan sadece adı Büyükşehir ve Konak için de geçen Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Şengel, Seferihisar Belediye Başkanı Ahmet Yetişkin ve Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz yeniden aday gösterildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir adayları üzerinde bizzat duracağı biliniyordu. Zaten o da önceki gün İzmir üzerinde 15 gündür çalıştığını, hatta son 22 saat de aralıksız altı arkadaşıyla daha ince bir çalışma yaptığını belirtti. Özel, lise ve üniversiteyi İzmir'de okuyan, bitişik il Manisa'dan olduğu için de İzmir'le ilişkisi hiç kesilmeyen birisi. Ayrıntılarda bile var; son olarak örneğin geçen yıl önceki Manisa milletvekili (Şimdi Salihli Belediye Başkan Adayı) Mazlum Nurlu'nun İzmir'deki eczane açılışına katıldı. Keza geçen yıl yine İzmir Büyükşehir iştiraklerinden birinde çalışan genç bir kadının nişan yüzüğünü taktı. Konak, Karşıyaka ve Karabağlar’da cesur karar: Üç büyük metropol ilçeye üç kadın aday İzmir'de üç kadın belediye başkanı var ve onlardan birisi, Selçuk başkanı F. C. Şengel yeniden aday gösterildi. Balçova ve Karaburun'da Fatma Çalkaya ve İlkay Erdoğan yeniden aday gösterilmedi. Fakat şimdi İzmir'de dokuz kadın aday var. İzmir'in kalbi olan merkezdeki beş büyük ilçenin üçünde iyi eğitimli, kentli, meslek sahibi, sivil toplum deneyimi de olan kadın adaylar var. Konak'ta mimar Nilüfer Çınarlı Mutlu adaylaştı. Tire kökenli. Mimarlar Odası'nda çalışan, İzBB iştiraklerinde yöneticilik yapan, 2023 genel seçiminde milletvekili aday adayı olan bir isim. Karşıyaka'da adaylaşan iş insanı Behice Yıldız Ünsal daha önce İYI Parti'den milletvekili adayı da olan aileden köklü bir Karşıyakalı. KSK'da spor yapan, daha sonra yöneticilik yapan bir isim. Karabağlar adayı Helin İnan Kınay çevre mühendisi. Oda başkanlığı yaptı ve 2023 genel seçimlerinde CHP 2. Bölge Milletvekili adayı idi. Bornova'ya talep açtı ama Karabağlar'da aday gösterildi. Kınay'ın Karabağlar belediye meclis üyesi ve aynı zamanda buradan belediye başkan aday adayı da olan Can Ersoy ile beraber yürümesi seçilme ve seçildiğinde yönetme gücünü artırır. Selçuk, Konak, Karşıyaka ve Karabağlar dışındaki beş kadın adaydan üçü CHP'nin elindeki belediyeler için. Foça'ya önceki il başkan yardımcısı Saniye Bora Fıçı, Karaburun'a önceki il kadın kolu ve şimdi kadın kolları myk üyesi olan Nurşen Balcı, Çeşme'ye 32 yaşında genç bir isim, Çeşme kökenli ünlü futbolcu ve teknik direktör Mustafa Denizli'nin kızı Lal Denizli aday gösterildi. Çeşme gibi kritik bir ilçeye aday olan, siyasi deneyimi olmayan genç kadın aday Denizli'nin etrafının çok iyi doldurulması gerekiyor. CHP'nin elindeyken kum gibi kaçan Menemen'de mevcut meclis üyesi hukukçu Deniz Karakurt adaylaştı. Karakurt'un seçilebilmesi için aday adayı olan Şahin, Güney ve Elitaş'ın güçlü desteğine ihtiyacı var. Bir takım oyunu kurulmazsa Menemen'de seçim kazanmak çok zor. Kınık adayı da tanımadığım bir isim olan 58 yaşındaki emekli Sema Bodur. Foggo için zorunlu paragraf Kemal Kılıçdaroğlu'nun yoksullukla ilgili danışmanlığını yapan, 2023 genel seçimlerinde de İzmir 2. Bölge'den 8. sırada milletvekili adayı olan Hacer Foggo da Konak'ta aday adayı oldu ancak değerlendirilmedi. Medyadaki bazı kıymetli simalar Foggo'nun adaylaştırılmamasını eleştirdi ancak bu eleştirilere katılmıyorum. İzmir'de yeterince donanımlı kadın siyasetçi var. Hatta fazlası da var. İzmir zaten dışarıdan (dördü ittifak partilerine verildi) gösterilen yedi adaya çok tepkiliydi. Ayrıca lisans ve yüksek lisansta ülkemizin başlıca sosyologu Prof. Dr. Mübeccel Kıray'dan ders almış birisi olarak Foggo'nun toplumsal yapımızı tanımadığını görüyorum. 40 yaş altında 12 genç isim İzmir'deki büyük metropol ilçelerden üçüne de genç erkekler aday gösterildi. Bornova'da partide sevilen isim, 35 yaşındaki tekstil mühendisi Ömer Eşki; Buca'da yine 35 yaşındaki önceki CHP il başkan yardımcısı mimar Görkem Duman; Bayraklı'da 39 yaşındaki tekstil mühendisi ve halihazırdaki İzBB Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal adaylaştı. İzmir'in kıyı metropol ilçelerinden güney hattındaki Balçova'da önceki milletvekili Ali Yiğit'in oğlu, 40 yaşındaki özel hastane işletmecisi Onur Yiğit; Narlıdere'de mevcut meclis üyesi, iletişim mezunu 33 yaşındaki Erman Uzun; Güzelbahçe'de ise burada belediye başkan yardımcısı iken Urla'ya başvuru yapan emekli trafik polisi işletmecisi 62 yaşındaki Mustafa Günaydın adaylaştı. Günaydın'ın kendi ilçesi yerine Urla'da başvuru yaparak çalışma yapması fakat Güzelbahçe'den adaylaşması ilçe örgütünün yanında mevcut başkan Mustafa İnce ve diğer aday adaylarının tepkisini çekti. Ancak bu tepkinin genel merkeze yönelik olduğu anlaşılıyor. Büyükşehir’de ne oldu, niye oldu? Son olarak Büyükşehir için siyasi bir değerlendirme yaparsak... Yukarıda da belirttiğim gibi Tugay zamanın ruhunu yakaladı ve adaylık için daha en baştan bir adım öne geçti. Buğra Gökçe mi belki herşeye karşın Tunç Soyer mi denkleminden böylelikle Tugay'ın sıyrılması kolaylaştı. Abdül Batur'un ve Olgun Atilla'nın bu deklemde hiç olmadığı Ankara'da çıplak gözle bile görülebiliyordu. Memnuniyet anketleri de mutlaka yapılmıştır, rolü nedir, açıklanmadığı için karar vericilerdeki etkisini bilmiyoruz. Soyer için "herşeye karşın" ne demek? Şu: CHP'nin Büyükşehirlerinden Eskişehir ve Tekirdağ yaş etkeni ile değişti. Muğla kendisi "yeter" dedi. İzmir'in kaderini ise Soyer'in il kongresi ve kurultay sürecindeki duruşu belirledi. Soyer'in ülkedeki ve partideki siyasi gelişmeleri yakınındaki milletvekili Murat Bakan ve yine İzmir Milletvekili Deniz Yücel kadar doğru okuması beklenirdi. Kılıçdaroğlu artık seçmenden ve bir ölçüde de olsa partililerden protesto yiyordu. Yüzde 40-60 dengesindeki bir seçimi her iki cephede kaybeden Kılıçdaroğlu’nu seçimin hemen ardından ziyaret edip "senden razıyız" dememeliydi. Hadi bu dendi. Protesto yanında güçlü değişim yönelimini görüp bu sürece katılarak içerik katmak yerinde olurdu. Aslına bakarsanız Soyer "İzmir Duruşu" ile "değişim" dedi. Fakat, bunun yerel seçim sonrasına ertelenmesini önerdi. Oysa Kılıçdaroğlu ile gidilecek bir yerel seçim hiç de iyi alarm vermiyordu. Sonuç olarak, yerel yönetimler aynı zamanda siyasi boyutu olan zeminler. Buralarda her zaman kriter başarı veya başarısızlık olmuyor. Siyasi duruş ve çalışma-hizmet korelasyonunu belediye başkanlarının mutlaka görmesi gerekiyor. Soyer'in aday açıklamasının ertesinde yaptığı sosyal medya paylaşımı da bunu geç de olsa anladığını gösteriyor. Şimdi Soyer de, aday gösterilmeyen bütün ilçe belediye başkanları da, bütün İzmirliler de gerçek bir İzmir duruşu gösterecek. Kırıklık, güceniklik İzmir'de 24 saat bile sürmez. Herkes CHP'nin 31 adayının etrafında kenetlenecek ve Cumhuriyet'in ve demokrasinin kalesi İzmir'in ritmini sürdürmesi için seferber olacak. Bundan adım kadar eminim.