Bu yazıyı yazmama, televizyonda bu gün seyrettiğim bir program sebep oldu. Hadi saklamayayım, programın adı Halk TV. de yayınlanan “Görkemli Hatıralar”.
Yazının içeriğine geçmeden, neden bir TV programından ve özellikle demokrasi konusunda iddialı CHP çevrelerine yakın bir programdan bahsedeceğimin sebebini yazayım.
Yukarıda da dediğim gibi demokrasi konusunda iddialı CHP’nin kalburüstü bir vekili Veli program sunucusunun bir sorusu üzerine söylediği sözlerin bir yerinde, “Genel Başkanımdan aldığım bir talimat üzerine 12 Şubatta milletvekili adayı oldum” dedi.
İşte demokrasi konusunda iddialı parti ve mensuplarının demokrasi anlayışı. Bu demokraside “halkın talimatı yok, genel başkanın talimatı var.”
Hoş böyle bir demokrasi anlayışı yalnız CHP’de değil, bütün partilerde var. AKP’den MHP’ye, DEM’inden, Vatan Partisine hep aynı telakki. Hepsinde böyle bir demokrasi telakkisi.
Bu sözlerle CHP’yi tenkit edeceğim. Çünkü haklıyım, kurucu parti, Atatürk’ün partisi olarak övündüklerine göre böyle bir tenkide de katlanacak artık.
Siyaset Arap dilinde at bakımı, yönetimi demek biliyorsunuz. Bir millet, siyasetin bu anlamıyla idare ediliyor sanki.
Millet yönetimi, genel başkanların isteği ve onun etrafındaki yalakaların yönlendirmesi ile oluyormuş meğer bizde. Bunu yeni anlamış değiliz tabi. Ama bunca acılar çekiyoruz, sözüm ona fikir ve görgü olarak bunca gelişiyoruz ama yönetim anlayışımız ters orantılı yönde gelişiyor.
Bu telakki uygulamaları pek çok maalesef. Hangi birini sayayım şimdi burada. Hepsini zaten hepimiz biliyoruz. Burada tekrar edip öfkemizin gazını almış olmayayım.
Örneğin, Sayın Cumhurbaşkanımız, “halkımızın beğenmediğini baş tacı edemeyiz” der halkın yarısının beğenmediğini baş tacı eder.
CHP’nin saygın ve ileri gelen milletvekili çıkar “Sayın Genel Başkanımızın talimatı ile milletvekili adayı oldum” der. Halk neymiş ki, onlar kimi isterse istesin, genel başkan önemli.
Şimdi diyeceksiniz ki, halkın buna pek aldırdığı yok. Haklısınız orada.
Böyle gelmiş, böyle gider Osmanlı’dan padişah yönetiminden bu yana.
Şimdi aydınlanma gerekli, birey olma önemli gibi boş laflar etmeyeyim. Eğitimi böyle olan, kendi haklarının yöneticinin şahsi haklarından üstün olduğunu öğrenemeyen, öğrenmek istemeyen bizde siyaset böyle olur.