Ali YILMAZ - Yazar - Program Yapımcı
Köşe Yazarı
Ali YILMAZ - Yazar - Program Yapımcı
 

SONA GİDEN YOLCU

Son günlerde Ankara sokaklarında bir reklam panosu gözüme ilişiyor: "Ölünce beni kim yıkayacak?" Hepimiz hayatımız boyunca birden fazla cenazeye katılmışızdır. Bu yazıda okuyacağınız notlar, size pek de yabancı gelmeyecek; çünkü bunlar, bir cenaze sırasında kulaklarımıza çalınan sohbetlerin ve davranış biçimlerinin gerçek bir yansıması. Eğer ölen bir kişi ölümünden sonra yaşananları izleyebilseydi, büyük ihtimalle üzüntüden ikinci kez ölürdü. Hani derler ya, "Reklamın iyisi kötüsü olmaz." Doğru olabilir ama bu afiş, birilerinin canını sıkmış olmalı ki bir kişi, ölünün ardından yaşananları tüm çıplaklığıyla kaleme almış. İşte o notlar: 1 Saat Sonra: Gözyaşları hafifler. Aileniz, eve gelen misafirlerin yemek ve diğer ihtiyaçlarıyla ilgilenmeye başlar. 2 Saat Sonra: Eve gelemeyenler, mazeretlerini bildirmeye başlar. Evdeki misafirler ise cenazeyi bir kenara bırakıp spor, siyaset ya da günlük konulara dalar. 6 Saat Sonra: Yakın akrabalar dışındaki herkes evine döner ve ertesi günün planlarını yapmaya koyulur. 24 Saat Sonra: Telefonunuza hâlâ reklam mesajları gelir. Bilinmeyen numaralardan aramalar eksik olmaz. 2 Hafta Sonra: Çocuklarınız, miras paylaşımı için avukatlarla görüşmelere başlar. 3 Ay Sonra: Eşiniz, televizyonda bir komedi filmine gülmeye başlar. 1 Yıl Sonra: Birinci ölüm yıldönümünde birisi şöyle der: "Vay be, bir yıl olmuş. Daha dün gibiydi." 10 Yıl Sonra: Bir arkadaşınız eski bir fotoğrafınıza bakıp düşünür: "Bu kimdi? Ah evet, hatırladım." Sonuç: Bu dünyadaki varlığınızın unutulması, düşündüğünüzden çok daha kısa sürede gerçekleşir. Bugün kafanıza taktığınız kişi ve olaylara bir kez daha bakın. Gerçekten değer mi? Biriktirdiğiniz hiçbir şey size ait değil. Bu dünyadan sadece güzel bir iz bırakabilirseniz anlamlı olursunuz. Başkalarının düşüncelerine takılmadan, kendiniz olarak ve dilediğiniz gibi yaşayın. Ancak o zaman, her gün sizin bayramınız olur. (*Alıntı)
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2024 - Salı

SONA GİDEN YOLCU

Son günlerde Ankara sokaklarında bir reklam panosu gözüme ilişiyor: "Ölünce beni kim yıkayacak?"

Hepimiz hayatımız boyunca birden fazla cenazeye katılmışızdır. Bu yazıda okuyacağınız notlar, size pek de yabancı gelmeyecek; çünkü bunlar, bir cenaze sırasında kulaklarımıza çalınan sohbetlerin ve davranış biçimlerinin gerçek bir yansıması.

Eğer ölen bir kişi ölümünden sonra yaşananları izleyebilseydi, büyük ihtimalle üzüntüden ikinci kez ölürdü.

Hani derler ya, "Reklamın iyisi kötüsü olmaz." Doğru olabilir ama bu afiş, birilerinin canını sıkmış olmalı ki bir kişi, ölünün ardından yaşananları tüm çıplaklığıyla kaleme almış. İşte o notlar:

1 Saat Sonra:

Gözyaşları hafifler. Aileniz, eve gelen misafirlerin yemek ve diğer ihtiyaçlarıyla ilgilenmeye başlar.

2 Saat Sonra:

Eve gelemeyenler, mazeretlerini bildirmeye başlar. Evdeki misafirler ise cenazeyi bir kenara bırakıp spor, siyaset ya da günlük konulara dalar.

6 Saat Sonra:

Yakın akrabalar dışındaki herkes evine döner ve ertesi günün planlarını yapmaya koyulur.

24 Saat Sonra:

Telefonunuza hâlâ reklam mesajları gelir. Bilinmeyen numaralardan aramalar eksik olmaz.

2 Hafta Sonra:

Çocuklarınız, miras paylaşımı için avukatlarla görüşmelere başlar.

3 Ay Sonra:

Eşiniz, televizyonda bir komedi filmine gülmeye başlar.

1 Yıl Sonra:

Birinci ölüm yıldönümünde birisi şöyle der: "Vay be, bir yıl olmuş. Daha dün gibiydi."

10 Yıl Sonra:

Bir arkadaşınız eski bir fotoğrafınıza bakıp düşünür: "Bu kimdi? Ah evet, hatırladım."

Sonuç:

Bu dünyadaki varlığınızın unutulması, düşündüğünüzden çok daha kısa sürede gerçekleşir. Bugün kafanıza taktığınız kişi ve olaylara bir kez daha bakın. Gerçekten değer mi?

Biriktirdiğiniz hiçbir şey size ait değil. Bu dünyadan sadece güzel bir iz bırakabilirseniz anlamlı olursunuz. Başkalarının düşüncelerine takılmadan, kendiniz olarak ve dilediğiniz gibi yaşayın.

Ancak o zaman, her gün sizin bayramınız olur. (*Alıntı)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.