Bende başlık atarken hatalı mı davranıyorum. Davranış bozukluğum mu var diye düşünmedim değil.
Oysaki başlık Ata’mızın ünlü “Türk; öğün, çalış, güven” sözüdür. Daha çok öğrencilerimize hitaben olmak üzere tüm toplumun genel kültür bakımından bilmesi gereken vecizenin, karışan anlamını birazcık açmak istedim.
Birçok Atatürk büstünde yer alan ve Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan tüm vatandaşların ezbere bildiği bir sözdür bu söz. Sadece büstlerde değil her sınıfın veya okul koridorlarının duvarlarını da süsler “Türk; öğün, çalış, güven” sözü.
Ancak ne yazık ki sözde geçen “öğün” kelimesinin yanlış telaffuz edilmesiyle oluşan yanlış anlaşılma devam ediyor. Bire bir açıklamaların yıllarca yapılmasına rağmen yanlış anlaşılmanın önüne bir türlü geçilemiyor.
Anlaşılacağı üzere “öğün” sözcüğünün “övün” sözcüğü ile hiçbir ilgisi yoktur. Akıllarda en çok “övün” anlamının kalmasıyla insanlar sözcüğü “övünmek” eylemi gibi yanlış algılıyorlar. Sözcüğün, TDK’deki karşılığıyla “kez” (bir kerelik yemek) anlamına gelen sözle de bir ilgisi yoktur. Atatürk gibi bir dâhinin bu sözcüğü gelişi güzel kullanmış olabileceğini düşünmek ise en büyük hatadır.
Öğün kelimesi öz Türkçe bir sözcüktür ve “öğ” kökünden türemiştir. Yeni türemiş sözcük “akıl-us” anlamına gelmektedir. Öğretmen, öğrenci gibi…
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Atatürk o zamanki kullanımıyla sözcüğü söz içerisinde “akıllan-aklını kullan” anlamında kullanmıştır.
Baştan değerlendirecek olursak Atatürk, sözün başındaki “Türk” sözü ile Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan her bir vatandaşa hitabetmiş, “öğün” sözcüğü ile aklını kullan, “çalış” sözcüğü ile çalışkan ol ve “güven” sözcüğü ile de “kendine güven” demek istemiştir. Kısa bir özetle söz, Türk halkının ne yapması gerektiğini öğütlemiştir.
Umuyorum ki özellikle öğrencilerimiz “Türk; öğün, çalış, güven” sözünü doğru kullanır, doğru algılar.
Geçen hafta yazıma ilişkin hem okurlardan hem de çevremden gelen uyarılar beni bir kez daha yazmam gerektiği kanısı uyandırdı. Yukarıda ki başlık bilerek kullandım. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçlarına göre matematik puanı ile öğrencilerin öğün atlaması arasında ilişki bulunuyor.
Öğün kaçırma oranı arttıkça matematik puanı da düşüyor. Öğrencilerin maddi imkânsızlık nedeniyle aç kalmasında Türkiye (yüzde 19,3) OECD ortalamasının (yüzde 8,2) oldukça üzerinde.
Ortalama matematik puanında ise Türkiye (453), OECD ortalamasının (472) altında yer alıyor.
OECD, PISA sonuçlarında ülkeler arasındaki farklılıkları anlamak için sosyo-ekonomik koşullara ilişkin sorulara da yer veriyor. Bunlardan birisi de “Son 30 gün içinde gıda alacak parası olmadığı için yemek yiyememe” oldu.
Türkiye’de 5 öğrenciden biri haftada en az 1 kez öğün atlıyor. Rapora göre Türkiye’de yaklaşık her beş çocuktan birinin parası olmadığı için haftada en az bir kez yemek yiyemediğini ortaya koydu. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 1,9’u “her gün" veya "neredeyse her gün” öğün atladığını bildirdi. “Haftada 4 ila 5 kez” diyenlerin oranı yüzde 1,8 olurken öğrencilerin yüzde 4,8’i de “haftada 2 ile 3 kez” yanıtını verdi. “Haftada yaklaşık 1 kez” diyenlerin oranı ise yüzde 10,8 oldu. Böylece haftada en az bir kez öğün atlayan öğrencilerin toplam oranı yüzde 19,3 oldu.*
Üniversite de okuyan öğrencilerde aynı durumda. Büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyelerinin önünde kurulan sıcak çorba araçları hiç değilse bir sabah öğünü kaçırmasın diye vatandaşına sahip çıkan vicdanlı ve ahlaklı çalışanlar var.
Keşke bu yazıyı hiç yazmamış olsam. Üretici toplumdan sadece sağlıksız her şeyi tüketen topluma dönüştük. Elimizde olanı paylaşmak insancıl olmanın erdemli kalmak için yeterli. Kime güveneceğimizi bilemediğimiz verimli vatan toprağında insanlarımız çöp kutularından yiyecek topluyor.
Ucuz et almak ya da gıdaya ulaşmak için oluşan kuyruklara ‘bereket kuyruğu’ denerek aklımızla alay geçilmesi, Avrupa bizi boşuna kıskanmıyor. Yaklaşmakta olan Ramazan ayında esnaf yine avcunu ovalarken; Diyanet zekâtı nasıl hesaplar yaşayarak öğreneceğiz. Her işimizi Allaha havale etmek kolay. Avrupa da yükselen faşizmin ayak sesleri okyanus esintisinden kaynaklı olabilir mi yoksa buralarda fırtınaya sebep olma olasılığı fazla.
Türk, Öğün, Çalış, Güvenme kendine bile…
Altta ki veriler güncellenmiş verilerdir.
https://odsgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2024_01/26152404_pisa2022_rapor.pdf