Şüphenin Tarihi - Felsefeye Giriş - Sadık USTA
Düşünce Dünyamızda “Daha Fazlasını Bilme” Kıvılcımının Parladığı İlk Andan Bugüne Felsefenin Öyküsünü okumak ister misiniz?
İnsanı diğer türlerden ayıran en önemli özelliğin düşünme yetisi olduğunu bilsek de bu meziyeti temel alan “felsefe” kavramıyla daima mesafeli bir ilişkimiz olmuştur. Peki, esasen attığımız her adımda bir izi olan bu disiplini araştırma ya da hayatımıza uygulama gayretinden geri durmamıza sebep nedir?
Dünyayı Değiştiren Düşünürler adlı kapsamlı felsefe tarihi serisiyle tanıdığımız Sadık Usta, olabilecek en yalın dille insanlığın düşünce tarihini anlatmaya koyulduğu bu yeni seride akla takılan tüm soruları yanıtlıyor. Zihinde şüphe kıvılcımlarının ilk belirişinden bugüne, benzersiz bir öyküyü kaleme alırken felsefe kürsülerinin korkutucu dilinden fersah fersah uzakta durarak okurla müthiş bir sohbete koyuluyor.
Kitabın sayfaları arasında kaybolmadan önce, yazarın hepimizin bilmesini istediği önemli bir mesajı var, büyük bir zevkle iletiyoruz:
Herkes felsefe öğrenebilir; herkes felsefeci ve hatta bazılarımız filozof da olabilir. Bunun için çok şeye gerek yok; sadece sorgulamak, araştırmak, merak etmek, derinlemesine okumak, mevcut durumu eleştirmek ve her anlatılana kanmamayı öğrenmek yeterlidir. Bu yüzden bu kitap, en başta gençlere ve sonra da felsefeye ilgi duyan her yaştan insana yönelik yazılmıştır.
Eğer felsefenin günlük yaşamda ne işe yaradığını bilmek, felsefi-düşünsel merakınızı gidermek, düşünme yönteminin yasalarını kavramak istiyor ya da felsefe yapmanın ne olduğunu merak ediyorsanız bu kitap size göredir. (Tanıtım Bülteninden) Yayınevi:Kafka Kitap Sayfa Sayısı:400 İlk Baskı Yılı:2021 4. Baskısı 2023
Kitabın giriş kısmındaki sözü çok manidar.
Bana sürekli ‘‘Felsefeye giriş kitabı önerir misiniz?’’ sorusunu yönelterek bu kitabı yazmama vesile olan felsefeseverlere …
Bende bir dönem Anadolu Üniversitesi A.Ö.F Felsefe Bölümünde okudum 3. Sınıfta öğrenciliğimi dondurdum. Sebebi maddi ve manevi geçiş dönemi yaşadığım yıllardı ara vermek zorunda kaldım. Tabii ki beni felsefeden uzaklaştırmadı. Edebiyatın ilişik olmadığı hiçbir alan yoktur doğal olarak felsefe, sosyoloji, psikoloji vs. Şüphenin Tarihi - Felsefeye Giriş her insanın rahatlıkla kavrayacağı akıcı bir dile sahip.
Şüphenin Tarihi - Felsefeye Giriş konu başlıkları okuru kendine çekici kılacak hiç şüpheniz olmasın. Konu başlıklarını yazmakla yetineceğim. Gerisi sizleri bekliyor olacak. Taş Baltadan Kent Devrimine. Devlet efsanesi Sümer’de Başlar. Felsefenin Doğuşu. Felsefe Ne İşe Yarar. Felsefenin Anayurdu Neresi? Felsefenin Hint, Çin ve Yunan’daki Kökeni. Felsefenin Alt Disiplinleri. Bilgi Felsefesi. Nasıl Düşünürüz? Kavram ve Soyutlama. Zaman ve Hareket. Varlık Felsefesi. Din Felsefesi. Etik ve Ahlak Felsefesi. Uygarlıklar Neden Çöker?
Hüznü Büyütmek- Mehmet ERCAN
1957 yılında Konya’nın Kulu ilçesine bağlı Gördoğlu köyünde doğdum. Aslen Adıyaman’lıyım. Ankara Keçiören Lisesi’ni bitirdim. Gazi Eğitim Fakültesi’nin Edebiyat bölümünü kazandım, o günkü siyasi ortamın baskısı yüzünden devam edemedim. Siyasi çalışmalarımdan dolayı, dört yıl ceza aldım. Cezamın bir kısmını, Konya E Tipi Cezaevi’nde diğer bölümünü Kadınhanı Cezaevi’nde tamamladım.
Yapıt, Petek, Dönem, Güney, Beşparmak, Yaba, Yaba Edebiyat, Pencere, Ekin Sanat, Çalı, Sanat ve Hayat, Evrensel Kültür, Edebiyat ve Eleştiri, Eski, Berfin Bahar, Amik, Birnabun, Öğretmen Dünyası, Gerçek Sanat, Yoğunluk, Deliler Teknesi, Mahsus Mahal, Dar Sokak, Gökyüzü Edebiyat, Afrodisyas Sanat, Ada, Hâr, Tersakan Toros, İnsancıl, Sanat Cephesi, Eliz, Şehir, İlkinci, Kurgu, Çağdaş Yaşam, Temolos Edebiyat, Kasaba Sanat, Yeni Gelen dergilerinde ve bazı sanal dergilerde şiirlerim, öykülerim, yazılarım yayımlandı.
“Acılara Yazılıdır Sevdam” adlı birinci şiir kitabım, 1992 yılında Aydın Kitabevi tarafından basıldı.
“Pir Sultan Abdal Destanı” başlıklı şiir dosyam, 2003 SANAT ve HAYAT dergisinin Ciğerxwin Sanat ve Edebiyat Yarışmasında “DİKKATE DEĞER” bulundu. Pir Sultan Abdal Destanı, 2006 yılında Kalan Yayınları’nca yayımlandı.
“Sevdan Celladımdır” BEŞPARMAK dergisinin 2005 şiir yarışmasında ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜNE, “Güneşini Yüreğimde Sakladım” adlı şiir ise aynı derginin 2006 yılı BİRİNCİLİK ÖDÜLÜNE değer görüldü.
2016 yılı CEYHUN ATUF KANSU şiir ödülü, KEMAL ÖZER 2018 ŞİİR ÖDÜLÜ, Sevdam Sığmadı Düşlerime adlı dosyama verildi. Sevdamız Sığmadı Düşlerime, 2017 yılında Bilgi Yayınevi tarafından basıldı.
Mehmet ERCAN’nın Hüznü Büyütmek isimli şiir kitabı SUSMALAR KİTABI ve KAR ÖRTER İZİ olarak iki bölüm halinde 107 sayfa bütünlüğünde Barış Kitapevi tarafından 2024 yılında Ankara’da yayımlanmış.
SUSMALAR KİTABI başlığı altında altı Bölümden oluşan düzyazı/şiirler destan biçiminde yazılmış Nazım Hikmete ve eseri olan Kuvayi Milliye Destanına selam verilmiş. On dört şiire yere vermiş. KAR ÖRTER İZİ dokuz şiir yer almış.
SUSMALAR KİTABI: Bölüm: 1. Bölüm: 2. Bölüm: 3. Bölüm: 4. Bölüm: 5. Bölüm: 6. Küstüm Sana. Susmalar Kitabı. Nilüfer. Yediveren. Günlerden Salı. Pusulam Sevda Olsun. Tutulmak. Yaşamak. Dili Var. Su. Nerdesin. Gül/müş Gibi. Seni Düşününce. Yardır Şiir.
KAR ÖRTER İZİ: Hüznü Büyütmek. Bu Sevda. İçeride. Savaştan Dönenin Anlattığıdır. Kar Örter İzi. En Güzel Şairler Ölür. Çağrışım. Aşk Kırmızıdır. Kız Kurusu Şaziye
Kitaba adını veren şiiri sizlerle paylaşmak isterim. Ankara’da yaşamını emekli olmasına rağmen geçici işlerde yaşam mücadelesi vererek sürdüren büyük ozanımızın eserlerine sahip çıkmak zorundayız. Popüler olamayan, emekçi halklar için mücadelesini; halkın içinde sürgün yaşayarak sürdürmeye devam ediyor. Edebiyat alanında daha nice eserler verecek olan Mehmet ERCAN’nın Hüznü Büyütmek ile size selam versin.
HÜZNÜ BÜYÜTMEK
omuzunda çıkını yolcular gibi
kuşlar da yalnız koydular beni
biliyorum dönmeyecekler
serpsem de gülüşümü
yosma gibi utanmadan
soyunuyor yapraklarından
son yaz da bırakıp gitti beni
hüzünlü şarkılar da kâr etmez
getirmezler onu bana
gizlerimi paylaştığım rüzgâr
yüzüme kapattı kapılarını
hatırı için olsa da eski anıların
kurutmayacak yağmurlarda
ıslanmış saçlarımı
hep kavgayı yazmaz şairler
halkı olsa da fırtınalarda
hüzün de güzeldir yeri gelince
el sallamak parmaklıklardan
kavgayı büyütmek,
hüznü de büyütmektir aslında
Mehmet ERCAN