Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
 

FANATİZM, BEDEVİ MATERYALİZMDİR!

Fanatizm, din, ideoloji, kültür, kimlik, cinsiyetçilik ve nasyonalizm olarak hep önümüzde, içimizde ve yanımızda yaşayan ve yaşatılan bir vahşet ve barbarlık halidir. Fanatizmin en belirgin özelliği, gerçeklikten, akıldan, bilimden, felsefeden ve sanattan kopmuş olmasıdır. Fanatizmin dünyası, yanılsamalar, yanılgılar ve yalanlar dünyasıdır. Fanatizme göre yüzyıllar önce mükemmel bir kültür, kimlik, ideoloji ve pratik kurulmuştur. Bugünkü insanların görevi, geçmişte oluşturulmuş mükemmel külte, ideolojiye ve pratiğe kayıtsız şartsız inanmak, teslim olmak ve itaat etmektir. Fanatizm, bireylerin tercih özgürlüklerine hiçbir şekilde saygı duymamaktadır. Bireyler ister kabul etsinler ister kabul etmesinler güç kullanmak suretiyle otoriter ve totaliter nitelikteki kültürel ve ideolojik modele boyun eğmek zorundadırlar. İslam otoriteryanizminin ve totaliterizminin en mükemmel örnekleri, Afganistan İslam Emirliği adı altında kurulan Taliban rejiminde ve İran İslam Cumhuriyeti adı altındaki Molla rejiminde yaşanmaktadır. Afganistan ve İran’da uygulanan siyasal İslamcı Şeriat rejimleri, en mükemmel dini yönetimi kurdukları inancıyla bütün hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmışlardır. Fanatizmin en önemli beslenme kaynağı dindir. Dinden beslenen ve kaynaklanan fanatizm, dini, din olarak anlamamakta, dini, hayatın tamamını şekillendiren ve kontrol eden bütüncül bir yaşam tarzı olarak tanımlamaktadır. Başka bir ifade ile din, dinden fazla bir şeydir. Din, her şeydir. Fanatiğin görevi, dini, hayatın her alanında her şey olarak hâkim kılmaktır. Din olmaktan çıkartırılarak bütüncül biir hayat   tarzı haline getirilen din,  suyun nasıl içileceğinden, tuvalete nasıl gidileceğinden,  kadın ve erkeğin  nasıl güleceğine,  hırsıza verilcek cezaya, kadının saçının nasıl olacağına,  kadının nasıl şahitlik edeceğine kadar her konuda  hükümler  ortaya koymaktadır. Fanatiklere göre bütüncül yaşam tarzı olarak din, asla değişmez ve değiştirilemez. Zamana ve mekâna bağlı olarak insan hayatında meydana gelen değişiklikler önemli değildir. Fanatikler, zamana ve mekâna bağlı olarak din ve şeriatte hiçbir değişikliği kabul etmezler, çünkü din ve şerşiast kutsaldır, vahiy ürünüdür, hiçbir şekilde değiştirilemez. Din ve şeriat mükemmeldir, eksiksizdir, mükemmeldir, ilahidir. Kutsal olanın mutlak üstünlüğünden dolayı ilahi sistem kendiliğinden yüceltilirken bütün insani uygulamlar beşeri sistemler adı altında batıl olarak kabul edilmektedir. Şartların ne olduğuna bakmadan bütün zamanlarda ve mekanlarda dinin ve şeriatin uygulanması, fanatik zihin yapısının en önemli özelliğidir. Fanatizm, siyasal ve sosyal hakimiyeti elde etmek için gerekli gördüğünde birtakım stratejik ve taktiksel değişiklikler yapabilir. Dinden beslenen ve kaynaklanan fanatizm, Tanrı’yı temsil ettiğini iddia ederek kendisini kutsallaştırmakta, tartışılmaz ve dokunulmaz bir hakikat, güç ve otorite olarak konumlandırmaktadır. Tanrı’yı temsil ettiklerini iddia eden ve Tanrı adına konuştuklarını söyleyen şeyh, fakih, müceddit, müçtehid, kutup, gavs, papa, rahip, sufi, halife, imam, üstad gibi sıfatları taşıyan hiçkimsenin, ahlak ve maneviyat alanlarında bir pratiği ve örnekliği bulunmamaktadır. En büyük ahlaksızlık ve maneviyat düşmanlığı, Tanrı’yı temsil ettiğini iddia etmek ve Tanrı adına konuşmaya kalkmaktır. Felsefe, bilim, sanat, edebiyat, çevre, hukuk ve barış alanlarına hiçbir katkısı olmayan kişilerin, ahlak, erdem ve maneviyat sahibi olmaları düşünülemez. Modern dünya, bilim ve akılla birlikte bireyin ahlak ve maneviyat alanlarında özerk bir varlık olduğunu ortaya koymaktadır. Fanatizm, bilimin, aklın, felsefenin inkârı olduğu gibi, ahlakı ve maneviyatı da inkâr etmektedir. Fanatizm, bedevi materyalizmdir. Fanatizmde akıl, ahlak ve düşünce yoktur. Fanatizm, çoşkulu bir öfke, esriklik ve sarhoşluk halini ifade etmektedir. Felsefe, bilim ve sanat alanlarında filozoflara, sanatçılara ve düşünürlere sahip olmayan   fanatizm, ırkçı, cinsiyetçi, şarlatan sözde şairlerin mısralarını sloganlaştırmakta, onların sözleriyle   kitleleri sürüleştirmeye, gütmeye ve gaz vermeye devam etmektedir. Edebiyatın, özellikle şiirin fanatizm ve ırkçılık tarafından istismar edilmesi, fanatizmin   sefaletini ve cehaletini ortaya koymaktadır.
Ekleme Tarihi: 24 Eylül 2024 - Salı

FANATİZM, BEDEVİ MATERYALİZMDİR!

Fanatizm, din, ideoloji, kültür, kimlik, cinsiyetçilik ve nasyonalizm olarak hep önümüzde, içimizde ve yanımızda yaşayan ve yaşatılan bir vahşet ve barbarlık halidir. Fanatizmin en belirgin özelliği, gerçeklikten, akıldan, bilimden, felsefeden ve sanattan kopmuş olmasıdır. Fanatizmin dünyası, yanılsamalar, yanılgılar ve yalanlar dünyasıdır. Fanatizme göre yüzyıllar önce mükemmel bir kültür, kimlik, ideoloji ve pratik kurulmuştur. Bugünkü insanların görevi, geçmişte oluşturulmuş mükemmel külte, ideolojiye ve pratiğe kayıtsız şartsız inanmak, teslim olmak ve itaat etmektir.

Fanatizm, bireylerin tercih özgürlüklerine hiçbir şekilde saygı duymamaktadır. Bireyler ister kabul etsinler ister kabul etmesinler güç kullanmak suretiyle otoriter ve totaliter nitelikteki kültürel ve ideolojik modele boyun eğmek zorundadırlar. İslam otoriteryanizminin ve totaliterizminin en mükemmel örnekleri, Afganistan İslam Emirliği adı altında kurulan Taliban rejiminde ve İran İslam Cumhuriyeti adı altındaki Molla rejiminde yaşanmaktadır. Afganistan ve İran’da uygulanan siyasal İslamcı Şeriat rejimleri, en mükemmel dini yönetimi kurdukları inancıyla bütün hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmışlardır.

Fanatizmin en önemli beslenme kaynağı dindir. Dinden beslenen ve kaynaklanan fanatizm, dini, din olarak anlamamakta, dini, hayatın tamamını şekillendiren ve kontrol eden bütüncül bir yaşam tarzı olarak tanımlamaktadır. Başka bir ifade ile din, dinden fazla bir şeydir. Din, her şeydir. Fanatiğin görevi, dini, hayatın her alanında her şey olarak hâkim kılmaktır. Din olmaktan çıkartırılarak bütüncül biir hayat   tarzı haline getirilen din,  suyun nasıl içileceğinden, tuvalete nasıl gidileceğinden,  kadın ve erkeğin  nasıl güleceğine,  hırsıza verilcek cezaya, kadının saçının nasıl olacağına,  kadının nasıl şahitlik edeceğine kadar her konuda  hükümler  ortaya koymaktadır. Fanatiklere göre bütüncül yaşam tarzı olarak din, asla değişmez ve değiştirilemez. Zamana ve mekâna bağlı olarak insan hayatında meydana gelen değişiklikler önemli değildir. Fanatikler, zamana ve mekâna bağlı olarak din ve şeriatte hiçbir değişikliği kabul etmezler, çünkü din ve şerşiast kutsaldır, vahiy ürünüdür, hiçbir şekilde değiştirilemez. Din ve şeriat mükemmeldir, eksiksizdir, mükemmeldir, ilahidir. Kutsal olanın mutlak üstünlüğünden dolayı ilahi sistem kendiliğinden yüceltilirken bütün insani uygulamlar beşeri sistemler adı altında batıl olarak kabul edilmektedir. Şartların ne olduğuna bakmadan bütün zamanlarda ve mekanlarda dinin ve şeriatin uygulanması, fanatik zihin yapısının en önemli özelliğidir. Fanatizm, siyasal ve sosyal hakimiyeti elde etmek için gerekli gördüğünde birtakım stratejik ve taktiksel değişiklikler yapabilir.

Dinden beslenen ve kaynaklanan fanatizm, Tanrı’yı temsil ettiğini iddia ederek kendisini kutsallaştırmakta, tartışılmaz ve dokunulmaz bir hakikat, güç ve otorite olarak konumlandırmaktadır. Tanrı’yı temsil ettiklerini iddia eden ve Tanrı adına konuştuklarını söyleyen şeyh, fakih, müceddit, müçtehid, kutup, gavs, papa, rahip, sufi, halife, imam, üstad gibi sıfatları taşıyan hiçkimsenin, ahlak ve maneviyat alanlarında bir pratiği ve örnekliği bulunmamaktadır. En büyük ahlaksızlık ve maneviyat düşmanlığı, Tanrı’yı temsil ettiğini iddia etmek ve Tanrı adına konuşmaya kalkmaktır. Felsefe, bilim, sanat, edebiyat, çevre, hukuk ve barış alanlarına hiçbir katkısı olmayan kişilerin, ahlak, erdem ve maneviyat sahibi olmaları düşünülemez. Modern dünya, bilim ve akılla birlikte bireyin ahlak ve maneviyat alanlarında özerk bir varlık olduğunu ortaya koymaktadır. Fanatizm, bilimin, aklın, felsefenin inkârı olduğu gibi, ahlakı ve maneviyatı da inkâr etmektedir. Fanatizm, bedevi materyalizmdir.

Fanatizmde akıl, ahlak ve düşünce yoktur. Fanatizm, çoşkulu bir öfke, esriklik ve sarhoşluk halini ifade etmektedir. Felsefe, bilim ve sanat alanlarında filozoflara, sanatçılara ve düşünürlere sahip olmayan   fanatizm, ırkçı, cinsiyetçi, şarlatan sözde şairlerin mısralarını sloganlaştırmakta, onların sözleriyle   kitleleri sürüleştirmeye, gütmeye ve gaz vermeye devam etmektedir. Edebiyatın, özellikle şiirin fanatizm ve ırkçılık tarafından istismar edilmesi, fanatizmin   sefaletini ve cehaletini ortaya koymaktadır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.