İnsanın yıllar boyunca heybesinde doldurduğu ya da biriktirdiği yaşama dair ne varsa, onları ailesi, dostları, arkadaşları ile paylaşması ne kadar güzel.
Müzik, edebiyat, resim, spor başarılarının karşılık görmesi, üretenin de mutlu etmiş ve motivasyonu yükseltmede hep yardımcı olmuştur.
Bu hafta dolu dolu geçti.
Nitelik Kitap yayınlarından çıkan, romanım ”ÜÇ Dünya”nın tanıtımı için radyo, televizyon programlarına konuk olup, edebiyat sevenlere ulaşmak harika bir duygu.
Bu kitabımı okurken, okuyuculardan gelen mesajlarda, “Yaşamın içinde üç kadının hüzünlü ama hayatın tüm zorluklarına karşı direnmelerinin bir fotoğrafını romanda gördük“ demeleri, romanımın özeti oldu aslında.
Yapımcılığını “Uğur Demir”in üstlendiği, TRT 1 radyosu “Gecenin İçinden” canlı yayında, radyoya konuk olmam ve dinleyicilerle buluşmak çok güzeldi.
Geçen hafta pazartesi Başkent Tv de “Betül Başar” yapımcılığını ”Ayşen Gaye Makiniz”in sunuculuğunda program konuğu olarak ben ve yakın arkadaşım şair, yazar, ressam “Serpil Erdoğan”(kendisi Ahmet Arif'in yeğeni).
Çalışmalarımızdan bahsettik.
Televizyonun büyüsü bir başka oluyor. Görünürde dört kişiyiz gibi görünse de stüdyoda asıl yükü omuzlayan görünmez kahramanlar ve koşuşturan birçok insan yayını sizlere ulaştırıyor.
Programda aşçımız ”Hazel Ağbaba” bize canlı yayında, yeşilliklerden ve tavuktan nefis bir çorba ve salata yaptı. Tabi bu güzellikleri seyircimiz göremedi, bizler programdan sonra afiyetle çorbamızı içip salatamızı yedik.
Benim operadaki müzik çalışmalarım, bu yıl ve gelecek yılın opera, bale, konser programlarımızı seyircimizle paylaştım.
Serpil arkadaşım, çocuk kitaplarını ve Fındık takvimi, kendi resimlediği tarot kartlarını, resim çalışmalarını, şiir kitaplarını tanıtırken dayısı Ahmet Arif'ten harika sesi ile bir şiirle sohbetini sürdürdü.
Okuduğu şiirin bir bölümünü hemen paylaşayım.
ANADOLU
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
Ayşen hanım programa hakimiyeti ile bizi çok güzel yönlendirip, keyifli bir sohbeti tarihin sayfalarına kayıt etmiş oldu.
Yapımda ve yayında emeği geçen bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.
Zaman öyle hızlı geçip gitti ki, çok keyifli sohbetin bir saat içinde çarçabuk geçmesini anlayamadık.