Bana göre danışıklı dövüşle tahkim ediliyor.
Tahkimat Şöyle:
1. Şam merkezli Esad Bölgesi
2. Halep Merkezli HTŞ Bölgesi
3. Suriye Milli Ordusu Merkezli Azez Bölgesi,
4. Kamışlı Merkezli PYD Bölgesi.
Yani Yugoslavya benzeri bir Suriye
federasyonu oluşturacaklar (ucu açık, bu
konfederasyon korunur mu yoksa her biri
birer bağımsız hegemonyaya mı dönüşür,
bunu zaman gösterecek).
Şimdilik bu örgütlerin arkasında olan
devletler de Suriye’nin toprak
bütünlüğünden yana. ABD ve Rusya da
buna razı gibi görünüyor.
BU DURUMDA,
PYD’nin Türkiye’ye karşı aktif bir tavır alışı
olamaz.
Türkiye Sevr’de parçalandı, Lozan’da
bütünleşti.
Tekrar bu durumda Türkiye’nin parçadan
bütünleştirilen bir federasyona
dönüştürülmesi büyük hata olur.
Biz o bütünlüğü kurduk zaten.
Bu açık ve meydandadır. Biz cumhuriyet
sayesinde Türkiye’de yaşayan tüm
vatandaşlar olarak eşitiz.
Sapla samanı birbirine karıştırmayın.
Türkiye farklı, Suriye farklı.
Yine bu durumda Apo ve DEM’i parça başı
ilan etmek büyük bir yanlışlık olur:
İster bunu sayın Özel,
ister bunu sayın Bahçeli,
ister bunu sayın Erdoğan dillendirsin,
Fark etmez.
AÇIK ve NET
Bu yol Türkiye’yi orta vadede bölünmeye
götürür.
Cumhuriyeti, Üniter Devleti ve Millet
Bütünlüğünü koruyun.
Basiretli Olun.
An itibariyle mevcut durumun kazananları
başta ABD’nin kucağına oturan ve
okşamalarıyla ona(bu garantinin
karşısında) imbik imbik petrol akıtan
PYD’dir.
Muhaliflerinden kurtulan (kendine göre) taht
ve sarayını kurtaran Esad’dır.
HTŞ Hamas benzeri, İsrail’e yem yapılmaya
aday bir görünüm arz ediyor. Taliban
anlayışından tamamen kurtulup, Hamas ve
Filistin ve Lübnan’ın başına gelenlerden
ders almalı ve en kısa zamanda
aşırılıklarından kurtulmalıdır.
Suriye Milli Ordusu oradaki Türkmen
haklarını koruyucu ve diğer etnisitelere
saygılı bir konumdadır. Demokratik
duruşuyla da Suriye’nin bütünlüğüne taraf
bir liderliği üstlenecek yapıdadır.