Dava adamı olmak her baba yiğidin karı değildir. Bağımsızlık savaşları, devrimler, köklü değişimler ve dönüşümler büyük “Dava Adamları”nın önderliğinde ve büyük bedeller ödenerek gerçekleştirilir.
Örneğin; Türk kurtuluş savaşı ve devrimleri eşsiz kahraman Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde ve binlerce dava adamının canları ve kanları ile gerçekleşmiştir. Bu kahramanların hiç biri “şahsi durumunu” davanın üstünde görmemişlerdir.
Gazi Mustafa Kemal, saraya damat olup, ikbal peşinde koşmak yerine idamı göze alıp “vatanı Kurtarmak” için Anadolu’ya koşmuştur. Ve ardında binlerce dava adamı vatansever vardır, hepsinin mekanı cennet olsun.
Bunlardan bir kaç tanesi örnek olsun diye aşağıda bilgilerinize sunulmuştur,
Mazhar Müfit Kansu; Bitlis valiliğinden istifa ile ayrılarak Erzurum’da milli mücadeleye katılmıştır. Kazım Karabekir “ben ve zabıtan heyetim emrindedir paşam” diyerek Mustafa Kemal’in arkasında durmuştur. Abdurahman Kamil efendi; Amasya’da Mustafa Kemal’e “ sen bu genç yaşta idam edilmeyi göze alarak vatanı kurtarmaya çalışıyorsun benim başım da senin yanında bu vatana kurban olsun” diyerek Amasya “ Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine” başkan olmuştur, Kara Fatma, cambaz Memet, Yörük Ali Efe ve binlerce vatan evladı ölümü göze alarak hiç bir makam, mevki, ikbal peşinde koşmadan, bu davanın başarıya ulaşması uğruna kanlarını canlarını ve mallarını ortaya koyarak hiç bir şey talep etmeksizin mücadele etmişlerdir.
O gün dava “ Vatanı Kurtarmak, Devleti ve Cumhuriyeti kurmaktı" inanılmazı başardılar hepsinin ruhları şad olsun.
Bu günkü dava ise kurulan “Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk de vrimlerini “ korumak ve yaşatmaktır.
Seçim sonuçlarını bahane ederek ve bunu fırsata dönüştürüp, kişisel ikbal için bozgunculuk yapanların durumu düşündürücü ve ibret vericidir. Aslına bakarsanız seçimlerde çok büyük mücadele verilmiş ve kamu vicdanına uygun olmayan, demokratik ve eşit koşullarda yapılmayan bir seçim, kıl payı denecek farkla kazanılamamıştır.
Demokrasilerde her sonuç olgunlukla karşılanıp, sebeplerini ve eksik yapılanları oturup sakin sakin konuşularak değerlendirme yapılması ve her zamankinden daha fazla birbirlerine kenetlenilmesi gerekirken, hemen post kavgasına girişilmesi “Dava adamlığı”na yakışmamaktadır. Unutulmaması gereken diğer bir konuda bozgunculuk yapanların ibret veren hazin durumudur.
Vakitsiz öten horoz uğursuzdur beyler, gövdeden kopan dalın kuruduğunu defalarca gördük. Herkesi aklı selimle hareket etmeye, ve “Davaya Hizmet”e davet ediyor, saygılarımı arz ediyorum.