Sevgili okurlarım:
Tirajı yüksek bir gazetede “ Kiralık Diploma” ilanı beni hayrete düşürdü.
Diploma mesleki bir disiplinin yetkinlik belgesidir. Bu belgeye sahip olanların mesleğini icra
ederken mesleğinin onur ve haysiyetini korumak üzere kendisine verilmiş ve
sorumluluğuna emanet edilmiştir. Asla Kiraya verilemez ya da amaç dışı kullanılması etik
ve ahlaki olmadığı gibi yasalara da aykırılık teşkil etmektedir.
Ayrıca; Meslek Odalarının o diplomaya sahip olanların, yaptıkları bu şekildeki
uygulamalarını takip ederek ,“Tüzük Yönetmelik ve Yasalara Aykırı” davranışta bulunan
mensupları hakkında gerekli mesleki disiplin cezalarını uygulama veya adli işlem yapma
sorumluluğu söz konusudur.
Madalyonun diğer yüze ise gerekli meslek elemanını istihdam etmek yerine “ diploma
kiralamak” suretiyle yasal bir sorumluluğu şeklen yerine getiren, gerçekte ise yasal
yükümlüğü baypas edenlerin yasalara aykırılık teşkil eden durumudur.
Ülkemiz bu duruma nasıl geldi? Ülkemizin her alanda ihtiyacı olan yetişmiş insan gücünün
arz ve talep dengesi dikkate alınmadan ve Eğitim kalitesi gözetilmeden bilimsel kriterler
yerine siyasi tercihler ön plana alınarak yetersiz eğitim sonucu diplomalar verilmesi ve
diploma enflasyonuna neden olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak her meslekte yeterli
düzeyde eğitim alınmadan diplomalı işsizler ordusunun oluşmasına neden olunmuştur.
Oysaki sanayinin, diğer sektörlerin ihtiyacı olan “uygulamalı eğitim görmüş” elemanlar
yetiştiren “Yüksek Tekniker Okulları” ise kapatılmış tır. Bu alandaki boşluğu dolduracak
mevcut meslek Yüksek Okulları ise uygulamalı eğitimden uzak aranan ve istenilen düzeyde
değildir. Bir dönem çok başarılı olmuş sanat enstitülerine (Teknik Liselere) dayalı
uygulamalı üç yılık “Yüksek Tekniker” yetiştiren okullarının “Lisans” düzeyinde yeniden
açılmasına büyük ihtiyaç bulunmaktadır
Sorunun çözümü için: Plansız ve siyasi tercihlerle açılan Bilimsel düzeyi yetersiz, (yeterli
öğretim elemanları bulunmayan) ihtiyaç fazlası üniversite ve bölümlerin kapatılarak ya da
dönüştürülerek “Arz ve Talep” dengesine uygun olarak her alanda ve her sektörde
ülkemizin ihtiyacı olan ve üretimi gerçekleştirecek tamamen teorik ve uygulamalı olmak
üzere “lisans düzeyinde” meslek elemanı yetiştirmek üzere yeniden yapılandırılması ”
ülkenin yararına olacağı düşünülmelidir. Mevcut meslek yüksek Okullarının da bu amaca
uygun olarak sanayi bölgelerinde teorik ve tamamen uygulamalı olarak “Arz ve Talep”
dengesine ve ihtiyaca göre ”yüksek teknikerler”(üretim mühendisleri) yetiştirmek üzere
lisans düzeyinde yapılandırılması ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
İlgililerin dikkatine arz olunur.