Rauf BEKİROĞLU
Köşe Yazarı
Rauf BEKİROĞLU
 

Yabancılara Toprak Satılması ve Filistin'de Yaşanan Dram

Saygıdeğer okuyucular;  Ülke olmadan devlet olmaz. “Toprak;  devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir”.  1071 Malazgirt meydan savaşında itibaren tarihi süreç içerisinde bu topraklar için çok büyük bedeller ödenmiştir ve halen de ödenmektedir. “Yüce Atatürk’ün buyurduğu üzere “ ulusumuz çok büyük özveriler ve binlerce şehit vererek kurtuluş savaşını kazanabilmiştir” Milli kültürümüzde vatan topraklarının canımız kanımız, atalarımızdan bizlere kutsal emanet olarak bırakıldığı algılanmaktadır. Onun içindir ki; vatan evlatları kına yakılarak ve davul zurna ile askere gönderilmekte, “vatan sana canım feda” türküleri ile eğitilmektedir. Dün Çanakkale’yi geçemeyenler ve Sevr’i gerçekleştiremeyenler emellerine ulaşabilmek için yeni metotlar, hileli ve örtülü yollar deneyebilirler bu hususa dikkat edilmeli ve uyanık olunmalıdır. Yabancı uyruklu gerçek kişilere ve tüzel kişiliği olan Yabancı Ticaret şirketlerine “mesken bina, tarla ve arazi “ satılmasının amacı ve gerekçesi nedir?  Bu uygulamada : “Kamu yararı var mıdır”? Konunun;  ön yargıdan uzak, samimiyetle, saydam bir şekilde analiz edilerek, bütün yönleri ile kamuoyunun bilgisine sunulması, bu konudaki kuşkuların giderilmesi ilgililerin ve  aydınların görevi olduğuna inanmaktayım. Kapsamlı ve çok karmaşık olan bu konu hakkında fazla detaya girmeden özet olarak gerekli  görülen bilgiler aşağıda değerlendirmelerinize arz edilmiştir. BU KONUDAKİ HUKUKİ MEVZUAT: Osmanlıda yabancı menşeli Tüzel kişilere mülkiyet hakkı verilmemiştir.  Yabancı Gerçek kişilere ise 08.06.1868 tarihli “ Tebaa-I ecnebiye nin emlake mutasarrıf olmaları hakkındaki” kanunla verilmiştir. Bu kanun Osmanlı devletinin ekonomik olarak sıkıntılar döneminde, Avrupa ülkelerinden kredi alabilme için o dönemin  şartları içerisinde yürürlüğe konulmuş ancak, 1. Dünya savaşına kadar devam etmiştir. (uygulandığında ne kadar taşınmaz satıldığına dair bir kayıt bulunamamıştır) T.C.nin kuruluş belgesi olan 23 temmuz 1923 de imzalanan “Lozan barış antlaşması” ve antlaşmaya ek “Lozan ikamet ve selehiyet -i adliye mukavelesinde” yabancıların ülkemizde gayrimenkul edinebilmeleri için ”Tam Mütekabiliyet” (“Tam Karşılıklılık”) ilkesi esas olarak kabul edilmiştir. 18.03.1924 tarih ve 442 sayılı kanunun 87. Maddesi ile de yabancılara köylerde taşınmaz edinimi yasaklanmıştır. Daha sonra yabancılara taşınmaz edinimi konusunda Cumhuriyet dönemindeki ilk yasal düzenleme 22.12.1934 tarih ve 6422 sayılı kanun ile yapılmıştır. Bu kanunun 35. Maddesinde yabancıların gayrimenkul edinimlerinde “Tam Karşılıklılık” ilkesi korunmuştur. 36.maddesinde ise yabancıların gayrimenkul edinebilmesi için bazı sınırlamalar getirilmiştir. Örneğin köylerde gayrimenkul edinmeleri yasaklanmış” Köy dışı alanlarda 30 hektar ile sınırlanmış ve miras yolu ile intikali de yasaklanmıştır. Bu düzenlemeden 50 yıl sonra sırasıyla:  21.06.1984 tarih ve 3029 sayılı yasa ile bir düzenleme yapılmış , 22.04.1986 tarih ve 3278 sayılı yasayla yapılan düzenleme de Anayasa Mahkemesinin 09.10.1986 tarih ve 1986/18 esas ve 1986/24 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Daha sonra; 03.07.2003 tarih ve 4916 sayılı yasayla (İlgili yasa madde 19) yabancıların taşınmaz ediniminde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerde Anayasa Mahkemesinin 14.03.2005 tarih ve 2003/70 esas ve 2005/14 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Daha sonra 29.12.2005 tarih ve 5444 sayılı yasanın 1. Maddesinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenleme de Anayasa mahkemesinin 11.04.2007 tarihinde 2006/35 esas ve 2007/48 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Daha sonra 03.07.2008 tarih ve 7782 sayılı yasa ile yapılan değişikliler ise 21.05.2011 tarihinde Anayasa mahkemesinin 2008/79 esas ve 2011/74 karar sayılı kararıyla kısmen iptal edilmiştir. Bu aşamaya kadar yapılan kanuni düzenlemelerin hepsi Anayasa Mahkemesince 5 kez tamamen ve 1 kez da kısmen iptal edilmiştir. Yüksek Mahkemenin İptal kararlarının gerekçelerinde özetle: a-) Lozan barış antlaşmasına ek mukaveledeki “Tam Karşılıklılık” koşulunun ihlal edildiği, içinin boşaltıldığı, ya da gevşetildiği,                                                                                                                                                              b-) İktisadi maksatla Ülke Topraklarının yabancılara devrinin sakıncalı görüldüğü,                                           c-) Toprağın Devletin vazgeçilmesi olanaksız Egemenlik asli ve maddi unsuru, Egemenliğin ve Bağımsızlığın simgesi olduğu, Ülke,  Devlet otoritesinin geçerli olduğu alanı temsil ettiği,   d-Bakanlar Kuruluna sınırları belirlenmeyen yetkilerin verilmesini yasama yetkisinin devri anlamına geleceği,  bu durumun kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmadığı, e-) Karşılıklılık şartıyla dahi olsa yabancı Tüzel kişilerin taşınmaz edinimlerinin sakıncalı görüldüğü, f-) Toprak bir kere elden çıktımı geri alınmasının kolay olmadığı, Saptamalarına yer verilmiştir.                        Bu konuda en son ve en kapsamlı düzenleme 03.05.2012 tarih ve 6302 sayılı yasayla yapılmıştır ve halen yürürlükte bulunmaktadır. Bu yasaya göre: yabancı uyruklu gerçek kişilere ve yabancı devletlerin kendi mevzuatına göre kurulmuş Tüzel ticari şirketlere taşınmaz edinimdeki esaslar aşağıda belirtilmiştir. 1-) Yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz ediniminde ve kısmı Ayni mal ediniminde “Karşılıklılık” ilkesine yer verilmemiştir. (kaldırılmıştır)                                                                                            2-)Kanuni sınırlamalara uyulması kaydıyla uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan gerçek kişilere T.C. de taşınmaz mal ve sınırlı ayni mal edinebilecekleri hükmü getirilmiştir.   Buna göre:                                                                                                                                                             a-) İlçe bazında uygulama imar planı mevzi imar planı sınırları içerisinde kalan toplam alanın yüz ölçümünün %10 unu aşmama şartı kaldırılarak yerine özel mülkiyete konu olan arazi yüz ölçümünün %10 kadar yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz edinme hakkı ve kısmi ayni hak edinebilmesi sağlanmıştır. “Alınacak taşınmaz mesken veya işyeri olarak kullanma şartı kaldırılmıştır. b-)Ülke bazında30 hektara kadar, yabancı gerçek kişilere ( Bakanlar kurulunca 60 hektara çıkarılabilir) taşınmaz mal edinimi ve sınırlı ayni hak edinimi hakkı verilmiştir. c-) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe sahip Ticaret şirketlerine taşınmaz mal ve sınırlı ayni hak edinimlerini “ülke, kişi, coğrafi alan, bölge, süre, sayı, oran, nitelik yüz ölçüm, miktar belirleme, kısmi ve tamamen durdurma veya yasaklama konularında Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir. d-)Mesken ve işyeri dışında da taşınmaz edinim hakkı getirilmiştir. Bu suretle tarımsal                 alandaki arazilerde yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz edinim hakkı tanınmıştır. e-) Kendi ülkelerinde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe haiz Ticaret şirketleri ancak özel kanun hükümleri ile taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler. 3-) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe sahip Ticaret şirketlerine satın aldıkları “Üzerinde yapı bulunmayan taşınmazlar”  için geliştirdikleri projeyi iki yıl içinde ilgili Bakanlığa verecekleri hükme bağlanmıştır. Proje onaylandıktan sonra tapunun beyanlar hanesine kaydedileceği, projenin süresi içerisinde bitirilip, bitirilemediğinin denetleneceği ve takip edileceği, projenin gerçekleşmemesi durumunda azami iki yıl içerisinde tasfiye edileceği ve paraya çevrilerek bedelin hak sahibine ödeneceği kayda bağlanmıştır. Yabancı uyruklulara taşınmaz edinimi ile ilgili en son yasal düzenlemenin iptali konusunda Anayasa Mahkemesine açılan iptal davası;  Anayasa Mahkemesi daha evvelki (5 defa iptal ettiği)   iptal davasındaki iptal gerekçelerinden görüş değiştirerek dönmüş; Yüce mahkeme iptal talebini oy çokluğu ile 10.17.2013 tarih ve 2012/75 esas ve 2013/88 karar sayılı kararıyla ret etmiştir. Karara muhalif kalan Sayın üyelerin (5 sayın üye) daha evvelki iptal kararlarındaki iptal gerekçelerine dayanarak karara katılmama şerhi koydukları anlaşılmaktadır. Sonuç olarak bu yasanın uygulanmasında her hangi bir yasal mani kalmamıştır. Sevgili okuyucular; Bu günlerde Ortadoğu da İsrail ve Filistin arasında devam eden ve “kadın, çocuk yaşlı masun insanların” vahşi ve insafsızca katledilmesi sebebiyle yaşanan insanlık dramı vicdanlarımızı kanatmaktadır. Bilindiği ve hatırlanacağı üzere; İsrail devleti Filistin’li yerli halk tarafından satılan topraklar üzerine kurulmuştur. Ülkemizdeki en güzel ve verimli topraklarımızın yabancılara satılması bizlerde endişe yaratmakta,  bu konuda çok hassas ve dikkatli olunması gereği ülkemizin bekası açısından büyük önem arz etmektedir. Ülke genelinde yabancılara yapılan “Arsa, Tarla, Mesken” satışlarıyla ilgili  bilgilerin T.K.G.M ve TUİK tarafından açıklanarak endişelerin giderilmesi ve kamuoyunun rahatlatılması, özellikle de tarım alanlarımızın satışlarının durdurulması ve  gerekli önlemlerin alınması ülkemizin gelecekteki çıkarları için hayati önem arz etmektedir. İlgili ve yetkili tüm mercilerin ve kamuoyunun bilgilerine saygılarımla arz ederim.                                                                                                                           RAUF BEKİROĞLU                        
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2023 - Perşembe

Yabancılara Toprak Satılması ve Filistin'de Yaşanan Dram

Saygıdeğer okuyucular;

 Ülke olmadan devlet olmaz. “Toprak;  devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir”. 

1071 Malazgirt meydan savaşında itibaren tarihi süreç içerisinde bu topraklar için çok büyük bedeller ödenmiştir ve halen de ödenmektedir.

“Yüce Atatürk’ün buyurduğu üzere “ ulusumuz çok büyük özveriler ve binlerce şehit vererek kurtuluş savaşını kazanabilmiştir”

Milli kültürümüzde vatan topraklarının canımız kanımız, atalarımızdan bizlere kutsal emanet olarak bırakıldığı algılanmaktadır. Onun içindir ki; vatan evlatları kına yakılarak ve davul zurna ile askere gönderilmekte, “vatan sana canım feda” türküleri ile eğitilmektedir.

Dün Çanakkale’yi geçemeyenler ve Sevr’i gerçekleştiremeyenler emellerine ulaşabilmek için yeni metotlar, hileli ve örtülü yollar deneyebilirler bu hususa dikkat edilmeli ve uyanık olunmalıdır.

Yabancı uyruklu gerçek kişilere ve tüzel kişiliği olan Yabancı Ticaret şirketlerine “mesken bina, tarla ve arazi “ satılmasının amacı ve gerekçesi nedir?

 Bu uygulamada : “Kamu yararı var mıdır”?

Konunun;  ön yargıdan uzak, samimiyetle, saydam bir şekilde analiz edilerek, bütün yönleri ile kamuoyunun bilgisine sunulması, bu konudaki kuşkuların giderilmesi ilgililerin ve  aydınların görevi olduğuna inanmaktayım.

Kapsamlı ve çok karmaşık olan bu konu hakkında fazla detaya girmeden özet olarak gerekli  görülen bilgiler aşağıda değerlendirmelerinize arz edilmiştir.

BU KONUDAKİ HUKUKİ MEVZUAT:

Osmanlıda yabancı menşeli Tüzel kişilere mülkiyet hakkı verilmemiştir.  Yabancı Gerçek kişilere ise 08.06.1868 tarihli “ Tebaa-I ecnebiye nin emlake mutasarrıf olmaları hakkındaki” kanunla verilmiştir. Bu kanun Osmanlı devletinin ekonomik olarak sıkıntılar döneminde, Avrupa ülkelerinden kredi alabilme için o dönemin  şartları içerisinde yürürlüğe konulmuş ancak, 1. Dünya savaşına kadar devam etmiştir. (uygulandığında ne kadar taşınmaz satıldığına dair bir kayıt bulunamamıştır)

T.C.nin kuruluş belgesi olan 23 temmuz 1923 de imzalanan “Lozan barış antlaşması” ve antlaşmaya ek “Lozan ikamet ve selehiyet -i adliye mukavelesinde” yabancıların ülkemizde gayrimenkul edinebilmeleri için ”Tam Mütekabiliyet” (“Tam Karşılıklılık”) ilkesi esas olarak kabul edilmiştir.

18.03.1924 tarih ve 442 sayılı kanunun 87. Maddesi ile de yabancılara köylerde taşınmaz edinimi yasaklanmıştır.

Daha sonra yabancılara taşınmaz edinimi konusunda Cumhuriyet dönemindeki ilk yasal düzenleme 22.12.1934 tarih ve 6422 sayılı kanun ile yapılmıştır. Bu kanunun 35. Maddesinde yabancıların gayrimenkul edinimlerinde “Tam Karşılıklılık” ilkesi korunmuştur. 36.maddesinde ise yabancıların gayrimenkul edinebilmesi için bazı sınırlamalar getirilmiştir. Örneğin köylerde gayrimenkul edinmeleri yasaklanmış” Köy dışı alanlarda 30 hektar ile sınırlanmış ve miras yolu ile intikali de yasaklanmıştır.

Bu düzenlemeden 50 yıl sonra sırasıyla:

 21.06.1984 tarih ve 3029 sayılı yasa ile bir düzenleme yapılmış , 22.04.1986 tarih ve 3278 sayılı yasayla yapılan düzenleme de Anayasa Mahkemesinin 09.10.1986 tarih ve 1986/18 esas ve 1986/24 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

Daha sonra; 03.07.2003 tarih ve 4916 sayılı yasayla (İlgili yasa madde 19) yabancıların taşınmaz ediniminde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerde Anayasa Mahkemesinin 14.03.2005 tarih ve 2003/70 esas ve 2005/14 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

Daha sonra 29.12.2005 tarih ve 5444 sayılı yasanın 1. Maddesinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenleme de Anayasa mahkemesinin 11.04.2007 tarihinde 2006/35 esas ve 2007/48 karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

Daha sonra 03.07.2008 tarih ve 7782 sayılı yasa ile yapılan değişikliler ise 21.05.2011 tarihinde Anayasa mahkemesinin 2008/79 esas ve 2011/74 karar sayılı kararıyla kısmen iptal edilmiştir.

Bu aşamaya kadar yapılan kanuni düzenlemelerin hepsi Anayasa Mahkemesince 5 kez tamamen ve 1 kez da kısmen iptal edilmiştir. Yüksek Mahkemenin İptal kararlarının gerekçelerinde özetle:

a-) Lozan barış antlaşmasına ek mukaveledeki “Tam Karşılıklılık” koşulunun ihlal edildiği, içinin boşaltıldığı, ya da gevşetildiği,                                                                                                                                                              b-) İktisadi maksatla Ülke Topraklarının yabancılara devrinin sakıncalı görüldüğü,                                           c-) Toprağın Devletin vazgeçilmesi olanaksız Egemenlik asli ve maddi unsuru, Egemenliğin ve Bağımsızlığın simgesi olduğu, Ülke,  Devlet otoritesinin geçerli olduğu alanı temsil ettiği,   d-Bakanlar Kuruluna sınırları belirlenmeyen yetkilerin verilmesini yasama yetkisinin devri anlamına geleceği,  bu durumun kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaşmadığı,

e-) Karşılıklılık şartıyla dahi olsa yabancı Tüzel kişilerin taşınmaz edinimlerinin sakıncalı görüldüğü,

f-) Toprak bir kere elden çıktımı geri alınmasının kolay olmadığı,

Saptamalarına yer verilmiştir.                       

Bu konuda en son ve en kapsamlı düzenleme 03.05.2012 tarih ve 6302 sayılı yasayla yapılmıştır ve halen yürürlükte bulunmaktadır.

Bu yasaya göre: yabancı uyruklu gerçek kişilere ve yabancı devletlerin kendi mevzuatına göre kurulmuş Tüzel ticari şirketlere taşınmaz edinimdeki esaslar aşağıda belirtilmiştir.

1-) Yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz ediniminde ve kısmı Ayni mal ediniminde “Karşılıklılık” ilkesine yer verilmemiştir. (kaldırılmıştır)                                                                                            2-)Kanuni sınırlamalara uyulması kaydıyla uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan gerçek kişilere T.C. de taşınmaz mal ve sınırlı ayni mal edinebilecekleri hükmü getirilmiştir.   Buna göre:                                                                                                                                                            

a-) İlçe bazında uygulama imar planı mevzi imar planı sınırları içerisinde kalan toplam alanın yüz ölçümünün %10 unu aşmama şartı kaldırılarak yerine özel mülkiyete konu olan arazi yüz ölçümünün %10 kadar yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz edinme hakkı ve kısmi ayni hak edinebilmesi sağlanmıştır. “Alınacak taşınmaz mesken veya işyeri olarak kullanma şartı kaldırılmıştır.

b-)Ülke bazında30 hektara kadar, yabancı gerçek kişilere ( Bakanlar kurulunca 60 hektara çıkarılabilir) taşınmaz mal edinimi ve sınırlı ayni hak edinimi hakkı verilmiştir.

c-) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe sahip Ticaret şirketlerine taşınmaz mal ve sınırlı ayni hak edinimlerini “ülke, kişi, coğrafi alan, bölge, süre, sayı, oran, nitelik yüz ölçüm, miktar belirleme, kısmi ve tamamen durdurma veya yasaklama konularında Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir.

d-)Mesken ve işyeri dışında da taşınmaz edinim hakkı getirilmiştir. Bu suretle tarımsal                 alandaki arazilerde yabancı uyruklu gerçek kişilere taşınmaz edinim hakkı tanınmıştır.

e-) Kendi ülkelerinde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe haiz Ticaret şirketleri ancak özel kanun hükümleri ile taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler.

3-) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan Tüzel kişiliğe sahip Ticaret şirketlerine satın aldıkları “Üzerinde yapı bulunmayan taşınmazlar”  için geliştirdikleri projeyi iki yıl içinde ilgili Bakanlığa verecekleri hükme bağlanmıştır. Proje onaylandıktan sonra tapunun beyanlar hanesine kaydedileceği, projenin süresi içerisinde bitirilip, bitirilemediğinin denetleneceği ve takip edileceği, projenin gerçekleşmemesi durumunda azami iki yıl içerisinde tasfiye edileceği ve paraya çevrilerek bedelin hak sahibine ödeneceği kayda bağlanmıştır.

Yabancı uyruklulara taşınmaz edinimi ile ilgili en son yasal düzenlemenin iptali konusunda Anayasa Mahkemesine açılan iptal davası;  Anayasa Mahkemesi daha evvelki (5 defa iptal ettiği)   iptal davasındaki iptal gerekçelerinden görüş değiştirerek dönmüş;

Yüce mahkeme iptal talebini oy çokluğu ile 10.17.2013 tarih ve 2012/75 esas ve 2013/88 karar sayılı kararıyla ret etmiştir. Karara muhalif kalan Sayın üyelerin (5 sayın üye) daha evvelki iptal kararlarındaki iptal gerekçelerine dayanarak karara katılmama şerhi koydukları anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak bu yasanın uygulanmasında her hangi bir yasal mani kalmamıştır.

Sevgili okuyucular;

Bu günlerde Ortadoğu da İsrail ve Filistin arasında devam eden ve “kadın, çocuk yaşlı masun insanların” vahşi ve insafsızca katledilmesi sebebiyle yaşanan insanlık dramı vicdanlarımızı kanatmaktadır. Bilindiği ve hatırlanacağı üzere; İsrail devleti Filistin’li yerli halk tarafından satılan topraklar üzerine kurulmuştur.

Ülkemizdeki en güzel ve verimli topraklarımızın yabancılara satılması bizlerde endişe yaratmakta,  bu konuda çok hassas ve dikkatli olunması gereği ülkemizin bekası açısından büyük önem arz etmektedir.

Ülke genelinde yabancılara yapılan “Arsa, Tarla, Mesken” satışlarıyla ilgili  bilgilerin T.K.G.M ve TUİK tarafından açıklanarak endişelerin giderilmesi ve kamuoyunun rahatlatılması, özellikle de tarım alanlarımızın satışlarının durdurulması ve  gerekli önlemlerin alınması ülkemizin gelecekteki çıkarları için hayati önem arz etmektedir.

İlgili ve yetkili tüm mercilerin ve kamuoyunun bilgilerine saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                          RAUF BEKİROĞLU

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.