Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
Köşe Yazarı
Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
 

Kendi yaptığı Labyrinthos’tan çıkamayan Daidalos gibiyiz

Ülkece, hal-i pür melalimiz, kendi yaptığı Labyrinthos’tan çıkamayan Daidalos gibi. Yıllardır; hukuksuzluk karşısında zulme uğrayanın; diline, rengine, kimliğine bakıp ama’lı cümleler kurduk.  Yetmez ama evet, Anayasaya aykırı ama evetlerle, bize değmediği sürece yanı başımızdaki adaletsizliğe sustuk. Oysa; susmak, kötülüğe ortak olmak demekti, unuttuk. Günün sonunda, hepimiz muktedirlerin insani disiplinden kopmuş sistemi içinde; eğitim, sağlık, bilim ve hukukun ağır yara aldığı bir yerde yaşar olduk. Evrensel kimliğinden uzaklaşan hukukla, ülke dinamiklerini kaybediyor.  Nazilerin giyotinle idam ettiği Sophie Scholl’un son sözlerini hatırlayalım: “Haklı bir dava uğruna kendinden vazgeçmeyi göze almış neredeyse hiç kimse yokken, doğruluğun galip gelmesini nasıl bekleyebiliriz ki? Etki, tepkiyle gelir. Tepkisi olmayan, mücadele refleksi ve pratiği ölmüş bir muhalefetten umar bekleyecek kadar, kendi inşa ettiğimiz labirentler arkasında hapsolmuşuz. Ve siz; yakaladığı psikolojik üstünlüğü, elindeki ekonomi gibi dinamik bir argümanı harcayan, çözüm bekleyen halkı “Güzel günler gelecek” umuduyla bekleten, sığlaşmaya sıkışmış bir muhalefetsiniz. Siyaset boşluk tanımaz.  Ana muhalefet olarak; tabandaki diğer muhalif parti ve seçmenlerin sesini duymaktan imtina edip, aslı varken hala taklitte ısrar ederseniz demokrasiden bahsedemezsiniz. Mahir’in dediği gibi; “ Küçük burjuva kaypaklığı içinde bocalayanlar, bugün özgürlük için barış diyenlere anti-demokrasi ile anayasayı hiçe sayarak, hukuka aykırı burjuva kaypaklığı içinde davranmıştır.” Özcesi; egemen karanlığın ötekileştirdiği her kesimle birlikte yürümeden, aydınlığa kavuşamazsınız. Demokrasileri koruyabilmek için önce var etmek lazım ve var ettiğin demokrasi sadece bağımsız yargı ve sivil akıllarla korunabilir.  Demokratik parlementer sistemin yeniden inşası için ilk adımı atın artık. Mevcut yönetim ve sistemle, bırakın yeni bir anayasa yapılmasını, tartışılamaz bile ve artık sanarak ve bekleyerek, güzel günler geleceğini umarak, muhalefet yapamazsınız? Farkında mısınız? Kirli bir çürümüşlük içindeyiz. Ciddi bir mücadele pratiği için daha ne olmasını bekliyorsunuz?  Gerçekleri görme, sorgulama yeteneğiniz mi yok, yoksa cesaretsiz misiniz? Görmüyor musunuz? Açlık var. 7’den 70’e insanlar çığlık çığlığa, işçi, emekçi, köylü ayakta. Daha da geç olmadan buluşun halkla.  Koyun kardeşim etkili bir muhalefet refleksini, aldırın şu erken seçimi.
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2024 - Perşembe

Kendi yaptığı Labyrinthos’tan çıkamayan Daidalos gibiyiz

Ülkece, hal-i pür melalimiz, kendi yaptığı Labyrinthos’tan çıkamayan Daidalos gibi.

Yıllardır; hukuksuzluk karşısında zulme uğrayanın; diline, rengine, kimliğine bakıp ama’lı cümleler kurduk. 

Yetmez ama evet, Anayasaya aykırı ama evetlerle, bize değmediği sürece yanı başımızdaki adaletsizliğe sustuk.

Oysa; susmak, kötülüğe ortak olmak demekti, unuttuk.

Günün sonunda, hepimiz muktedirlerin insani disiplinden kopmuş sistemi içinde; eğitim, sağlık, bilim ve hukukun ağır yara aldığı bir yerde yaşar olduk.

Evrensel kimliğinden uzaklaşan hukukla, ülke dinamiklerini kaybediyor. 

Nazilerin giyotinle idam ettiği Sophie Scholl’un son sözlerini hatırlayalım:

“Haklı bir dava uğruna kendinden vazgeçmeyi göze almış neredeyse hiç kimse yokken, doğruluğun galip gelmesini nasıl bekleyebiliriz ki?

Etki, tepkiyle gelir. Tepkisi olmayan, mücadele refleksi ve pratiği ölmüş bir muhalefetten umar bekleyecek kadar, kendi inşa ettiğimiz labirentler arkasında hapsolmuşuz.

Ve siz; yakaladığı psikolojik üstünlüğü, elindeki ekonomi gibi dinamik bir argümanı harcayan, çözüm bekleyen halkı “Güzel günler gelecek” umuduyla bekleten, sığlaşmaya sıkışmış bir muhalefetsiniz.

Siyaset boşluk tanımaz. 

Ana muhalefet olarak; tabandaki diğer muhalif parti ve seçmenlerin sesini duymaktan imtina edip, aslı varken hala taklitte ısrar ederseniz demokrasiden bahsedemezsiniz.

Mahir’in dediği gibi;

“ Küçük burjuva kaypaklığı içinde bocalayanlar, bugün özgürlük için barış diyenlere anti-demokrasi ile anayasayı hiçe sayarak, hukuka aykırı burjuva kaypaklığı içinde davranmıştır.”

Özcesi; egemen karanlığın ötekileştirdiği her kesimle birlikte yürümeden, aydınlığa kavuşamazsınız.

Demokrasileri koruyabilmek için önce var etmek lazım ve var ettiğin demokrasi sadece bağımsız yargı ve sivil akıllarla korunabilir. 

Demokratik parlementer sistemin yeniden inşası için ilk adımı atın artık.

Mevcut yönetim ve sistemle, bırakın yeni bir anayasa yapılmasını, tartışılamaz bile ve artık sanarak ve bekleyerek, güzel günler geleceğini umarak, muhalefet yapamazsınız?

Farkında mısınız? Kirli bir çürümüşlük içindeyiz. Ciddi bir mücadele pratiği için daha ne olmasını bekliyorsunuz? 

Gerçekleri görme, sorgulama yeteneğiniz mi yok, yoksa cesaretsiz misiniz?

Görmüyor musunuz? Açlık var. 7’den 70’e insanlar çığlık çığlığa, işçi, emekçi, köylü ayakta. Daha da geç olmadan buluşun halkla. 

Koyun kardeşim etkili bir muhalefet refleksini, aldırın şu erken seçimi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.