Perdeler…
Koyu siyah, zift gibi...
Hani yıllar var, yıkanmamış...
Karanlık bir sürüde kötü koku hapsetmiş, içine de bizi...
Perdeler...
Hani, hemen kapı arkasında duran…
Hani bir açılsa kapı, inecek o siyah perdeler, yıkanacak, çıkacak kötü kokular, içinde bizlerde…
Geçen bir haber okudum.
Kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi, çok sayıda çocuğu “Ücret ödenmiyor” gerekçesiyle çıkarmış.
Oysa kreşler sosyal projelerdir.
Bir duyuyorum, çocuklar parasızlıktan okula gidemiyor, gidenler yemek yiyemiyor.
Oysa eğitim en temel haktır ve sosyal yönetimler çocuklarına ücretsiz yemek verirler.
Üniversiteli Gençler!
Anayasal protesto hakkını kullandıkları için ya içerdekiler ya da dışarda içerdeki arkadaşları için mücadeledeler...
Gençler!..
E bir bakıyorsun, ya atanamamış, bir iş bulamamış, anne-baba evinde kendini yük hissetmiş, geleceğe umudu kalmamış içlerinde endişe kaygı boy vermişte bir umut büyümemiş...
Çalışan emekçi bırakın sosyal yaşam alanlarını, karın doygunluğuna, mekik dokuyor ev iş arası
Asgari ücretli, ruhu içinden çekilmiş, canlı cenaze…
Emekli! onlar yok, görünmez birer hayalet, nefes alıyor olmak tek becerileri
Hele bir de KHK’ lılar var ki 9 yıldır onlar birer sosyal ölü…
Dönüp bakıyorsun aslında hepsi aynı perde içinde, hani kapının hemen arkasında ki, o koyu siyah, zift gibi, hani, bir sürü kötü kokuları hapsetmiş, içinde bizi...
Perdeler yutmuş bizi…
Oysa kapı hemen karşısında...
Ah bi açılsa...
Gök dolacak, yıkayacak her şeyi. Güneş kurutacak, kötü kokular gidecek...
Hani bir kibrit çaksak, ışıklansak, görünecek boy vermiş badem çiçekleri, kokusu içeri dolacak...
Evet hala perde koyu siyah, kapı kilitli, ama şimdilik!
Açılır mı?
Açılmayan kapı var mı!..
Zift dağılmakta, yayılmakta kötü koku, kapıyı zorlamakta...
Büyüyen bir umut
Güçlenen bir direnç var, kapının arkasında...
Ha açıldı açılacak…
Kapı zorlanmakta...