Ben hemen şunu ekleyeyim: Muhalefet var mı ki görevini yapsın…
Bu ülke 22 yıldır cehennem hayatı yaşıyor. Peki, bunun tek suçlusu iktidar mı?
Muhalefetin hiç suçu yok mu?
Torunlarımız genç kız, delikanlı oldu… Ne onlar çocukluklarını, gençliklerini yaşayabildiler ne de onların anaları, babaları, dedeleri, nineleri aydınlık günler gördüler.
Hep güneşin doğuşunu beklediler…
Şafakları beklediler…
Atatürk’ü beklediler…
ATAMIZIN kanla, canla, başla kurduğu cumhuriyeti muhalefet ve iktidar el ele verip yerle yeksan eyledi.
Laiklik, demokrasi, uygarlık ayaklar altında çiğnenirken; vatan çekirge sürüleri gibi cemaatlerle, tarikatlarla, sığınmacılarla doldurulurken; yani ülkemiz Arabistan’a dönüştürülürken muhalefet ne yaptı?
Ordunun Atatürkçü komutanları sudan, uydurma sebeplerle, komplolarla zindanlara atılırken, askeri okullar, askeri hastaneler kapatılırken, ordu dağıtılırken muhalefet ne yaptı?
Neredeydi onlar, neyle meşguldüler?
Açık açık soruyorum şimdi, açık açık cevap verin.
Emniyet, adalet, milli eğitim teslim alınırken neden hiç karşı çıkmadınız?
Ormanlar, yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz, fabrikalarımız, topraklarımız haraç mezat satılırken ne yapıyordunuz?
5’li çetenin servetine servet katılırken, vergileri affedilirken ama tarımcıların, köylülerin, üreticilerin küçücük borçları yüzünden traktörlerine el konulurken parmağınızı bile oynatmadınız?
Çok net söylüyorum: Siz hep 22 yıldır konuştunuz. Başka iş yapmadınız.
Tiyatro oynadınız.
Muhalefet rolü yaptınız.
Ülkenin sahnelerinde hokkabazlık rolüne soyundunuz.
Şimdi dürüstçe, mertçe yanıt verin: Vatan için gerçekleştirdiğiniz bir tek faydalı iş, bir tek girişim, eylem gösterebilir misiniz bize?
Gerçi bu suç sadece sizin suçunuz da değildir.
Bu suç makinesi, Atatürk’ün ölümünden hemen sonra çalışmaya başladı.
ATAMIZIN yurt dışına sürgüne gönderdiği hainler, onun sonsuzluğa uğurlanışından hemen sonra bir “Af yasası ile” ülkeye geri çağrıldılar. Görevden uzaklaştırılan sultanlık, hilafet yanlısı yöneticiler, yeniden işbaşına getirildiler.
Ve bu davranış, bu anlayış o günden beri gelenek haline geldi. Devam edip gidiyor.
Bu beladan hem muhalefetin, hem ülkenin kurtulabilmesi için bir tek yol kaldı şimdi: Atatürk ilkelerine yeniden dönmek, kapı arkalarında görüşmeler, anlaşmalar yapmak yerine, pisliklerle adam gibi mücadele etmek…