Dostoyevski’nin Türk ve İslam düşmanlığı

Kültür-Sanat (Web Sitesi) - Web Sitesi | 24.04.2024 - 14:05, Güncelleme: 24.04.2024 - 14:05 283 kez okundu.
 

Dostoyevski’nin Türk ve İslam düşmanlığı

Dostoyevski’nin Türk ve İslam düşmanlığı
Dostoyevski dünyanın en iyi romancılarından biri.  Ancak Dostoyevski’nin kişiliğinde bir o kadar da Türklere yönelik saplantılı ve bağnaz düşmanlığı bulunmaktaydı. Dostoyevski’nin edebi kişiliği ne ölçüde büyükse şahsiyeti de o denli küçük bir yazar olması insanı dehşete düşürüyor.  Rus milliyetçisi duyguları olduğu bilinen Dostoyevski’nin ne yazık ki Türk ve Müslüman imgeleri onun eserlerinde kötü/lüğün en mücessem imgeleri olarak karşımıza çıkar.  Bu durumu örneklendirmek gerekirse "Karamazov Kardeşler" eserinde Türkler hamile kadınları ve çocukları katleden, yağmacı, tecavüzcü bir iblis olarak resmedilir. Yine bu eserde İstanbul'un Türklerce ele geçirilmesini büyük bir lanet olarak defaten vurgular.  Yazar, "Bir Yazarın Günlüğü" eserinde İstanbul'u saplantı haline getirdiği ve Rusların şehri mutlaka Türklerden kurtarılması gerektiğini vurgular. Yazarımız, ayrıca Tolstoy'dan da nefret eder. Ona göre Tolstoy bir Türk hayranı ve gizli bir Müslümandır. Onun gibi aydınların verdiği tavizler sebebiyle Türkler, Rusların başına bu dertleri açmıştır.  Ünlü yazar Stephan Zweig, Dostevski'nin ömrünün sonuna doğru kişiliğindeki noksanlık ve politik saçmalıklarının azalacağı yerde arttığını belirtir. Lakin her şeyden sıyrılsa da eserlerinde Türk düşmanlığını bir kenara bırakmayı asla başaramadı.     
Dostoyevski’nin Türk ve İslam düşmanlığı

Dostoyevski dünyanın en iyi romancılarından biri.  Ancak Dostoyevski’nin kişiliğinde bir o kadar da Türklere yönelik saplantılı ve bağnaz düşmanlığı bulunmaktaydı.

Dostoyevski’nin edebi kişiliği ne ölçüde büyükse şahsiyeti de o denli küçük bir yazar olması insanı dehşete düşürüyor. 

Rus milliyetçisi duyguları olduğu bilinen Dostoyevski’nin ne yazık ki Türk ve Müslüman imgeleri onun eserlerinde kötü/lüğün en mücessem imgeleri olarak karşımıza çıkar. 

Bu durumu örneklendirmek gerekirse "Karamazov Kardeşler" eserinde Türkler hamile kadınları ve çocukları katleden, yağmacı, tecavüzcü bir iblis olarak resmedilir. Yine bu eserde İstanbul'un Türklerce ele geçirilmesini büyük bir lanet olarak defaten vurgular. 

Yazar, "Bir Yazarın Günlüğü" eserinde İstanbul'u saplantı haline getirdiği ve Rusların şehri mutlaka Türklerden kurtarılması gerektiğini vurgular.

Yazarımız, ayrıca Tolstoy'dan da nefret eder. Ona göre Tolstoy bir Türk hayranı ve gizli bir Müslümandır. Onun gibi aydınların verdiği tavizler sebebiyle Türkler, Rusların başına bu dertleri açmıştır. 

Ünlü yazar Stephan Zweig, Dostevski'nin ömrünün sonuna doğru kişiliğindeki noksanlık ve politik saçmalıklarının azalacağı yerde arttığını belirtir.

Lakin her şeyden sıyrılsa da eserlerinde Türk düşmanlığını bir kenara bırakmayı asla başaramadı. 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.