AP milletvekili Arimont’a göre kesin çözüm, yaş sınırlaması ve kimliklendirme

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Pascal Arimont, "Bir toplum olarak, internette çocuk korumasını bir öncelik haline getirmeliyiz. Aksi takdirde tüm çocuk grupları kalıcı hasara uğrayacak." ifadelerini kullandı.

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Parlamentosu'nda (AP) çocukların sosyal medyanın zararlı etkilerinden korunması konusunda çalışmalarıyla öne çıkan milletvekili Pascal Arimont, kalıcı hasarların önlenmesi için bu konunun öncelik haline getirilmesi gerektiğini, en önemli tedbirin ise yaş sınırlaması ve kimliklendirme olduğunu belirtti."Dijital platformlarda çocuklar" başlıklı dosya haberin 9. bölümünde AA muhabiri, AP'de özellikle "Gençler arasında çevrim içi platform kullanımının neden olduğu ruh sağlığı sorunlarının ele alınması" konusunda duyarlı çalışmalarıyla dikkati çeken Belçikalı milletvekili Arimont'un görüşünü aldı.Arimont, Avrupa'da çocukların sosyal medyanın zararlarından korunması için alınan en kapsamlı tedbirler olarak, AB'nin 2022 yılında teknoloji şirketleri ve dijital platformlara yönelik kabul ettiği Dijital Hizmetler Yasası'na (DSA) atıfta bulundu.DSA'nın 28. maddesinin, çocukların erişebildiği çevrimiçi platform sağlayıcılarının hizmetlerinde küçüklerin yüksek düzeyde gizliliğini, güvenliğini ve emniyetini sağlamak için uygun ve orantılı önlemler almasını öngördüğünü belirten Arimont, AB'nin yürütme organı Komisyonun halihazırda bu önlemleri uygulamak için yönergeler üzerine çalıştığını aktardı.Arimont, bu çerçevede AB Komisyonunun platformlardan çocuklarla ilgili bir risk analizi talep ettiğini, bunların önlenmesi için uygun önlemleri sunmaları gerektiğini kaydetti.DSA sayesinde TikTok gerekli önlemleri aldıBu konudaki eksikliği nedeniyle sosyal medya platformlarından TikTok ile AB arasında geçen tartışmaya değinen Arimont, şunları söyledi:"Ağustos ayında TikTok, Komisyon'un bağımlılık yapıcı olarak sınıflandırılması gibi nedenlerle ilgili bir prosedür başlatması nedeniyle 'TikTok Lite Rewards' programını AB'den kalıcı olarak geri çekti. Bu TikTok programı, özellikle çocukları bu uygulamaya bağımlı tutmayı amaçlayan kalıplar temelinde açıkça çalışıyor ve bu da nihayetinde fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip. Bu önemli bir adımdı ancak yeterli değil. Küçükler genellikle platformlar aracılığıyla şiddet içeren videolar veya pornografi gibi rahatsız edici ve yasa dışı içeriklerle karşılaşıyor."Arimont, "Bir toplum olarak, internette çocuk korumasını bir öncelik haline getirmeliyiz. Aksi takdirde tüm çocuk grupları kalıcı hasara uğrayacak. En azından yaş sınırlaması ve küçüklerin kimliklendirilmesi için yeni, belirli ve çok daha katı mevzuatlara ihtiyacımız olduğuna eminim." değerlendirmesini yaptı.TikTok örneği üzerinden devam eden Arimont, bu platforma, kendi hüküm ve koşullarına göre yalnızca 13 yaşındakilerin erişilebileceğini ancak bunun güvenilir bir şekilde izlenmediğini ve uygulanmadığını vurguladı.Arimont, "Yalnızca bir gencin belirli bir yaşa ulaştığı ve kendisini açıkça tanımlayabildiği kesinse, belirli platformlara erişim izni verilmelidir. Ayrıca, platformlardaki içerik yaşa uygun olmalıdır. Platformlar teknik olarak bu kriterleri zaten uygulayabiliyor. Bu yüzden yasal çerçeve mümkün olan en kısa sürede uyarlanmalı." tespitinde bulundu.Okullarda sosyal medya yasaklanmalı"Ben okullarda sosyal medyanın açıkça yasaklanmasından yanayım." ifadesini kullanan Arimont temsil ettiği Belçika'da, Alman toplumunun yaşadığı küçük bölgede bunun halihazırda uygulandığını kaydetti.Arimont, "Çocukların en azından okul ortamında sosyal etkileşim için alana ve zamana ihtiyaç duyduğundan eminim. Okul bunun için en uygun yerdir. Ebeveynler ayrıca evdeki erişimin ciddi şekilde kısıtlanması ve izlenmesi gerektiğine ikna edilmelidir." ifadelerini kullandı.Kimliklendirme konusuArimont'un bahsini ettiği "kimliklendirme", Avrupa Dijital Kimlik Cüzdanı ile sağlanabiliyor.AB'nin üzerinde anlaştığı ancak henüz üye ülkelerde uygulanmasına başlanmayan dijital kimlik, kullanıcıların internete bu cüzdan vasıtasıyla erişmesini, böylece tam yaşlarının, belirli bir yaşın üzerinde olduklarının (örneğin 13, 16 veya 18 yaş üstü) ya da belirli bir yaş aralığında olduklarının (örneğin 15-18) kanıtlamalarının sağlanmasını öngörüyor.AB mevzuatına göre üye ülkeler, çocukların dijital platformlara erişimi için 13 ila 16 yaş arasında bir sınır belirleyebiliyor.Muhabir: Selen Valente Rasquinho