Türk profesör, dünyada 7 noktada tespit edilen "denizlerin dinozoru"nu anlattı

Gündem (AA) - Anadolu Ajansı | 17.09.2024 - 15:30, Güncelleme: 17.09.2024 - 15:26 135 kez okundu.
 

Türk profesör, dünyada 7 noktada tespit edilen "denizlerin dinozoru"nu anlattı

Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Tunoğlu'nun memleketi Kastamonu'nun Devrekani ilçesinde 1999'da bulduğu fosil, dünyadaki sayılı örneklerden biri olarak dikkati çekmeyi sürdürüyor.
KASTAMONU (AA) - Kastamonu'nun da aralarında bulunduğu dünya genelinde 7 lokasyonda tespit edilen "denizlerin dinozoru" veya "dinozorların kuzeni" olarak adlandırılan "Mosasaurus hofmanni" fosilini bulan Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, fosile ulaşma hikayesini ve özelliklerini anlattı.Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, memleketi Kastamonu'nun Devrekani ilçesinin Beyler Barajı üst savak noktasında 1999 yılında çene ve 5-7 santimetre uzunluğunda bir dizi sivri, konik dişlerden oluşan fosil kalıntıları buldu. Tunoğlu, incelediği fosilin yaklaşık 65-70 milyon yıl öncesine ait Mosasaurus hoffmanni olduğunu tespit etti.Türkiye'de o tarihten sonra başka bir örneği bulunmayan ve Hacettepe Üniversitesi'nde sergilenen "Denizlerin dinozoru", dünya genelinde bulunan 7 örnekten biri olarak dikkat çekmeyi sürdürüyor.Prof. Dr. Tunoğlu, AA muhabirine, doktora çalışmasını Kastamonu'nun Ağlı, Seydiler ve Devrekani ilçelerinin çevresinde yaptığını, söz konusu fosili de doktora çalışmasının ardından 1999 yılında keşfettiğini söyledi.Beyler Barajı çevresinde dolaşırken üst savak bölgesinde iri kayaların şekillerinden yola çıkarak burada çalışma yaptığını anlatan Tunoğlu, şöyle devam etti:"Baktım ki kayanın sağında solunda kemik dokusuna benzer birtakım çıkıntılar var, bunun üzerine çekicimle kırmaya başladım. Kaya üzerinde içinde saklı olan çene ve dişler nedeniyle, uzun bir çatlak oluştu ve ikiye ayrıldı. Böylece 50-60 santimetre uzunluğunda bir çene kemiği ve ona bağlı 5-7 santimetre uzunluğunda kesici, konik, sivri dişlerle karşılaştım. Bu kalıntılar sağ ve sol üst çeneye ait 2 önemli parçadan oluşmaktaydı. Bu kayaların daha önce başka makro ve mikro fosil grupların verdiği yaş ile 65 milyon yıl öncesine ait geç Kretase dönemi kayaçları olduğunu biliyordum ama böyle bir fosilin varlığı beni heyecanlandırdı.""Türkiye'de ve Asya'da ilk keşif olduğunu söyledi"Fosil üzerine çalışmalar yapmaya başladığını ve bu konuda yurt dışından uzmanlarla görüştüğünü aktaran Tunoğlu, şu bilgileri paylaştı:"Paris Tabiat Tarihi Müzesi'nde Dr. Nathalie Bardet isimli bir uzmanla temasa geçtim. Kendisini Türkiye'ye davet ettim ve geldi. Bulduğum lokaliteye götürdüm. Dişler ve çene kemikleri üzerinde Hacettepe Üniversitesi Paleontoloji laboratuvarında yaptığı çalışmalarıyla söz konusu fosil parçaların Mosasaurus hoffmanni olduğunu ve Türkiye'de ve Asya'da ilk keşif olduğunu söyledi. Bu fosil hala günümüzde devasa Asya kıtasında bile şimdiye kadar bulunmuş değil."Tunoğlu, daha sonra kemikler üzerinde Güney Afrikalı Prof. Dr. Anusuya Chinsamy Turan ile çalıştıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Fosilin yaşının radiometrik yaş analizleri ile 65 milyon olduğunu tespit ettik. Bu fosil dünyada sadece 7 lokalitede biliniyor. ABD, Hollanda, Belçika, Polonya, Bulgaristan, Türkiye ve son olarak da İtalya'da bulundu. Türk Mosasaurus hoffmanni bu altı lokasyonun en genç olanıdır. O dönem okyanuslarının en iri canlısı. 15-17 metre uzunluğunda, sadece kafatası 1,5 metre uzunluğunda. Buradaki kayalar 65 milyon yıl öncesine ait. Etimolojik olarak Meuse canavarı denmektedir. Şimdiye kadar güney yarımkürede fosiline rastlanmamıştır, Mosasauruslar geç Kretase'de ortaya çıkmış ve sonunda yok olmuştur. 65 milyon yıl önce Anadolu'nun neredeyse tamamı denizel, okyanusal etki altındaydı."Fosilin dinozorlarla bağı hakkında da bilgi veren Tunoğlu, "Bu canlıya 'denizlerin dinozoru' ifadesini ben demiyorum. Bunu dinozorlarla ilişkili, onlarla çalışan uzmanlar söylüyor. Sistematik ve biyolojik olarak dinozorlara yakın bir konumda yer alıyor olması ve dinozorların çok popüler olması nedeniyle de 'dinozorların kuzeni', 'denizlerin dinozoru' ismiyle nitelendiriliyor." ifadelerini kullandı.Mosasaurus'u koluna dövme yaptırdıFosili bulduğu bölgede doğduğunu, büyüdüğünü ve doktora çalışmalarını da burada yaptığını dile getiren Tunoğlu, "Bu fosili ben keşfettim, keşfini yaptığım şeyin dövmesini koluma yapmak istedim." dedi.Tunaoğlu, kendisine destek veren Prof. Dr. Nathalie Bardet ve Prof. Dr. Anusuya Chinsamy Turan'a teşekkürlerini yineledi.Muhabir: Özgür Alantor
Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Tunoğlu'nun memleketi Kastamonu'nun Devrekani ilçesinde 1999'da bulduğu fosil, dünyadaki sayılı örneklerden biri olarak dikkati çekmeyi sürdürüyor.

KASTAMONU (AA) - Kastamonu'nun da aralarında bulunduğu dünya genelinde 7 lokasyonda tespit edilen "denizlerin dinozoru" veya "dinozorların kuzeni" olarak adlandırılan "Mosasaurus hofmanni" fosilini bulan Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, fosile ulaşma hikayesini ve özelliklerini anlattı.

Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, memleketi Kastamonu'nun Devrekani ilçesinin Beyler Barajı üst savak noktasında 1999 yılında çene ve 5-7 santimetre uzunluğunda bir dizi sivri, konik dişlerden oluşan fosil kalıntıları buldu. Tunoğlu, incelediği fosilin yaklaşık 65-70 milyon yıl öncesine ait Mosasaurus hoffmanni olduğunu tespit etti.

Türkiye'de o tarihten sonra başka bir örneği bulunmayan ve Hacettepe Üniversitesi'nde sergilenen "Denizlerin dinozoru", dünya genelinde bulunan 7 örnekten biri olarak dikkat çekmeyi sürdürüyor.

Prof. Dr. Tunoğlu, AA muhabirine, doktora çalışmasını Kastamonu'nun Ağlı, Seydiler ve Devrekani ilçelerinin çevresinde yaptığını, söz konusu fosili de doktora çalışmasının ardından 1999 yılında keşfettiğini söyledi.

Beyler Barajı çevresinde dolaşırken üst savak bölgesinde iri kayaların şekillerinden yola çıkarak burada çalışma yaptığını anlatan Tunoğlu, şöyle devam etti:

"Baktım ki kayanın sağında solunda kemik dokusuna benzer birtakım çıkıntılar var, bunun üzerine çekicimle kırmaya başladım. Kaya üzerinde içinde saklı olan çene ve dişler nedeniyle, uzun bir çatlak oluştu ve ikiye ayrıldı. Böylece 50-60 santimetre uzunluğunda bir çene kemiği ve ona bağlı 5-7 santimetre uzunluğunda kesici, konik, sivri dişlerle karşılaştım. Bu kalıntılar sağ ve sol üst çeneye ait 2 önemli parçadan oluşmaktaydı. Bu kayaların daha önce başka makro ve mikro fosil grupların verdiği yaş ile 65 milyon yıl öncesine ait geç Kretase dönemi kayaçları olduğunu biliyordum ama böyle bir fosilin varlığı beni heyecanlandırdı."

"Türkiye'de ve Asya'da ilk keşif olduğunu söyledi"

Fosil üzerine çalışmalar yapmaya başladığını ve bu konuda yurt dışından uzmanlarla görüştüğünü aktaran Tunoğlu, şu bilgileri paylaştı:

"Paris Tabiat Tarihi Müzesi'nde Dr. Nathalie Bardet isimli bir uzmanla temasa geçtim. Kendisini Türkiye'ye davet ettim ve geldi. Bulduğum lokaliteye götürdüm. Dişler ve çene kemikleri üzerinde Hacettepe Üniversitesi Paleontoloji laboratuvarında yaptığı çalışmalarıyla söz konusu fosil parçaların Mosasaurus hoffmanni olduğunu ve Türkiye'de ve Asya'da ilk keşif olduğunu söyledi. Bu fosil hala günümüzde devasa Asya kıtasında bile şimdiye kadar bulunmuş değil."

Tunoğlu, daha sonra kemikler üzerinde Güney Afrikalı Prof. Dr. Anusuya Chinsamy Turan ile çalıştıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fosilin yaşının radiometrik yaş analizleri ile 65 milyon olduğunu tespit ettik. Bu fosil dünyada sadece 7 lokalitede biliniyor. ABD, Hollanda, Belçika, Polonya, Bulgaristan, Türkiye ve son olarak da İtalya'da bulundu. Türk Mosasaurus hoffmanni bu altı lokasyonun en genç olanıdır. O dönem okyanuslarının en iri canlısı. 15-17 metre uzunluğunda, sadece kafatası 1,5 metre uzunluğunda. Buradaki kayalar 65 milyon yıl öncesine ait. Etimolojik olarak Meuse canavarı denmektedir. Şimdiye kadar güney yarımkürede fosiline rastlanmamıştır, Mosasauruslar geç Kretase'de ortaya çıkmış ve sonunda yok olmuştur. 65 milyon yıl önce Anadolu'nun neredeyse tamamı denizel, okyanusal etki altındaydı."

Fosilin dinozorlarla bağı hakkında da bilgi veren Tunoğlu, "Bu canlıya 'denizlerin dinozoru' ifadesini ben demiyorum. Bunu dinozorlarla ilişkili, onlarla çalışan uzmanlar söylüyor. Sistematik ve biyolojik olarak dinozorlara yakın bir konumda yer alıyor olması ve dinozorların çok popüler olması nedeniyle de 'dinozorların kuzeni', 'denizlerin dinozoru' ismiyle nitelendiriliyor." ifadelerini kullandı.

Mosasaurus'u koluna dövme yaptırdı

Fosili bulduğu bölgede doğduğunu, büyüdüğünü ve doktora çalışmalarını da burada yaptığını dile getiren Tunoğlu, "Bu fosili ben keşfettim, keşfini yaptığım şeyin dövmesini koluma yapmak istedim." dedi.

Tunaoğlu, kendisine destek veren Prof. Dr. Nathalie Bardet ve Prof. Dr. Anusuya Chinsamy Turan'a teşekkürlerini yineledi.


Muhabir: Özgür Alantor

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.