"Yediği önünde yemediği arkasında paşa çocuğu olmasını istemiyorum"

Hastalıklı ama aynı zamanda dünyanın en güzel şeyi annelik. Ölüyorum ona, çok büyük bir aşk yaşıyorum. Bir kaç arkadaşım, "İyi ki senin oğlun oldu, erkeklerin böyle annelere ihtiyacı var" dedi. O kadar hoşuma gitti ki. Kadına daha nezaketli davranan, cinsiyet eşitliğine önem veren, centilmen bir insan olması için elimden geleni yapacağım. Yediği önünde yemediği arkasında paşa çocuğu olmasını istemiyorum.

Ezgi Mola, Nilay Örnek'in YouTube'da yayınlanan 'Nasıl Olunur' Podcast'inin konuğu oldu. Ünlü oyuncu, kendisine yöneltilen sorulara samimi yanıtlar verdi. Annelik duygusunu yeni tadan Mola, yaşadığı ve hissettikleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Kasım ayında ilk kez anne olan ve oğlu Can'ı kucağına alan ünlü isim, kendisine yöneltilen sorulara samimi yanıtlar verdi. "KOLAY BİR ÇOCUKLUK YAŞAMADIM" Mola, Senin hakkında herkesin ortak fikri "Samimiyetin vücut bulmuş hali". Kendilerinden başarılı gördükleri insanların pürüzsüz bir hayat yaşadıklarını düşünüyorlar. Sen buralara gelene kadar neler yaşadın?' sorusuna şu yanıtları verdi: İlginç bir ailede büyüdüm. Annemle babam birbirlerine bayılmazlardı. Kolay bir çocukluk yaşamadım. Evet bizi seviyorlardı ama  kendi içlerinde yaşadıkları problemler bize de yansıyordu. Üzülmekten korktuğum için 'Acaba olayları hafifleterek, komik bir şeyler çıkarabilir miyim" yöntemini seçtim. Terapistim, bu bulduğum yöntemi başarabilmiş olmamın çok büyük bir şans olduğunu söylemişti bana. Ben de şimdi 6, 7 yaşlarında bir çocuk gördüğümde onu hafife almamanın çok kıymetli olduğuna inanıyorum. O çocuk aklımla sorunlarla nasıl baş edebileceğimi bulmam aslında burada oturmamın sebebi. "BİR ÜNLÜ GÖRDÜĞÜMDE HEYECANLANIYORUM" Bir dönem sosyal medya hesabından ünlülerle çekildiği fotoğrafları yayınlayan Ezgi Mola, ünlü gördüğünde heyecanlandığını bazen de hayal kırıklığına uğradığını açıkladı. Mola, 'Sezen Aksu'nun süt annem olduğunu bütün ilkokuluma inandırmıştım. Hatta kendimi bile, çünkü o benim hayatımın kadını. 5 yaşında radyoda sesini duyduğum anda ona hayran olmuştum. Şarkılarıyla olgunlaştım. Hatta her zaman anlatırım bir markette kendisini takip etmişliğim bile var. Aslında ben oraya ünlü avcılığına gidiyordum. Onları yakından görmeyi çok seviyordum. Hala da bir ünlü gördüğümde çok heyecanlanıyorum. Bazı ünlülerde çok hayal kırıklığına uğradığımda oldu. Çünkü yüklediğim anlamlarla ben ona çok hayranmışım. Bu yüzden beni görmek için kapımda oturan genç kızlara, "Burada benim için zamanınızı harcayacağınıza gidip hayallerinizi gerçekleştirin" diye kızdığım oldu.' ifadelerini kullandı. "ÖZEL BİR KADIN" Daha önce Türkan Şoray ile çalışma imkanı bulduğunu söyleyen ve onu özel kelimelerle anlatan Ezgi Mola, 'Ben çok şanslıyım. Bu şans da tesadüf değil. Azla yetinmeyi bilirim. İçinde bulunduğum imkanlarla o olduğum yeri güzelleştirmek için elimden geleni yaparım. 2006 yapımı Hayatımın Kadınısın'ın filminde Türkan Şoray'ın kızını oynadım. Türkan Şoray, hiç çizgisini bozmayarak, güler yüzlülüğü, hoşgörüsüyle Türkiye'deki herkesi kapsayabilen çok özel bir kadın. Herkesi görür, herkese teşekkür eder, herkesin gönlünü hoş tutmaya çalışır, setteki herkese karşı zariftir, zarafettir yani kendisi.' dedi.  "DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEYİ" Ünlü oyuncu, 'Oğlun Can için neler yapmak istiyorsun?' sorusunda ise duygulanarak şu sözleri söyledi: Hastalıklı ama aynı zamanda dünyanın en güzel şeyi annelik. Ölüyorum ona, çok büyük bir aşk yaşıyorum. Bir kaç arkadaşım, "İyi ki senin oğlun oldu, erkeklerin böyle annelere ihtiyacı var" dedi. O kadar hoşuma gitti ki. Kadına daha nezaketli davranan, cinsiyet eşitliğine önem veren, centilmen bir insan olması için elimden geleni yapacağım. Yediği önünde yemediği arkasında paşa çocuğu olmasını istemiyorum.