“Konutta Çöküş Devam Ediyor: Gürsel Tekin’e Göre “Arz’ın Sonu Görünüyor!”

Ekonomi (Web Sitesi) - Web Sitesi | 26.04.2024 - 15:47, Güncelleme: 26.04.2024 - 16:16 130 kez okundu.
 

“Konutta Çöküş Devam Ediyor: Gürsel Tekin’e Göre “Arz’ın Sonu Görünüyor!”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak- Mart 2024 dönemi konut satış verilerini değerlendiren Gürsel Tekin, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu konut krizi, sadece bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda halkın temel haklarına yapılmış bir saldırının somut bir örneğidir."
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak- Mart 2024 dönemi konut satış verilerini değerlendiren Gürsel Tekin, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu konut krizi, sadece bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda halkın temel haklarına yapılmış bir saldırının somut bir örneğidir. TÜİK’in son açıkladığı konut satışı istatistikleri, hükümetin ekonomik politikalarının ne kadar başarısız olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” Dedi. Tekin, “TÜİK’in açıkladığı son konut satışı istatistiklerini değerlendirirken, Türkiye genelindeki konut satışlarında mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1’lik bir azalma yaşandığını belirtti. Aynı zamanda, ocak- mart dönemindeki toplam konut satışlarının da yüzde 1,3 oranında azalış gösterdiğine dikkat çekti. Ancak en dikkat çekici veri, ipotekli konut satışlarında yaşanan yüzde 49’luk rekor düşüş oldu. İpotekli satışlardaki yüzde 49’luk rekor düşüş, sadece ranta dayalı politikaların sonucu değil, aynı zamanda insanların ev sahibi olma hayallerini çalan bir adaletsizlik öyküsüdür. Bu sorunu sadece bir konut krizi olarak görmek, belki de en büyük hata olabilir. Çünkü insanların kalıcı ve güvenli bir barınmaya erişememeleri, temel ihtiyaçlarını karşılayamamaları anlamına gelmektedir. Bu durum, toplumsal istikrarı ve bireylerin güvenliğini tehlikeye atabilecek ciddi riskler doğurabilir. Yüksek faiz politikaları, katı kredi koşulları ve kontrolsüz enflasyon, sadece beton lobilerini daha da zenginleştirmekle kalmamış, aynı zamanda milyonlarca insanı evsiz bırakmıştır. İktidar acilen enflasyonu kontrol altına almalı, istikrar ve güven ortamı tesis etmeli, insanların yaşam standartlarını yükseltecek politikalara öncelik vermelidir. Aksi takdirde konut sektörü dahil tüm sektörlerde daha derin sorunlar kaçınılmaz hale gelecektir. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu felaket, sadece bir barınma sorunu değil, aynı zamanda toplumsal güvenliği ve bireylerin temel haklarını da tehdit eden ciddi bir meseledir. Hükümetin bu konuda acil ve kapsamlı önlemler alması, vatandaşların güvenli ve kalıcı bir barınma hakkını güvence altına alması hayati önem taşımaktadır.”    
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak- Mart 2024 dönemi konut satış verilerini değerlendiren Gürsel Tekin, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu konut krizi, sadece bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda halkın temel haklarına yapılmış bir saldırının somut bir örneğidir."

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak- Mart 2024 dönemi konut satış verilerini değerlendiren Gürsel Tekin, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu konut krizi, sadece bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda halkın temel haklarına yapılmış bir saldırının somut bir örneğidir. TÜİK’in son açıkladığı konut satışı istatistikleri, hükümetin ekonomik politikalarının ne kadar başarısız olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” Dedi. Tekin, “TÜİK’in açıkladığı son konut satışı istatistiklerini değerlendirirken, Türkiye genelindeki konut satışlarında mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1’lik bir azalma yaşandığını belirtti. Aynı zamanda, ocak- mart dönemindeki toplam konut satışlarının da yüzde 1,3 oranında azalış gösterdiğine dikkat çekti. Ancak en dikkat çekici veri, ipotekli konut satışlarında yaşanan yüzde 49’luk rekor düşüş oldu. İpotekli satışlardaki yüzde 49’luk rekor düşüş, sadece ranta dayalı politikaların sonucu değil, aynı zamanda insanların ev sahibi olma hayallerini çalan bir adaletsizlik öyküsüdür.

Bu sorunu sadece bir konut krizi olarak görmek, belki de en büyük hata olabilir. Çünkü insanların kalıcı ve güvenli bir barınmaya erişememeleri, temel ihtiyaçlarını karşılayamamaları anlamına gelmektedir. Bu durum, toplumsal istikrarı ve bireylerin güvenliğini tehlikeye atabilecek ciddi riskler doğurabilir.

Yüksek faiz politikaları, katı kredi koşulları ve kontrolsüz enflasyon, sadece beton lobilerini daha da zenginleştirmekle kalmamış, aynı zamanda milyonlarca insanı evsiz bırakmıştır. İktidar acilen enflasyonu kontrol altına almalı, istikrar ve güven ortamı tesis etmeli, insanların yaşam standartlarını yükseltecek politikalara öncelik vermelidir. Aksi takdirde konut sektörü dahil tüm sektörlerde daha derin sorunlar kaçınılmaz hale gelecektir. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu felaket, sadece bir barınma sorunu değil, aynı zamanda toplumsal güvenliği ve bireylerin temel haklarını da tehdit eden ciddi bir meseledir. Hükümetin bu konuda acil ve kapsamlı önlemler alması, vatandaşların güvenli ve kalıcı bir barınma hakkını güvence altına alması hayati önem taşımaktadır.”

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.