MİT’teki FETÖ’cü Yargıtay’dan kaçamadı

FETÖ'nün Ankara'da Vişnelik rezidansta kurduğu istihbarat merkezi olan kozmik ofisi yöneten ve örgütün MİT mahrem yapılanmasında yer alan Yasin Ugan'a verilen ceza Yargıtay tarafından onandı

Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, FETÖ’nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı belirtilen Yasin Ugan hakkında 25 Aralık 2020 tarihinde silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan 18 yıl 1 ay 15 gün, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme suçundan da 22 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verildi. İstinaftan geçen dosya Yargıtay tarafından da onandı. ‘PARALEL İSTİHBARAT ÜNİTESİNİN SORUMLUSU’ Yasin Ugan’a Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesinde örgüt suçundan verilen kararın gerekçesinde önemli tespitler yer almıştı. Gerekçeli kararda şöyle denilmişti: "Sanığın, MİT mahrem yapılanmasında öğretmen, temsilci, arama ve tarama mesullüğü, Ankara Çukurambar'da Vişnelik Rezidansta devletin tüm istihbarat sistemlerine ve tüm yurttaşların bilgilerine uzaktan sistem - uzaktan bilgisayar şeklinde oldukça sofistike ve teknik bir örgü içerisinde inşaa edilen paralel istihbarat ünitesinin sorumluluğunun kendisine bırakılması şeklindeki örgütsel faaliyetleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, eylemlerinin örgüt yöneticisi sayılmasına olanak sağladığı belirtilerek mahkumiyetine dair karar verilmiştir." ‘DEVLET VERİLERİNE ULAŞABİLİYOR’ Mahkeme casusluk suçuna dair verdiği kararın gerekçesinde ise şu ifadelere yer verdi: "Sanığın, örgütün amaçları doğrultusunda MİT mahrem yapılanmasında, Adana bölgesi için 2012 yılında öğretmen olarak, bir ay sonra da Adana Bölge Temsilcisi olarak atandığı... 2013-2014 yılları arasında sosyal medya sorumluluğu yaptığı, Ankara Çukurambar'da, Vişnelik Rezidansta teknik bir ofis kurulduğu, dosya kapsamıyla anlaşıldığı üzere oldukça sofistike ve yüksek teknolojilerle donatılmış bu ofisin, uzaktan sistem bilgisayarlar marifetiyle devletin -müşahede edildiği kadarıyla- tüm kurumlarının verilerine, istihbari bilgilerine ulaşma, kurumlardaki bilgisayar sistemlerine bağlanma alt yapısına sahip olduğu, yine örgüt adına Türkiye genelinde herkesin detaylı istihbari bilgilerine bu uzaktan sistemler üzerinden ulaşılabildiği, hatta bu merkezden telefon dinlemesi de yapılabildiği, örgütün oluşturduğu böylesi bir merkezin, sanığın sorumluluğuna bırakıldığı, üstelik sanığa belirli bir kota dahilinde telefon dinleme imtiyazı da verildiği... bu şekilde sanığın siyasal veya askeri casusluk suçunun sabit olduğu belirtilerek mahkumiyetine dair karar verilmiştir." YARGITAY TEMYİZ BAŞVURUSUNU REDDETTİ Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi 24 Mart 2021 tarihinde ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Sanık avukatı da bunun üzerine temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz incelemesi Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından yapıldı. Daire, sanık avukatının temyiz istemini esastan reddederek verilen mahkûmiyet kararını onadı. ‘MAHREM İMAMA BİLGİ AKTARDI’ Yargıtay'ın casusluk suçuna ilişkin verdiği onama kararında şöyle denildi: "Sanığın Milli İstihbarat Teşkilatında 'temsilci' konumunda faaliyette bulunduğu, teşkilat bünyesine örgüt tarafından sızdırılan MİT çalışanlarının takibini yaptığı, örgüt üyesi kişilerle düzenli ve periyodik olarak görüştüğü, örgütün Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının adeta künyesini tutmak üzere oluşturduğu FİLAMAKER adında yazılıma temin ettiği bilgileri işlediği, bu şekilde kurum bünyesinden bilgi alarak bağlı olduğu MİT mahrem imamına vermek üzere teşkilat bünyesinden bilgi temin ettiği, sanığın eyleminin zincirleme şekilde siyasi casusluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirlenerek sanığın mahkumiyetine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır." 'GÜLEN’İ 5 DEFA ZİYARET ETTİ’ Yargıtay örgüt suçuna dair verdiği onama kararının gerekçesinde de şu ifadelere yer verdi: "Sanığın örgütsel anlamda çok kritik ve önemli mevkilerde faaliyetlerde bulunduğu, önce İhsan kod adını kullandığı, 2011 yılından 2015 yılına kadar her yıl düzenli şekilde toplam 5 defa ABD'ye giderek örgüt liderini ziyaret ettiği, sanığın MİT mahrem yapılanmasında öğretmen, temsilci, arama ve tarama mesullüğü, Ankara Çukurambar'da Vişnelik Rezidansta devletin tüm istihbarat sistemlerine ve tüm yurttaşların bilgilerine uzaktan erişim şeklinde oldukça sofistike ve teknik bir örgü içerisinde inşaa edilen paralel istihbarat ünitesinin sorumluluğunun kendisine bırakılması şeklindeki örgütsel faaliyetleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde kurulan mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır." aydınlık.com.tr