Geleneksel Japon tiyatrosu "Noh" Harbiye'de sahnelendi

Japonya ile Türkiye'nin diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 100. yıl dönümü dolayısıyla Japonya'nın somut olmayan kültürel mirası "Noh" gösterisi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

İSTANBUL (AA) - Türkiye'de ilk kez izleyiciyle buluşan "Bir Ruha Ağıt-Ruh Nereye Gider? Japonya'dan Dünya Barışına Bir Dilek" eseri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde izleyiciyle buluştu.Oyuna ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Yamamoto Noh Tiyatrosu yönetmeni Yamamoto Yoshie, Türkiye-Japonya ilişkilerinin 100. yılında, noh gösterisini sunmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, "Yaklaşık 15 yıldır Balkan ülkelerini gezerek bu tiyatroyu tanıtıyoruz. Türkiye'ye eskiden beri gelmek istiyorduk. Bugüne kadar fırsatımız olmadı ama doğu ile batıyı birleştiren, kültürel zenginliklerin oldukça fazla olduğu bu ülkeye gelmeyi önceden beri planlıyorduk. Önümüzdeki 100 yıl için iki ülkenin ilişkilerinin artmasına vesile olursa ne mutlu bize. " dedi.Yoshie, Türk halkının ilgisi ve sıcak kanlılığı dolayısıyla duyduğu mutluluğa işaret ederek, "Türkiye'ye mutlaka tekrar gelmek istiyoruz. İki ülkenin karşılıklı olarak birbirine güven ve sevgisi yüksek. Noh tiyatrosunu görerek ve tanıyarak da bu sevginin ve ilginin artmasını diliyoruz." şeklinde konuştu.Japonya'nın Osaka şehrinde 1927'de kurulan "Yamamoto Noh" tiyatrosu tarafından sahnelenen eser, Doğu Avrupa turu kapsamında Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya'da sanatseverlerin beğenisine sunulacak.Noh TiyatrosuDünya'nın en eski maske dramalarından olan noh, 700 yıl önce ortaya çıktı. Şinto inancının tapınak unsurlarını içinde barındıran gösterinin dikkat çeken özelliklerinden biri kendine özgü yavaş ve stilize jestler yapan, çok az söz söyleyen maskeli oyunculardır."Divine", "Shura-mono", "Kazura-mono", "Zatsu-no" ve "Oni-noh" adlı beş türü bulunan tiyatroda, ana karakterler doğaüstü bir varlık veya tanrıyı sembolize ediyor.Oyunda dört çalgıdan oluşan bir orkestra da bulunuyor. Samurayların sevdiği müzik olarak nitelendirilen eserin müzikleri, izleyiciye dünyayı samurayların gözünden göstermeyi hedefliyor.Muhabir: Ömer Mirza Şeker