Bir günde bin 50 hektar yandı: 'Orman yangınlarında önlem alınmalı"

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 01.07.2024 - 11:54, Güncelleme: 01.07.2024 - 11:54 57 kez okundu.
 

Bir günde bin 50 hektar yandı: 'Orman yangınlarında önlem alınmalı"

Sadece son 24 saatte 14 ilde yangın çıktı. Kimi illerde tarım arazilerinde çıkan yangınlar ormana sıçradı. Prof. Doğanay Tolunay, alınması gereken önlemleri değerlendirdi.
Türkiye'nin dört bir yanında orman yangınları artarak devam ediyor. Diyarbakır-Mardin arasında çıkan yangının ardından son iki gün içinde farklı illerde irili ufaklı onlarca yangın meydana geldi. Bu yangınlar, alınmayan önlemler ve ormanlık alanlar içinde bulunan enerji nakil hatları ile maden tesisleri gibi faktörler nedeniyle binlerce hektar ormanlık alanın yanı sıra yüzlerce canlıya zarar verdi. Menderes'te 150, Selçuk'ta 350, Karaman'da 600 olmak üzere toplamda en az 1050 hektarlık alan yandı. Prof. Doğanay Tolunay, Evrensel'e verdiği röportajda orman yangınlarının nedenlerini ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi. Tolunay, orman yangınlarının yüzde 30'unun bireysel ihmallerden kaynaklandığını, geri kalanının ise farklı nedenlerle çıktığını belirtti. Orman yangınlarının yüzde 87'sinin insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Tolunay, bu yangınların kaza ve ihmal sonucu çıktığı gibi, tarla ya da yerleşim alanı açmak amacıyla kasıtlı olarak da çıkarıldığını ifade etti. Ancak, Anayasa'nın 169. maddesi gereği yanan alanların yeniden ormanlaştırılması gerektiğini belirtti. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre çıkan yangınların yüzde 47'sinin nedeninin bilinmediğini vurgulayan Tolunay, bu oranın çok yüksek olduğunu ve yangınlarla etkin mücadele edebilmek için tüm yangınların nedenlerinin ortaya konması gerektiğini ifade etti. Tolunay, sadece bireysel ihmallerin önlenmesiyle yangınların azaltılamayacağını, ormanlık alanlardaki enerji nakil hatları ve maden tesisleri gibi faktörlere de dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Yangınların önlenmesi ve kontrol altına alınması için daha etkin ve kapsamlı önlemler alınması gerektiği, sadece bireysel bilincin artırılmasının yeterli olmayacağı vurgulandı. Özellikle orman içi enerji nakil hatları ve maden tesisleri gibi potansiyel yangın kaynaklarına karşı daha dikkatli olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi. Geriye kalan yangınların yüzde 13’ü yıldırım kaynaklı. İnsanların bireysel olarak neden olduğu yangınlar ise en fazla yüzde 7 ile anız, yüzde 4 ile sigara izmariti kaynaklı. Riskli alanlarda kaynak makinesi çalıştırılması, balya ve biçerdöverler de yangına neden oluyor. Kasıtlı çıkarılan yangınların oranının da yüzde 5 olduğunu aktaran Tolunay, “Orman yangını çıkmaması için insanların bilinçlenmesi önemli. Ama bu noktada sadece insanların bilinçlenmesi yeterli değil. Son yıllarda ormanlardan geçen elektrik nakil hatlarından da çok sayıda yangın çıkmakta. Elektrik nakil hattı yangınları sayısal olarak yüzde 4 kadar olsa da yaktıkları orman alanı yanan alanların yüzde 20’si kadar. Dolayısıyla ormanlardan elektrik nakil hatlarının geçmesine izin verilmemesi, verilmiş olanların da denetiminin yapılması gerekli” diyor. "Öncelikle afet riski azaltılmalı" Hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de kamuoyunun yangınlarla mücadeleyi uçak ve helikopter sayısına indirgediğini ifade eden Tolunay, yangınların da bir afet olduğunu hatırlatarak öncelikle afet riskinin azaltılması gerektiğini söylüyor: “Toplumun bilinçlendirilmesi, yangın risk değerlendirmeleri yapılması, yanıcı maddelerin yoğun olduğu yerlerde yanıcı madde yükünün azaltılması, teknik personelin eğitilmesi ve yangına hazır hale getirilmesi gibi çok sayıda yapılması gereken çalışma var.” Yangına hassas bölgelerdeki teknik personelin yerlerinin değiştirilmesinin dahi yangınları etkilediğini vurgulayan Tolunay, bilinçlendirme çalışmalarının da daha nitelikli olması gerektiğini “Riskli meteorolojik koşulların oluştuğu durumlarda yeniden yangınlar konusunun hatırlatılması, denetimler yapılması gerekir ama bunların yapılmadığını görüyoruz. Diğer yandan riskli meteorolojik koşullara ilişkin uyarılar vatandaşlara ulaşmıyor. Kurumların internet ya da sosyal medya hesaplarından yapılan uyarıların etkinliği düşüktür. Bu ikazların riskli bölgelerdeki vatandaşlara ulaşması, uyarıyı alan vatandaşın neler yapacağı konusunda eğitilmiş olması ve her duruma karşın etkin denetim yapılması gerekir” diye ifade ediyor. Orman Genel Müdürlüğünün 105 helikopter ve 26 uçaklı filosu olduğunu ve 14 İHA ile ormanların izlendiğini aktaran Tolunay, “Üç yıl önce helikopter sayımızın 30-35 ve uçak sayımızın 3 olduğunu hatırlatalım. Buna rağmen orman yangınları azalmıyor ve başlayan yangınlar söndürülemiyor” diyor. Tolunay’a göre bunun nedeni yangın söndürme odaklı politikaların iklim değişikliğinin sıcaklık ve kuraklıkları arttırdığı bir dönemde işe yaramaması. Çıkan yangınların kısa sürede geniş alanlara yayıldığını vurgulayan Tolunay, yangınlarla mücadelede yeni yaklaşımın yangın çıkmasını önlemek odaklı olması gerektiğini ifade ediyor. Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları konusunda önleyici tedbirlere önem vermese de yanan ormanların yeniden ormanlaştırılmasında etkili çalıştığını vurgulayan Tolunay, yanan alanların hemen ağaçlandırma yerine, tohumlarla yeniden ormanlaştırılması gerektiğını ifade ediyor. Yanlış politikaların bedeli binlerce hektar orman Türkiye'de 1937 yılından itibaren tutulan orman yangını istatistiklerine dair Tolunay’ın verdiği bilgiler şöyle: 1937’den bu yana Türkiye’de 1.9 milyon hektar orman alanı yandı. Son 20 yılda ise her sene ortalama 16 bin hektar kadar orman yanıyor. Özellikle son 5 yılda yangın sayılarının ve yanan orman alanı miktarının arttığı söylenebilir. 2023’ten bugüne 4 bin 500 hektar kadar bir orman alanı yandı. Türkiye Ormancılar Derneğinin verilerine göre 2011 ile 2020 yılları arasında toplam 26 bin 311 orman yangını gerçekleşti. Bu yangınların 1468’i kasıtlı çıkarılmış yangınlardan, ihmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınlarının sayısı 8 bin 129. Bunların yanı sıra bilinmeyen nedenlerle 12 bin 368, kaza sonucu çıkan orman yangınlarının sayısı ise 1333 olarak görülüyor. Yanan alanların boyutuna baktığımızda ise toplam 89 bin 986 hektar alanda yangın gerçekleşti. 2022 yılında ise 12 bin 798 orman yangını meydana geldi. İşçi sayısı yetersiz, çalışma koşulları vasat Orman Genel Müdürlüğünün personel sayısının yetersizliği de bu konuda etkili olan noktalardan biri. Öz Orman İş Sendikası EYT nedeniyle azalan işçi sayısıyla en az 7 bin 500 yangın işçisinin istihdam edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Tarım-Orman İş Sendikasının 2021’de gerçekleştirdiği çalıştayın verilerine göre OGM işletme şefliği sayısını 2 bin 600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru hesabıyla toplamda 13 bin orman muhafaza memuru olması gerekirken 3 bin 754 kadrolu, 3 bin 700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7 bin 454 orman muhafaza memuru bulunmakta. İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9 bin 89, geçici işçi ise 8 bin 197. Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler çalıştırılıyor ve sendikanın ifadesine göre yangın için eğitilmiş işçi yok. Yangınla Mücadele Eğitim Merkezi, İzmir ve Antalya'da kuruldu fakat İzmir Buca'da bulunan eğitim merkezi ihtiyaç duyulmadığı gerekçesi ile kapatıldı. Yaşanılan yangınlarda işçi eksiği ortaya çıkarken kurumun elindeki 1077 yangın söndürme arazözünde en az altı işçi bulunması gerekirken iki veya üç işçi ile faaliyet yürütülüyor. Tarım Orman İş Sendikası konuyla ilgili şunları söylüyor: “Orman yangınları öncesinde kurumun skandal bir usulsüzlüğü, yangını tercih ettiğinin göstergesidir. 2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile tanesi 2 milyon 156 bin TL olan 28 lüks makam aracı satın alması tercihini açıkça ortaya koymuştur. Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi veya 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi bir yıl süre ile çalıştırılabilirdi. OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir.”   gazetepencere.com
Sadece son 24 saatte 14 ilde yangın çıktı. Kimi illerde tarım arazilerinde çıkan yangınlar ormana sıçradı. Prof. Doğanay Tolunay, alınması gereken önlemleri değerlendirdi.

Türkiye'nin dört bir yanında orman yangınları artarak devam ediyor. Diyarbakır-Mardin arasında çıkan yangının ardından son iki gün içinde farklı illerde irili ufaklı onlarca yangın meydana geldi. Bu yangınlar, alınmayan önlemler ve ormanlık alanlar içinde bulunan enerji nakil hatları ile maden tesisleri gibi faktörler nedeniyle binlerce hektar ormanlık alanın yanı sıra yüzlerce canlıya zarar verdi. Menderes'te 150, Selçuk'ta 350, Karaman'da 600 olmak üzere toplamda en az 1050 hektarlık alan yandı.

Prof. Doğanay Tolunay, Evrensel'e verdiği röportajda orman yangınlarının nedenlerini ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi. Tolunay, orman yangınlarının yüzde 30'unun bireysel ihmallerden kaynaklandığını, geri kalanının ise farklı nedenlerle çıktığını belirtti. Orman yangınlarının yüzde 87'sinin insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Tolunay, bu yangınların kaza ve ihmal sonucu çıktığı gibi, tarla ya da yerleşim alanı açmak amacıyla kasıtlı olarak da çıkarıldığını ifade etti. Ancak, Anayasa'nın 169. maddesi gereği yanan alanların yeniden ormanlaştırılması gerektiğini belirtti.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre çıkan yangınların yüzde 47'sinin nedeninin bilinmediğini vurgulayan Tolunay, bu oranın çok yüksek olduğunu ve yangınlarla etkin mücadele edebilmek için tüm yangınların nedenlerinin ortaya konması gerektiğini ifade etti. Tolunay, sadece bireysel ihmallerin önlenmesiyle yangınların azaltılamayacağını, ormanlık alanlardaki enerji nakil hatları ve maden tesisleri gibi faktörlere de dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Yangınların önlenmesi ve kontrol altına alınması için daha etkin ve kapsamlı önlemler alınması gerektiği, sadece bireysel bilincin artırılmasının yeterli olmayacağı vurgulandı. Özellikle orman içi enerji nakil hatları ve maden tesisleri gibi potansiyel yangın kaynaklarına karşı daha dikkatli olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.

Geriye kalan yangınların yüzde 13’ü yıldırım kaynaklı. İnsanların bireysel olarak neden olduğu yangınlar ise en fazla yüzde 7 ile anız, yüzde 4 ile sigara izmariti kaynaklı. Riskli alanlarda kaynak makinesi çalıştırılması, balya ve biçerdöverler de yangına neden oluyor. Kasıtlı çıkarılan yangınların oranının da yüzde 5 olduğunu aktaran Tolunay, “Orman yangını çıkmaması için insanların bilinçlenmesi önemli. Ama bu noktada sadece insanların bilinçlenmesi yeterli değil. Son yıllarda ormanlardan geçen elektrik nakil hatlarından da çok sayıda yangın çıkmakta. Elektrik nakil hattı yangınları sayısal olarak yüzde 4 kadar olsa da yaktıkları orman alanı yanan alanların yüzde 20’si kadar. Dolayısıyla ormanlardan elektrik nakil hatlarının geçmesine izin verilmemesi, verilmiş olanların da denetiminin yapılması gerekli” diyor.

"Öncelikle afet riski azaltılmalı"

Hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de kamuoyunun yangınlarla mücadeleyi uçak ve helikopter sayısına indirgediğini ifade eden Tolunay, yangınların da bir afet olduğunu hatırlatarak öncelikle afet riskinin azaltılması gerektiğini söylüyor: “Toplumun bilinçlendirilmesi, yangın risk değerlendirmeleri yapılması, yanıcı maddelerin yoğun olduğu yerlerde yanıcı madde yükünün azaltılması, teknik personelin eğitilmesi ve yangına hazır hale getirilmesi gibi çok sayıda yapılması gereken çalışma var.” Yangına hassas bölgelerdeki teknik personelin yerlerinin değiştirilmesinin dahi yangınları etkilediğini vurgulayan Tolunay, bilinçlendirme çalışmalarının da daha nitelikli olması gerektiğini “Riskli meteorolojik koşulların oluştuğu durumlarda yeniden yangınlar konusunun hatırlatılması, denetimler yapılması gerekir ama bunların yapılmadığını görüyoruz. Diğer yandan riskli meteorolojik koşullara ilişkin uyarılar vatandaşlara ulaşmıyor. Kurumların internet ya da sosyal medya hesaplarından yapılan uyarıların etkinliği düşüktür. Bu ikazların riskli bölgelerdeki vatandaşlara ulaşması, uyarıyı alan vatandaşın neler yapacağı konusunda eğitilmiş olması ve her duruma karşın etkin denetim yapılması gerekir” diye ifade ediyor.

Orman Genel Müdürlüğünün 105 helikopter ve 26 uçaklı filosu olduğunu ve 14 İHA ile ormanların izlendiğini aktaran Tolunay, “Üç yıl önce helikopter sayımızın 30-35 ve uçak sayımızın 3 olduğunu hatırlatalım. Buna rağmen orman yangınları azalmıyor ve başlayan yangınlar söndürülemiyor” diyor. Tolunay’a göre bunun nedeni yangın söndürme odaklı politikaların iklim değişikliğinin sıcaklık ve kuraklıkları arttırdığı bir dönemde işe yaramaması. Çıkan yangınların kısa sürede geniş alanlara yayıldığını vurgulayan Tolunay, yangınlarla mücadelede yeni yaklaşımın yangın çıkmasını önlemek odaklı olması gerektiğini ifade ediyor.

Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları konusunda önleyici tedbirlere önem vermese de yanan ormanların yeniden ormanlaştırılmasında etkili çalıştığını vurgulayan Tolunay, yanan alanların hemen ağaçlandırma yerine, tohumlarla yeniden ormanlaştırılması gerektiğını ifade ediyor.

Yanlış politikaların bedeli binlerce hektar orman

Türkiye'de 1937 yılından itibaren tutulan orman yangını istatistiklerine dair Tolunay’ın verdiği bilgiler şöyle: 1937’den bu yana Türkiye’de 1.9 milyon hektar orman alanı yandı. Son 20 yılda ise her sene ortalama 16 bin hektar kadar orman yanıyor. Özellikle son 5 yılda yangın sayılarının ve yanan orman alanı miktarının arttığı söylenebilir. 2023’ten bugüne 4 bin 500 hektar kadar bir orman alanı yandı.
Türkiye Ormancılar Derneğinin verilerine göre 2011 ile 2020 yılları arasında toplam 26 bin 311 orman yangını gerçekleşti. Bu yangınların 1468’i kasıtlı çıkarılmış yangınlardan, ihmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınlarının sayısı 8 bin 129. Bunların yanı sıra bilinmeyen nedenlerle 12 bin 368, kaza sonucu çıkan orman yangınlarının sayısı ise 1333 olarak görülüyor. Yanan alanların boyutuna baktığımızda ise toplam 89 bin 986 hektar alanda yangın gerçekleşti. 2022 yılında ise 12 bin 798 orman yangını meydana geldi.

İşçi sayısı yetersiz, çalışma koşulları vasat

Orman Genel Müdürlüğünün personel sayısının yetersizliği de bu konuda etkili olan noktalardan biri. Öz Orman İş Sendikası EYT nedeniyle azalan işçi sayısıyla en az 7 bin 500 yangın işçisinin istihdam edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Tarım-Orman İş Sendikasının 2021’de gerçekleştirdiği çalıştayın verilerine göre OGM işletme şefliği sayısını 2 bin 600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru hesabıyla toplamda 13 bin orman muhafaza memuru olması gerekirken 3 bin 754 kadrolu, 3 bin 700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7 bin 454 orman muhafaza memuru bulunmakta. İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9 bin 89, geçici işçi ise 8 bin 197. Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler çalıştırılıyor ve sendikanın ifadesine göre yangın için eğitilmiş işçi yok. Yangınla Mücadele Eğitim Merkezi, İzmir ve Antalya'da kuruldu fakat İzmir Buca'da bulunan eğitim merkezi ihtiyaç duyulmadığı gerekçesi ile kapatıldı. Yaşanılan yangınlarda işçi eksiği ortaya çıkarken kurumun elindeki 1077 yangın söndürme arazözünde en az altı işçi bulunması gerekirken iki veya üç işçi ile faaliyet yürütülüyor. Tarım Orman İş Sendikası konuyla ilgili şunları söylüyor: “Orman yangınları öncesinde kurumun skandal bir usulsüzlüğü, yangını tercih ettiğinin göstergesidir. 2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile tanesi 2 milyon 156 bin TL olan 28 lüks makam aracı satın alması tercihini açıkça ortaya koymuştur. Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi veya 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi bir yıl süre ile çalıştırılabilirdi. OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir.”

 

gazetepencere.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.