Hindistan'da tecavüz edilip öldürülen doktor: On binlerce kadın sokaklara çıktı

Dünya (Web Sitesi) - Web Sitesi | 15.08.2024 - 14:32, Güncelleme: 15.08.2024 - 14:32 391 kez okundu.
 

Hindistan'da tecavüz edilip öldürülen doktor: On binlerce kadın sokaklara çıktı

Kalküta'da bir stajyer kadın doktorun, çalıştığı devlet hastanesinde tecavüze uğrayıp öldürülmesi sonrası, Batı Bengal'de on binlerce kadın sokaklara çıktı.
9 Ağustos'ta meydana gelen tecavüz ve cinayet olayından bu yana ülke genelinde kadınlar "geceyi geri al" protestoları düzenliyor. Sosyal medyadaki çağrıların ardından toplumun her kesiminden kadın, yağmura rağmen Kalküta'da ve Batı Bengal eyaletinin geri kalanında yürüyüş düzenledi. Delhi, Haydarabad, Mumbai ve Pune gibi diğer şehirlerde daha küçük protestolar düzenlendi. Şehrin başka yerlerinde kadınlar pankart taşıyarak, yüzleri cep telefonları ya da mum ışığı ve meşalelerle aydınlatılmış şekilde yürüdü. Bazıları bayrak taşıdı. Yürüyüşe erkekler de katıldı. Kadınlar üniversite, tiyatro salonu ve otobüs terminali yakınlarındaki farklı eylemlerde, el ele tutuşarak "adalet istiyoruz" sloganları attı. Gece yarısı Hindistan bağımsızlığının 77. yılını tamamladığında, protestolardan yükselen ses değişti. Hava, kendiliğinden yükselen ulusal marşın sesiyle doldu. Sonra yağmur yağmaya başladı, ancak protestocular şemsiyelerle yürümeye devam etti. Bir gazeteci, "Şehirde daha önce hiç gece vakti yürüyen bu kadar büyük bir kadın topluluğu görmedik" dedi. Kadınların öfke ve hayal kırıklığı yüzlerinden okunuyordu. 13 yaşındaki kızıyla birlikte gece yarısından sonra yürüyüşe katılan bir kadın, "Kızım, kitlesel bir protestonun işleri düzeltip düzeltemeyeceğini görsün. Haklarının farkına varsın" dedi. Bir diğeriyse "Kadınlara saygı yok!" dedi, “İnekler ve keçiler bizden daha değerli.” Bir öğrenci ise "Bağımsızlığımızı ne zaman elde edeceğiz? Korkmadan çalışmak için ne kadar beklememiz gerekecek? 50 yıl daha mı?" diye sordu. Hindistan'daki protestolar, yerel yetkililerin, doktorun tecavüz ve cinayetini ele alış biçimiyle körüklendi. Doktor, 8 Ağustos'ta 36 saatlik bir vardiyanın ardından çalışanlara ayrılan bir dinlenme odası olmadığı için seminerlerin yapıldığı bir odada uyumuştu. Ertesi sabah meslektaşları, kürsüde onun yarı çıplak ve ağır yaralanmış cesedini buldu. Polis hastanede çalışan bir gönüllüyü gözaltına aldı. Ancak örtbas ve ihmal suçlamalarının ardından vaka, yerel polisten Merkez Soruşturma Bürosu'na devredildi. Kısıtlı imkanlara karşın cinayete karşı yürüyüşler titizlikle organize edildi. Yürüyüşü düzenleyenler, yayınladıkları bir metinde kadınların ve ötekileştirilen cinsiyet ve cinsel yönelimlere mensup kişilerin katılımını desteklediklerini duyurdu. Metinde, "erkekler de destek için ve gözlemci olarak katılabilir" ifadeleri yer aldı. Yürüyüşü düzenleyenler siyasetçilerin gelmemesini ve eylemlere siyasi parti bayrakları getirilmemesini talep etti. Hindistan'da bu tarz gece yürüyüşleri ilk kez düzenlenmiyor. 1978'de de o dönem Bombay olarak bilinen Mumbai'de bir kadının sokakta tecavüze uğramasının ardından yürüyüş düzenlenmişti. Hindistanlı kadınlar, o dönem dünyanın birçok farklı noktasında kadınların kamusal alanlarda korkmadan yürüme hakkını korumak için düzenlediği eylemlerden ilham aldı. Topluluk temelli bir sanat projesi ve aktivist kolektifi olan "Blank Noise", kadınların geceleri özgürce yürüyebilme haklarını savunmasını teşvik etmek için Delhi'de birçok gece yürüyüşü düzenledi. Ancak ölçek olarak bakıldığında Kalküta yürüyüşü ve beraberinde diğer şehirlerde yapılan küçük çaplı yürüyüşler, Hindistan tarihinin en büyüğü niteliğinde. Chaitali Sen adlı bir eylemci, "Geceyi ele geçirdik. Bu şehirde hiç böyle bir şey görmemiştik. Eşi benzeri yok. Umarım yetkililerin uyanmasını sağlar" dedi.   bbc.com
Kalküta'da bir stajyer kadın doktorun, çalıştığı devlet hastanesinde tecavüze uğrayıp öldürülmesi sonrası, Batı Bengal'de on binlerce kadın sokaklara çıktı.

9 Ağustos'ta meydana gelen tecavüz ve cinayet olayından bu yana ülke genelinde kadınlar "geceyi geri al" protestoları düzenliyor.

Sosyal medyadaki çağrıların ardından toplumun her kesiminden kadın, yağmura rağmen Kalküta'da ve Batı Bengal eyaletinin geri kalanında yürüyüş düzenledi.

Delhi, Haydarabad, Mumbai ve Pune gibi diğer şehirlerde daha küçük protestolar düzenlendi.

Şehrin başka yerlerinde kadınlar pankart taşıyarak, yüzleri cep telefonları ya da mum ışığı ve meşalelerle aydınlatılmış şekilde yürüdü. Bazıları bayrak taşıdı.

Yürüyüşe erkekler de katıldı.

Kadınlar üniversite, tiyatro salonu ve otobüs terminali yakınlarındaki farklı eylemlerde, el ele tutuşarak "adalet istiyoruz" sloganları attı.

Gece yarısı Hindistan bağımsızlığının 77. yılını tamamladığında, protestolardan yükselen ses değişti. Hava, kendiliğinden yükselen ulusal marşın sesiyle doldu. Sonra yağmur yağmaya başladı, ancak protestocular şemsiyelerle yürümeye devam etti.

Bir gazeteci, "Şehirde daha önce hiç gece vakti yürüyen bu kadar büyük bir kadın topluluğu görmedik" dedi.

Kadınların öfke ve hayal kırıklığı yüzlerinden okunuyordu.

13 yaşındaki kızıyla birlikte gece yarısından sonra yürüyüşe katılan bir kadın, "Kızım, kitlesel bir protestonun işleri düzeltip düzeltemeyeceğini görsün. Haklarının farkına varsın" dedi.

Bir diğeriyse "Kadınlara saygı yok!" dedi, “İnekler ve keçiler bizden daha değerli.”

Bir öğrenci ise "Bağımsızlığımızı ne zaman elde edeceğiz? Korkmadan çalışmak için ne kadar beklememiz gerekecek? 50 yıl daha mı?" diye sordu.

Hindistan'daki protestolar, yerel yetkililerin, doktorun tecavüz ve cinayetini ele alış biçimiyle körüklendi.

Doktor, 8 Ağustos'ta 36 saatlik bir vardiyanın ardından çalışanlara ayrılan bir dinlenme odası olmadığı için seminerlerin yapıldığı bir odada uyumuştu.

Ertesi sabah meslektaşları, kürsüde onun yarı çıplak ve ağır yaralanmış cesedini buldu.

Polis hastanede çalışan bir gönüllüyü gözaltına aldı.

Ancak örtbas ve ihmal suçlamalarının ardından vaka, yerel polisten Merkez Soruşturma Bürosu'na devredildi.

Kısıtlı imkanlara karşın cinayete karşı yürüyüşler titizlikle organize edildi. Yürüyüşü düzenleyenler, yayınladıkları bir metinde kadınların ve ötekileştirilen cinsiyet ve cinsel yönelimlere mensup kişilerin katılımını desteklediklerini duyurdu.

Metinde, "erkekler de destek için ve gözlemci olarak katılabilir" ifadeleri yer aldı.

Yürüyüşü düzenleyenler siyasetçilerin gelmemesini ve eylemlere siyasi parti bayrakları getirilmemesini talep etti.

Hindistan'da bu tarz gece yürüyüşleri ilk kez düzenlenmiyor.

1978'de de o dönem Bombay olarak bilinen Mumbai'de bir kadının sokakta tecavüze uğramasının ardından yürüyüş düzenlenmişti. Hindistanlı kadınlar, o dönem dünyanın birçok farklı noktasında kadınların kamusal alanlarda korkmadan yürüme hakkını korumak için düzenlediği eylemlerden ilham aldı.

Topluluk temelli bir sanat projesi ve aktivist kolektifi olan "Blank Noise", kadınların geceleri özgürce yürüyebilme haklarını savunmasını teşvik etmek için Delhi'de birçok gece yürüyüşü düzenledi.

Ancak ölçek olarak bakıldığında Kalküta yürüyüşü ve beraberinde diğer şehirlerde yapılan küçük çaplı yürüyüşler, Hindistan tarihinin en büyüğü niteliğinde.

Chaitali Sen adlı bir eylemci, "Geceyi ele geçirdik. Bu şehirde hiç böyle bir şey görmemiştik. Eşi benzeri yok. Umarım yetkililerin uyanmasını sağlar" dedi.

 

bbc.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.