Sadece İstanbul konuşuluyor, asıl risk güneyde mi? Bursa, Yalova, Gemlik risk altında…

Bilim-Teknoloji (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.12.2023 - 14:33, Güncelleme: 20.12.2023 - 14:33 492+ kez okundu.
 

Sadece İstanbul konuşuluyor, asıl risk güneyde mi? Bursa, Yalova, Gemlik risk altında…

Gemlik ve Çınarcık açıklarındaki depremler sonrası birçok kişi endişe içinde "bu depremler öncü mü?" sorusunun cevabını arıyor. Olası yıkıcı depremin İstanbul'a etkisine yönelik farklı tezler ileri sürülürken, 3 önemli isim, Bursa ve çevresini bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti...
Önce Gemlik, ardından Çınarcık açıklarında meydana gelen 5.1 ve 4.2 büyüklüğündeki depremlerden sonra herkesin merak ettiği başlıca konu; İstanbul'u etkileyecek depremin zaman ve büyüklüğü. Yıkıcı deprem ve İstanbul'a etkisine yönelik farklı tezler ileri sürülürken, peş peşe yaşanan 5.1 ve 4.2'lik sarsıntılar, "Son depremler olası Büyük Marmara Depremi'nin öncüsü mü, değil mi?" sorusu da bir kez daha gündeme getirmiş durumda. Neredeyse herkes, Kuzey Anadolu Fayı'nın 'kuzeyden' geçen segmentine dikkat kesilip, İstanbul'u konuşurken, 3 önemli deprem bilimci; Prof. Dr. Şerif Barış, Prof. Dr. Osman Bektaş ile Dr. Ramazan Demirtaş ise Bursa ve çevresini etkileyecek 'güneyden' geçen fay segmentine dikkat çekerek, yıkıcı deprem riskine yönelik önemli uyarılarda bulundu.  BURSA VE YALOVA Marmara Denizi'nin altından geçen fayın kuzey ve güney olarak iki kola ayrıldığı bilgisini paylaşan Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, "Her hafta depremi gündeme getirip, milyonlarca insanın öleceğini söylemek doğru bir söylem değil. Sürekli İstanbul’a odaklı konuşulması da üzücü. Güney Marmara’da, Bursa ve Yalova’yı çok ciddi etkileyecek faylar bulunuyor ve güney segment dediğimiz faylardaki stres birikiminin ciddi olarak ele alınması gerekir" dedi. GEMLİK RİSK ALTINDA İstanbul'u etkilemesi beklenen Marmara Denizi'nin altındaki fay şehrin içinden geçmediğine de dikkat çeken Prof. Dr. Barış, "17 Ağustos'ta Kocaeli ve Adapazarı'nda oluşan yıkımın büyüklüğü fayın şehirlerin altından geçmesinden kaynaklandı. Depremin etkisine yönelik birçok parametre var. Bursa, Gemlik, Mudanya, İznik de ciddi risk altında" diye konuştu. TEDİRGİN DEĞİLLER! Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş ise "Çınarcık'ta deprem oluyor; Adalar'da, Marmara Çukuru'nda büyük deprem bekleyenler her ne hikmetse tedirgin olmuyor" derken, olası büyük deprem riskine ilişkin şunları söyledi: "Sadece tarihsel kayıtlarla deprem tahmini yapmak günümüz için yeterli bilimsel yaklaşım değildir. Tarihsel belgeler elbette önemli ancak depremler noktasal olarak aynı yer ve büyüklükte tekrarlanmıyor. Marmara özelinde konuşacaksak, fayların ne kadar deformasyon ürettiğini, yüzeyden kaç km derinde kilitlendiğini de anlamamız gerekiyor." ENERJİ BOŞALIMLARI VAR "Fay her segmentte kilitli olmadığı gibi, her yerde enerji de üretmiyor. Çoğu yerde krip şeklinde deprem enerjisini harcayan segmentler söz konusu. Marmara Denizi'nin altından geçen iki ana kol var. Biri kuzeyden, diğeri güneyden ilerliyor. Güney ve kuzey kollar arasında stres transferi söz konusu. Daha da önemlisi büyük depremler bir kuzeyde, bir güneyde meydana geliyor. Tarihsel dağılıma kuzey ve güney kol için 'ardışık deprem çifti' diyorum. Şahsen Bursa ve çevresini etkileyecek büyük deprem riskini daha yüksek. 1999'da İzmit ve Düzce segmentleri kırıldı. Sıra güney kolda olabilir." 900 YILDIR SUSKUN  Yer Bilimci Dr.Ramazan Demirtaş ise son 5 yıldır Marmara Denizi'nde 4 ile 5.8 arasında depremler yaşandığını dikkat çekerken, "Herkes İstanbul'u konuşuyor ancak İznik-Mekece hattında 900 yıldır suskun olan 7 büyüklüğünde deprem üretecek faylar var. "Güney kolda 3 parçalı kısım var. Son Gemlik depreminden sonra güney koldaki riskin arttığını söylememiz gerekir. Bu bölge ciddi risk altında" diye konuştu. haberglobal.com.tr 
Gemlik ve Çınarcık açıklarındaki depremler sonrası birçok kişi endişe içinde "bu depremler öncü mü?" sorusunun cevabını arıyor. Olası yıkıcı depremin İstanbul'a etkisine yönelik farklı tezler ileri sürülürken, 3 önemli isim, Bursa ve çevresini bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti...

Önce Gemlik, ardından Çınarcık açıklarında meydana gelen 5.1 ve 4.2 büyüklüğündeki depremlerden sonra herkesin merak ettiği başlıca konu; İstanbul'u etkileyecek depremin zaman ve büyüklüğü. Yıkıcı deprem ve İstanbul'a etkisine yönelik farklı tezler ileri sürülürken, peş peşe yaşanan 5.1 ve 4.2'lik sarsıntılar, "Son depremler olası Büyük Marmara Depremi'nin öncüsü mü, değil mi?" sorusu da bir kez daha gündeme getirmiş durumda. Neredeyse herkes, Kuzey Anadolu Fayı'nın 'kuzeyden' geçen segmentine dikkat kesilip, İstanbul'u konuşurken, 3 önemli deprem bilimci; Prof. Dr. Şerif Barış, Prof. Dr. Osman Bektaş ile Dr. Ramazan Demirtaş ise Bursa ve çevresini etkileyecek 'güneyden' geçen fay segmentine dikkat çekerek, yıkıcı deprem riskine yönelik önemli uyarılarda bulundu.

 BURSA VE YALOVA

Marmara Denizi'nin altından geçen fayın kuzey ve güney olarak iki kola ayrıldığı bilgisini paylaşan Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, "Her hafta depremi gündeme getirip, milyonlarca insanın öleceğini söylemek doğru bir söylem değil. Sürekli İstanbul’a odaklı konuşulması da üzücü. Güney Marmara’da, Bursa ve Yalova’yı çok ciddi etkileyecek faylar bulunuyor ve güney segment dediğimiz faylardaki stres birikiminin ciddi olarak ele alınması gerekir" dedi.

GEMLİK RİSK ALTINDA

İstanbul'u etkilemesi beklenen Marmara Denizi'nin altındaki fay şehrin içinden geçmediğine de dikkat çeken Prof. Dr. Barış, "17 Ağustos'ta Kocaeli ve Adapazarı'nda oluşan yıkımın büyüklüğü fayın şehirlerin altından geçmesinden kaynaklandı. Depremin etkisine yönelik birçok parametre var. Bursa, Gemlik, Mudanya, İznik de ciddi risk altında" diye konuştu.

TEDİRGİN DEĞİLLER!

Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş ise "Çınarcık'ta deprem oluyor; Adalar'da, Marmara Çukuru'nda büyük deprem bekleyenler her ne hikmetse tedirgin olmuyor" derken, olası büyük deprem riskine ilişkin şunları söyledi: "Sadece tarihsel kayıtlarla deprem tahmini yapmak günümüz için yeterli bilimsel yaklaşım değildir. Tarihsel belgeler elbette önemli ancak depremler noktasal olarak aynı yer ve büyüklükte tekrarlanmıyor. Marmara özelinde konuşacaksak, fayların ne kadar deformasyon ürettiğini, yüzeyden kaç km derinde kilitlendiğini de anlamamız gerekiyor."

ENERJİ BOŞALIMLARI VAR

"Fay her segmentte kilitli olmadığı gibi, her yerde enerji de üretmiyor. Çoğu yerde krip şeklinde deprem enerjisini harcayan segmentler söz konusu. Marmara Denizi'nin altından geçen iki ana kol var. Biri kuzeyden, diğeri güneyden ilerliyor. Güney ve kuzey kollar arasında stres transferi söz konusu. Daha da önemlisi büyük depremler bir kuzeyde, bir güneyde meydana geliyor. Tarihsel dağılıma kuzey ve güney kol için 'ardışık deprem çifti' diyorum. Şahsen Bursa ve çevresini etkileyecek büyük deprem riskini daha yüksek. 1999'da İzmit ve Düzce segmentleri kırıldı. Sıra güney kolda olabilir."

900 YILDIR SUSKUN 

Yer Bilimci Dr.Ramazan Demirtaş ise son 5 yıldır Marmara Denizi'nde 4 ile 5.8 arasında depremler yaşandığını dikkat çekerken, "Herkes İstanbul'u konuşuyor ancak İznik-Mekece hattında 900 yıldır suskun olan 7 büyüklüğünde deprem üretecek faylar var. "Güney kolda 3 parçalı kısım var. Son Gemlik depreminden sonra güney koldaki riskin arttığını söylememiz gerekir. Bu bölge ciddi risk altında" diye konuştu.

haberglobal.com.tr 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.